Advert
Tevfik KIZGINKAYA
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yazarlar
  4. Geçmiş Geleceğin Aynasıdır

Geçmiş Geleceğin Aynasıdır

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

2025 yılına girerken 21’inci yüzyılın ilk çeyreğinin de sonuna geliyoruz.

Yaşadığımız bu ilk çeyrek;

Tek kutuplu dünyanın, tek adamlı yönetimlerle ve tek ideolojiyle yönetildiği (sömürüldüğü),

Kapitalizmin serbest piyasa ekonomisiyle ve Çok Uluslu Şirketleriyle dünyaya egemen olduğu bir dönem oldu.

Dünya nüfusunun dünyada toplam servetten aldığı pay bu sömürü düzeninin sonucunu gösteriyor. (*)

Nüfus (%) 1,1 11,1 32,8 55
Servet payı (%) 45,8 39,1 13,7 1,3

*

Dünyada böyle oldu da ülkemizde ne oldu?

Credit Suisse ve UBS Raporuna göre Türkiye’de (2022) servet dağılımı;

  • Yetişkinlerin yüzde 71’i 10 bin dolardan az,
  • Yetişkinlerin yüzde 27’si 10 bin-100 bin dolar arası,
  • Yetişkinlerin yüzde 2’si        100 bin-1 milyon dolar arası,
  • Yetişkinlerin yüzde 0,1’i 1 milyon dolardan fazla (**)

Bugün zengin ile yoksul arasındaki farkın daha da açıldığını,

Bu dağılımın daha da bozulduğunu yaşayarak görüyoruz.

*

Tabloyu bugüne güncelleyelim,

  • Açlık sınırı 20.478 TL, yoksulluk sınırı 70.835 TL,
  • 14 milyona yaklaşan emeklinin maaşı 12,500 TL,
  • Çalışanların yarısı 7,1 milyon işçi 17,002 TL asgari ücretle,
  • Nüfusun yüzde 60’ı (51 milyon 600 bin kişi) açlık sınırının altında yaşıyor. (Tüketici Hakları Derneği, 2023).

Ve açıklanan 22.104 lira asgari ücret, bu tablonun 2025’te daha da vahim bir hal alacağının ilanıdır.

Zenginin malı züğürdün çenesini yorar dense de yazalım.

85 milyonluk Türkiye’de dolar zengini sayısı; (***)

Kişi sayısı 63. 153 5,889 3,379 366 136 34
Servet (Milyon) 1 – 5 $ 5 – 10 $ 10 – 50 $ 50 – 100 $ 100 – 500 $ 500 $ üstü

*

Bu tabloyu yaratan düzenin temsilcisi RTE-AKP,

Kendisini yaratan düzeni ve iktidarını sürdürebilmek için,

Yeni dünya düzeninin gereği,

İnsan hak ve özgürlüklerini ve emeği yok saydı,

Hukuk devletini ve adaleti yok etti,

Bilimsel laik eğitimi ve üretim ekonomisini bitirdi, yabancılaştırdı,

Borç batağında bir ülke, yoksullaşan ve geleceğe umudunu yitiren bir Halk yarattı,

İnanç ve etnik kimliğe dayalı siyasetle de,

Halkı ayrıştırdı ve Ulusal birliğimizi parçaladı,

Toplumsal muhalefete ve basına da korku, baskı ve şiddet uyguladı,

Yargı eliyle gözaltına aldı, özgürlüğü kısıtladı, tutukladı,

Bunun adı da ileri demokrasi oldu.

Bu düzen;

Cehaleti, yoksulluğu, yozlaşmayı ve şiddeti yarattı,

Binlerce kadın ve çocuk tacize ve şiddete uğradı ve öldürüldü.

*

Yeni dünya düzeni ile bu hale geldik de,

Her sorunun nedeni diye gösterilen eski dünya nasıldı?

20’nci yüzyılın ilk çeyreğinde,

1’inci Dünya paylaşım savaşı ve Devrimler yaşandı.

Özellikle Avrupa’da imparatorluklar, krallıklar ve çarlık yıkıldı,

Demokrasiye, hukuka, insan hak ve özgürlüklerine ve emeğe dayalı siyasi yönetimlere geçildi,

Dünya, emek – sermaye temelinde, kapitalizm ile sosyalizme dayalı iki kutuplu oldu.

Dünya Savaşlarıyla yıkılan Avrupa’da emekçiler, kentleri ve fabrikaları yeniden kurdular.

20’nci yüzyılın 2’nci yarısı emeğin ve emekçilerin altın çağı oldu.

*

Ülkemizde ise emperyalist işgali, Kurtuluşu ve Kuruluşu yaşadık.

Emperyalizm, askeri alanda ve siyasi masada ilk yenilgilerini bu topraklarda aldı.

Ulusal Bağımsızlık Savaşımız ve Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşu,

Esaret altındaki ülkelere örmek oldu ve Ulusal Bağımsızlık hareketleri doğdu.

20’nci yüzyıl Ulusal Bağımsızlığın ve Emeğin Yüzyılı oldu.

*

Cehaletin ve sefaletin var olduğu köylüler ülkesi Türkiye’de,

600 yıldır padişahın kulu ve ümmeti olan insanlarımız,

Cumhuriyet Devrimiyle kadınıyla, erkeğiyle, insan ve yurttaş olmanın hak ve özgürlüklerine kavuştular,

Toplu Eğitim Seferberliği ile bilgili, bilinçli yurttaş kimliğini kazandılar,

Toplu Kalkınma Hamlesi ile tarlalarda, fabrikalarda hep birlikte ürettiler ve paylaştılar.

Sanayileşen, üreten ve kalkınan bir ülkenin,

Demokratik Laik Cumhuriyetin ve Hukuk Devletinin onurlu yurttaşları oldular.

*

Geçmiş geleceğin aynasıdır.

100 yıl arayla bu topraklarda yaşanan 25 yıl arasındaki fark,

Bugünkü sorunların ve karanlığın nedenini ve çıkış yolunu görmek için yeterlidir.

Cumhuriyet Devrimi felsefesi, ilkeleri ve politikaları,

Ülkemizin ve Ulusumuzun aydınlık geleceği için tek çıkış yoludur.

2025 yılının Cumhuriyet Devrimimiz yolunda hep birlikte yürüyeceğimiz bir yıl olması dileğiyle…

Sağlıkla ve esenlikle…

 

(*) VERİ KAYNAĞI, Dünya genelinde gelir dağılımı, 2021

(**) PARA ANALİZ, 28 Mart 2024

(***) Mustafa Durmuş, T24, 26 Eylül 2022

Geçmiş Geleceğin Aynasıdır
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 29 Aralık 2024, 12:02

    Kalemin her zaman aktif olsun

  2. 29 Aralık 2024, 15:44

    YORUMSUZ! Muhteşemsin.

  3. 31 Aralık 2024, 19:37

    👍🙏

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin