Advert
Tevfik KIZGINKAYA
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yazarlar
  4. İktidarın Can Simidi, Anayasa Değişikliği

İktidarın Can Simidi, Anayasa Değişikliği

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Her seçim ve her krizi döneminde iktidarın can simidi Anayasa değişikliğidir.

Gerekçesi de hep aynıdır,

Darbe anayasası değiştirilmeli, sivil bir anayasa yapılmalı…

Her sorunu fırsat bilip kendi çıkarına kullanan RTE-AKP,

Çok değil yılın başında seçimlerden önce Anayasa değişikliğini getirmişti gündeme.

Gerekçesi, Hatay Milletvekili Can Atalay’la ilgili yüksek yargıdaki yetki tartışması.

Amacı, Milletin egemenliği üzerindeki yargının gölgesini kaldırmak.

Aslında RTE-AKP’nin derdi;

  • Seçimlerde deprem, ekonomik kriz, yoksulluk, terör… gibi dertleri konuşturmamak,
  • Seçimleri, özellikle de İstanbul’u kazanmak ve iktidarını yerelde de sürdürmek,
  • Anayasa Mahkemesinin yetkilerini sınırlamak,
  • Laiklik ilkesinin dayandığı maddeleri kaldırmak.

*

Her seferinde “biz hazırız hodri meydan” diyen siyasi muhalefet sanmasın ki RTE-AKP’nin amacı demokrasi.

Demokrasilerde Anayasa, toplumsal uzlaşma metnidir.

Ülkemizde ise,

  • Toplumsal çatışma ile şekillendirilen,
  • Milletin egemenliği diye referandumlarla meşrulaştırılan,
  • Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetim şeklini değiştiren,
  • RTE-AKP’nin sömürü düzenine ve siyasi hedefine yasal zemin oluşturan bir metin haline gelmiştir.

*

Bugünkü karanlığı yaratan tek adam düzeni,

Bu gerekçelerle ve 3 Anayasa değişikliği ile geldi.

Anımsayalım;

Birinci aşama; 21 Ekim 2007

Bu ilk Anayasa değişikliğinde;

  • Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi,
  • Cumhurbaşkanı seçiminin 5 yılda bir yapılması,
  • Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) ve Anayasa Mahkemesi’nin yapısı Cumhurbaşkanı tarafından şekillenmesi sağlandı.

*

İkinci aşama; 12 Eylül 2010

  • AYM’nin üye sayısı 17’ye, Cumhurbaşkanının seçeceği üye sayısı da 15’e çıkarıldı ve üyelerin görev süresi 12 yıl oldu.
  • HSYK’nın asıl üye sayısı 22’ye, yedek üye sayısı ise 12’ye çıkarıldı. Cumhurbaşkanın 4 asıl üye seçeceği kurulda Adalet Bakanı Başkan, Adalet Bakanlığı Müsteşarı da üye olarak kaldı.
  • 12 Eylül MGK üyelerine yargı yolu açıldı.
  • Çalışma yaşamında işçilerin iktidar yandaşı “yeşil” sendikalara geçirilmesinin yolu açıldı.

Bu değişiklikler, o dönemdeki yandaşı Fethullah Gülen için “imkân olsa mezardakileri bile kaldırarak referandumda ‘evet’ oyu kullandırmak lazım” diyebilecek kadar önemliydi.

Bazı “aydınların” da “yetmez ama evet” diyerek yaptıkları katkıyı da anımsamak gerekir.

*

Halk oylamasıyla (10.08.2014) Cumhurbaşkanı seçilen RTE yetkileri kullanmaya başladı ve yargının yapısını değiştirdi.

Gerekli gördüğünde Bakanlar Kurulu’na Başkanlık etmek…” hükmünü de kullanarak Bakanlar Kuruluna başkanlık yapmaya başladı.

Böylece Türkiye Cumhuriyeti fiilen “Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi” diye tanımlanan “başkanlık” yönetimine geçti.

*

Üçüncü aşama; 16 Nisan 2017

YSK’nın “mühürsüz oy pusulaları ve zarfları geçerli saydığı”,

Sonuçları, YSK’nın bildirdiği saatten önce ve önceden hazırlanan simülasyonun üzerinden AA tarafından açıklanan referandumla,

  • Yürütme tamamen Meclis dışına çıkartıldı,
  • Meclis’in yetkileri yürütmeye (tek adama) teslim edildi,
  • Yasama, yürütme, yargı arasındaki kuvvetler ayrılığı kaldırıldı, tek adamda toplandı.

Sonuçta Türkiye Cumhuriyeti, tüm yetkilerin bir kişide toplandığı “tek adam” düzenine geçti.

Kendilerinin hazırladığı Anayasa’ya aykırı olarak süresi dolan RTE seçimlerde (14.05.2023) tekrar aday oldu ve “tek adam” olarak Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetmeye devam etti.

*

Bugün gündeme getirilen Anayasa değişikliğiyle,

Ne Anayasa’nın ilk 4 maddesine ne de Laiklik ilkesine dokunamayacaklarını iyi biliyorlar.

Yaratılan tartışmaların amacı,

Ölümü gösterip sıtmaya razı edercesine…

Siyasi ve toplumsal muhalefette korku yaratarak RTE’yi aday yapacak değişikliği kabul ettirmek,

Ve bu tek adam düzenini devam ettirmektir.

Yeterli oy desteği için MHP ile DEM partisi bile yan yana getirilmeye çalışılmaktadır.

*

Sözün sonu ana muhalefet CHP’ye.

Bir yandan “kendi yaptıkları Anayasa’ya uymayanlarla Anayasa değiştirilmez” derken,

Öte yandan, 2023 seçimlerinde olduğu gibi “RTE’yi sandıkta yenmek” gibi demokrasi havariliğine soyunmakla…

Bu kirli oyunun bir parçası durumuna geldiğini görmek zorundadır.

İnsan kılığındaki canilerin para kazanmak için bebekleri bile öldürdükleri…

Gençlerimizin uyuşturucu bataklığında, ellerinde silahla sokaklarda korku yarattıkları…

Kadınlara ve çocuklara şiddetin, tacizlerin, cinayetlerin cezasız bırakıldığı…

İnsan haklarının, kanunsuzluğun ve yolsuzluğun meşrulaştığı…

Hukuku ve Anayasayı yok sayan bu çürümüş düzene payanda olmakla,

Hukuk Devletine ve Demokrasiye sahip çıkılamaz.

İktidarın Can Simidi, Anayasa Değişikliği
Yorum Yap
Advert

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. Beyninize, kaşeminize sağlık.

    Cevapla
  2. 20 Ekim 2024, 12:43

    Çok doğru ve yerinde yapılmış, tam zamanında paylaşılmış bir analiz…
    Bu yazıyı dostlarımla paylaşacağım.
    Elinize ve aklınıza sağlık, Tevfik bey.

    Cevapla
Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin