CHP genel başkanı Özgür Özel “bir büyük sürpriz yapacağız” deyince,
Perşembe günü bütün gözler çevrildi Mersin’e,
Özgür Özel çıktı kürsüye ve sürprizini açıkladı Millete, Kırmızı kart.
O andan itibaren memlekette başladı bir tartışma,
Kırmızı kartı doğru bulanlarla bulmayanlar arasında…
*
Bu tartışmanın tarafı olmak yerine,
Daha farklı bir pencereden bakalım yaşananlara.
İktidara kırmızı kart göstermek bir tepki şeklidir,
Bu tepkiyi gösterense ana muhalefet partisidir.
Bu noktada duralım ve soralım.
Çalışanlar, emekliler, tüm ezilenler,
İktidarı hedefleyen ana muhalefet partisi CHP’den,
Böyle bir tepki mi beklediler,
Yoksa sorunlarının nasıl çözeceğini anlatmasını mı?
*
Aslında sorunun büyüğü de burada,
İktidarı ve muhalefetiyle siyasi partiler,
Memleketin ve Milletin sorunlarını nasıl çözeceklerini,
Vatandaşın yaşam kalitesini nasıl yükselteceklerini anlatmak yerine,
Birbirlerini eleştirerek, suçlayarak ve karalayarak…
Milletin yaşadığı sorunları Millete anlatarak siyaset yapıyorlar.
Millet de fanatik taraftarlar gibi parti liderlerini alkışlıyor ve destekliyor.
Sonuçta sorunlar çözülmüyor, sömürü düzeni de iktidarını sürdürüyor.
*
Ana muhalefet partisi CHP’den beklenen,
Genel başkan Özgür Özel’in Milletin karşısına elinde kırmızı kartla değil,
- Çalışanlar, emekçiler için asgari ücret değil asıl ücret vereceklerini,
- Emeklilerin insanca yaşamaları için maaşlarının ve haklarının neler olacağını,
- Sanayide, tarlada üretimi nasıl destekleyeceklerini, üretim maliyetlerini nasıl düşüreceklerini,
- Temel eğitimin nasıl, bedelsiz ve bilime dayalı laik niteliğine kavuşacağını,
- Üniversitelerin özerk ve bilimsel yapısına nasıl döneceğini,
- Temel insan hakkı olan sağlığın nasıl bedelsiz olacağını,
- Kadına ve çocuklara yönelen şiddetin nasıl önleneceğini,
- Yargının bağımsızlığının, ülkede adaletin nasıl sağlanacağını,
- Basın özgürlüğünün, hak ve özgürlüklerin nasıl var olacağını,
- Toplumsal barışın nasıl kurulacağını,
- Uluslararası ilişkilerde nasıl bir dış politikanın uygulanacağını,
- Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası ölçeklerde diplerden nasıl çıkartılacağını… yazan “çözüm politikaları dosyası” ile çıkmasıdır.
Anımsayın 1977, 1987, 1989, 2023 seçimlerini,
Milletin desteği, çözüme yönelik politika ve söylemlerle geldi.
*
Bir de kendimize soralım,
Bu sorunlar bugün mü ya da son 20 yılda mı ortaya çıktı?
Yoksa, 44 yıldır göz göre göre yerleştirilen neoliberal sömürü düzeninin ayrıştırıcı siyasetine uyup, sınıfsal kimlikleri ve mücadelesini terk etmenin sonuçlarını mı yaşıyoruz?
Yanıt açıktır,
80’den bu yana uygulanan bu sömürü düzeninin istediği,
Etnik ve inanç temelindeki siyasete uyduk, ayrıştık,
Kendi yaşamsal sorunlarımıza ve haklarımıza sahip çıkmadık.
*
Sonu karanlık olan bu yoldan bir an önce çıkmak,
Bizleri ayrıştıran bu siyasete hep birlikte hayır demek,
Siyasetin Memleketin ve Milletin sorunlarına çözüm üretmesini istemek zorundayız.
İnsanca, barış içinde yaşamanın ve geleceğe umutla bakmanın yolu açıktır,
Demokratik Laik Cumhuriyete ve Sosyal Hukuk Devletine sahip çıkmaktır.
Tamamına katılıyoruz.
çözüm yolları konusundaki fikirlerinize yürekten katılıyorum.
Ülkenin bir çok sorunu var. Bunların yaratıcısı ve müsebibi de iktidar. İktidar gidince elbette bir anda herşey düzelmeyecek. 22 yıl ülkeyi muhalefet yönetmedi. Haklı sebepleri de dahil, kandırıla kandırıla halkın seçtiği veya tercihi bizi bu hale getirdi.
Son derece doğru bir yaklaşım.Mesele hem bu böyle olmaz demek hemde biz iktidara gelince böyle yapacağız diyerek ; her konuda ama her konuda hazır olmak ve hazır olduğunada halkı inandırmak tabiki daha önemli.Ama siz bunlardan ilkini yani siz önce kırmızı kart göstermeyin demek ; iktidara prim bırakmaktır
chp ni en büyük sorunu inandırıcılığını yitirmiş olmasıdır. Güven veren bir lider ve liyakali kadrolar acil olarak oluşturulmalıdır.
slogan, söylem ve tespitler kendiliğinden gelir..
Önerilerine yürekten katılıyorum değerli kardeşim.
Aklınla,Zekanla,Vatan sevginle,ve kaleminle çok yaşa,değerli dostum
Rehber peogram niteliğinde bir değerlendirme olmuş.
Kaleminize sağlık.