Getting your Trinity Audio player ready...
|
SOLMEDYA – İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 20 Ocak’ta Ülke Politikaları Vakfı’nın düzenlediği “Modern Hukuk ve Yargının Siyasallaşması” isimli panelde yaptığı konuşmada, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın’ın polis eşliğinde ifadeye götürülmesine tepki göstermiş, buradaki konuşması gerekçe gösterilerek hakkında soruşturma başlatılmıştı.
AİHS’E VURGU
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlar Soruşturma Bürosunca başlatılan soruşturma tamamlandı. Başsavcılıkça hazırlanan iddianamede, Başsavcı Akın Gürlek ‘mağdur’ sıfatıyla, İmamoğlu ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. İmamoğlu’nun ilgili konuşmasının yer aldığı iddianamede, düşünce özgürlüğü ve düşünceyi açıklama özgürlüğünün Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde (AİHS) düzenlendiği vurgulandı.
“KONUŞMASIYLA HEDEF GÖSTERDİ”
İddianamede İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in geçmişte de terör suçlarına bakmakla görevli ağır ceza mahkemelerinde başkanlık, sulh ceza hakimliği ve Adalet Bakan Yardımcılığı görevlerinde bulunduğu hatırlatılarak, görev yaptığı dönemlerde ve halen terör örgütü DHKP/C başta olmak üzere çeşitli terör örgütlerince hedef haline getirildiğinin bilindiği, Gürlek’in terör örgütlerinin çeşitli basın ve yayın organları ile sosyal medya hesaplarında açık kimlik bilgileri ve fotoğrafının yayımlanarak tehdit edildiği ve Ekrem İmamoğlu’nun söz konusu konuşmasıyla Gürlek’i hedef göstererek, “Terörle mücadelede yer almış kişileri hedef gösterme” suçunu işlediği iddia edildi.
“GÜRLEK’İ KÜÇÜK DÜŞÜRMEYE YÖNELİK EYLEM”
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, AİHS ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na atıflarda bulunulan iddianamede; İmamoğlu’nun, “Bak bak Başsavcı sana söylüyorum… senin zihnin çürümüş de…” şeklinde aleni ortamda sarf ettiği sözlerin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olarak kamu görevi ifa eden Akın Gürlek’i küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleştiği, küçültücü ifade niteliğinde olduğu ve düşünceyi açıklama sınırlarını aştığı, suça konu ibare ve konuşmanın da ayrıca bir bütün halinde değerlendirildiğinde kişinin saygınlığına zarar vermeyi amaçladığı ve görüş açıklama niteliğinde bulunmadığı ve eylemin ifade hürriyeti bağlamında hukuki koruma görmesinin mümkün olmadığı öne sürülerek, bu haliyle de İmamoğlu’nun “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret” suçunu işlediği öne sürüldü.
“ZARARA UĞRATILACAĞI BİLDİRİLDİ”
İddianamede, İmamoğlu’nun söz konusu konuşmasında kullandığı, “…senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız… Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına birileri dayanmasın. Senin evlatlarını sabahın köründe evinden kimse almasın…” şeklindeki ifadelere yer verilerek, bu ifadelerle Akın Gürlek ve aile yakınlarının hedef alındığı ve zarara veya kötülüğe uğratılacağının bildirildiği, fiilin mağdur üzerinde korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olduğu, bu haliyle de İmamoğlu’nun “Tehdit” suçunu işlediği savunuldu.
BİLİRKİŞİ SORUŞTURMASI DEVAM EDİYOR
İddianamede ayrıca İmamoğlu’nun, 27 Ocak’ta düzenlediği basın toplantısında mahkemelerde bilirkişi olarak görevli kişilerden birini, görevli tek bilirkişi gibi göstererek soruşturma şüphelileri lehine sonuçlanacak şekilde karar vermesi amacıyla alenen hedef gösterdiği ve bu amaçla ismini de açıklayarak “Yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs etmek” suçunu işlediği öne sürülerek, bu bakımdan soruşturmanın devam ettiği kaydedildi.
“KONUMUNU KULLANARAK BASKI OLUŞTURMA”
İddianamede iki olayı bir arada değerlendiren Başsavcılık, “İmamoğlu’nun görevinin getirdiği konumu ve nüfuzunu basın önünde aleni olacak şekilde kullanarak yargı organları ve mensupları üzerinde baskı oluşturmayı ve mensubu olduğu parti lehine etkilemeyi amaçladığının değerlendirildiğini” ifade etti.
7 YIL 6 AYA KADAR HAPİS VE SİYASİ YASAK TALEBİ
İddianamede İmamoğlu hakkında, “Tehdit”, “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret” ve “Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” iddialarından 2 yıl 8 aydan 7 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor. Başsavcılık İmamoğlu hakkında ayrıca Türk Ceza Kanunu 53. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılır” maddesinin uygulanması talep edildi.
İddianame, değerlendirilmek üzere ağır ceza mahkemesine gönderildi.