CHP, yerel seçimlerde konjonktür gereği de olsa birinci parti olarak önemli bir başarı elde etti. Bu başarı, iktidara susamış CHP örgütlerini motive etse de, genel seçimleri kazanacak performansı henüz göremiyoruz. İktidar olabilmenin yolu çalışmak, daha çok çalışmakla olur.
Elbette CHP’nin seçim performansını veya siyasi başarısını tek bir etmene bağlamak mümkün değil. Ancak şu gerçek ki, CHP’nin seçim başarısızlıklarının temelinde, toplumla ilişki kurmada gösterdiği yetersizlik yatıyor. CHP yöneticileri, özellikle ilçelerden başlamak üzere protokol siyasetini bırakıp, halkla kucaklaşmak ve iletişim kanallarını açık tutmak zorundadır. Halkın tüm kesimleri ile diyalog kurmak zorundadır.
Hemen hemen her ilçede örgüt toplantıları 3-4 ayda bir yapılıyor, danışma kurulu üyeleri yılda bir defa ya toplanır ya toplanmaz. Her ilçede 400 delege var, onlar 2 yılda bir defa ilçe başkanını seçer ve atıl olarak kenarda durur. Bu durum, ilçe başkanlarının örgüte emek verenleri değil, koltuklarını korumak için eş, dost ve akrabalarını delege olarak belirlemesinden kaynaklanıyor.
Gerçekten iktidar hedefleniyorsa, ilçe başkanları ve seçilmiş belediye başkanlarının parti örgütlerine müdahale etmeden demokrasinin önünü açmaları gerekiyor. Toplumla diyalog kurmak için de örgütleri belli plan ve programla çalıştırmalıdır. CHP yöneticilerine bir öneride bulunuyorum: Eski ilçe başkanları, mevcut meclis üyeleri ve yöneticiler danışma kurulu üyeleridir. Bunlarla her ay düzenli toplantılar yaparak, onların bilgi birikiminden ve önerilerinden yararlanmak gerekir. Danışma kurulu üyelerine bazı sorumluluklar vermek, hatta her danışma kurulu üyesinin partili veya parti dışından bilgi birikimi olan, fikir üretebilen ve toplumda saygınlığı olan bir arkadaşını toplantılara katarak dışardan bakan biri olarak önerilerini alarak raporlar halinde parti üst organlarına bildirmek katkı sağlayacaktır.
Partimizin yerel politikalardan genel politikalara kadar yeni bir bakış açısı ile yeni bir politik hat belirlemek üzere danışma kurulu üyelerimiz yeni bir görev üstlenmelidir. Parti danışma kurulu üyelerimiz, yeni politik bakış açısı geliştirmek için etrafında öncelikle partimizin üyesi olmayan, ya da partiyle ilişkisi sadece seçimlerde oy vermek düzeyinde olan, farklı ilçelerden ya da tanıdığımız akademik veya farklı duyarlılıkları olan kişilerin oturduğu masalar kurmalı ve buradan başlayacak siyaset sohbetlerini not alıp ilgili kurumlara bildirmelidir. Farklı toplumsal kesimlerden gelen insanların bize dair düşüncelerinde asla yönlendirici olmadan elde ettiğimiz veriler, parti politikalarını belirlemede önemli ipuçları verecektir.
Saygılarımla, esen kalın.
Burhanettin hocam kaleminize yüreginize sağlık .Cumhuriyet Halk Partisi’nin işleyiş ve çalışma programına dair vermiş olduğunuz fikirlere katılıyorum. Partimiz iktidar olma yolunda bu fikirleri önemseyip eylem’e geçirdiği taktirde iktidar olacağımızdan hiç şüphem yoktur ama iktidar sarhoşlugu içerisinde nasıl olsa kazanacağız havasıyla gidilirse,kılavuz istemez.
Teşekkürler Türkan hanım, hep beraber mutlaka bir çıkış yolu bulmalıyız…