Getting your Trinity Audio player ready...
|
Geçmiş seçim sürecinde ‘Ittifak’ kavramının ne olup olamayacağını hep birlikte öğrenmiş olduk. İttifaklar; birbirinin içişlerine müdahale etmemek üzere bir araya gelen işbirliği platformlarıdır. Tarihsel süreçte dünya savaşlarının cephelerine bakarak birbirinin içişlerine müdahale eden ittifakların ayakta duramadıklarını tespit ve teyit edebiliriz. Paktlar bazında ele alırsak, örtülü bir Slav Milliyetçiliği etrafında şekillenen Eski SSCB’nin liderliğinde ortaya çıkan Varşova Paktı dağılmış ve bir daha bir araya gelme şansını kaybetmiştir. Diğer taraftan hala bazı koşulların eşit haklarla temsil edildiği NATO ve AB gibi kuruluşların giderek büyüdüğü ve güçlendiğini gözlemliyoruz. İç politikada AKP’nin liderliğinde oluşturulan Cumhur İttifakının Millet İttifakına karşı kazandığı TBMM tablosunu da bu açıdan yorumlamakta pratik faydalar görüyoruz. İşte bizim yeni Muhalefet İttifakından beklentilerimiz:
Öncelikle isimlendirme çok yanlıştı. Millet İttifakı hala sanayileşme başlangıcında, Fransız Devrimi, Soğuk Savaş değerleriyle dünyaya bakan herkese uyar ama Çağdaş Demokrasi Cephesini vurgulamaz. O halde İttifakın İsmi Demokrasi veya benzeri bir taraflılıkla seçilmelidir. Güvenlik grubumuzun başlangıçtan itibaren önerdiği adlandırma DEMOKRATİK CEPHE HAREKETİ olmuştur. Elbette daha iyisi de bulunabilir.
İkincisi; kendilerini bir şekilde etnik veya dinsel kimlikle tanımlayan vatandaşlarımıza farkında olmaksızın bölücü ve yıkıcı kavramlardan uzak durmayı önereceğiz. Örneğin Türkiye Halkı vardır ama halkları dediğiniz anda etnik, mezhepsel veya başka esaslarla ayrılmış siyasi anlamda özerk bir hedefe kilitlenmiş olursunuz. Biz bunu istemiyoruz. Demek ki ‘halklar, Türkiye’nin bilmem kaç tane etnik, mezhepsel çeşitliliği varmış da bunlar zenginlikmiş…vb’ laflarını ağzına alanlarla yürütme ittifakı yapılamaz.
Üçüncüsü; Türkiye’nin İngiltere tarafından uydurulmuş ‘Beyaz Türk – Esmer Türk’ kamplarına bölündüğünü, Esmer Türk kavramının içine Siyasal İslam ve Arap Milliyetçiliğinin monte edildiğini, bunun da öncelikle Türk – Kürt – Alevi – Balkan ve Kafkasya göçmeni olarak fişledikleri vatandaşlarımıza yönelik operasyonlarda kullanıldığını farz ve kabul ediyoruz. Grup olarak bunu inkar eden ve/veya görmezden gelen aymazları da trol ilan ediyoruz.
ORTAK SES DÜŞÜNCE ATÖLYESİ
DEVAM EDECEK