|
Getting your Trinity Audio player ready...
|
CHP, Türkiye’de her biri 400 seçmenden oluşan 150 bine yakın “öbek” oluşturdu. Sokak sokak seçmenlerin belirlenmesinin ardından her bir öbek için bir partili görevlendirildi. Görevliler, ev ve işyerlerini ziyaret ederek seçmenlerin sorunlarını kayıt altına alıyor. Çalışmalara milletvekilleri ve il başkanları da katılıyor.
(Kaftancıoğlu, CHP Beyoğlu İlçe Başkanlığı’nda partililerle bir araya geldikten sonra İstiklal Caddesi’nden Galata’ya indi. Burada Beyoğlu’nun dokuz muhtarıyla sohbet etti. Cumhuriyet muhabiri Gökhan Kam (en sağda) ziyaretleri takip etti.)
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da “80 Günde Devr-i Alem Öbek çalışması” kapsamında her hafta İstanbul’un bir ilçesinde devam eden çalışmalara katılarak yurttaşlarla bir araya geliyor.
Kaftancıoğlu dün, CHP Beyoğlu İlçe Başkanlığı’nda, çalışmalara katılacak partililerle bir araya geldikten sonra Galata’daki Şahkulu Mahalle Muhtarlığı’nda, Beyoğlu’nun dokuz muhtarıyla sohbet etti. Ardından bir sonraki durağımız öbek çalışmasının yapılacağı Hacı Ahmet Mahallesi oldu. Burada yurttaşlar, seçim döneminin dışında bir siyasi partinin il başkanın kapılarını çalıp, “Sadece size bir selam vermek istedim” demesinin kendilerinde şaşkınlık yarattığını belirtti.
‘MİLLETİ DÜŞÜNEN KAZANSIN’
Rastgele girilen bir apartmanda ilk kapıyı çalan Kaftancıoğlu, hane sakinleriyle selamlaşıp “Aile Destekleri Sigortası”nı anlattı. Hane halkından biri Kaftancıoğlu’na, “Biz seni seviyoruz. Biz istiyoruz ki kendinden çok milletini düşünen kazansın” diye karşılık verdi.
Çalınan her kapıda yurttaşlar, Kaftancıoğlu’na sorunlarını anlattı. Bir genç, daha iyi bir gelecek istediğini söylerken başka kapıda ise bir yurttaş, kadınların çok ezildiğini dile getirdi. Kaftancıoğlu’nun sokakta konuştuğu herkes, ekonomik krizden dert yandı.
Çocuğuyla okuldan dönen bir kadın, “Çocuklarımızı bakkala gönderemiyoruz” derken farklı bir sokaktaki başka bir kadın ise 10 yaşındaki oğlunun, “Anne biz de mi yurtdışına çıkalım” dediğini anlattı. Kaftancıoğlu, programının devamında bir evde kadınlarla bir araya geldi. Daha sonra Hacı Ahmet Mahallesi’ndeki Dargeçit ve Çevre Köyleri Eğitim Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’nde Mardinli yurttaşlarla buluştu.
(Mahallelinin sorunlarını dinleyen CHP il başkanı; ekonomik kriz, eğitim ve kadına yönelik şiddetin en çok konuşulan konular olduğunu söyledi.)
SOKAĞIN TEK GÜNDEMİ VAR: EKONOMİ
Ev ziyaretlerinin ardından Kaftancıoğlu, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. “Öbek çalışması sırasında görüşülen bazı STK üyelerinin ve başka partili olup da CHP’ye oy verdiğini söyleyen bazı yurttaşların çekinceleri olduğunu gözlemledik. Siz bu durumlara karşı nasıl bir tavır alıp çözüm üretmeyi, insanların çekincelerini gidermeyi düşünüyorsunuz?” sorumuza Kaftancıoğlu’nun yanıtı şöyle oldu:
“İnsanların kimi çekincelerinde haklılık payları var. Bir şekilde yıllarca hizmet alamadığı bir büyükşehir var. İBB’de anlayış ve başkan değişince, bütün sorunlarının birdenbire değişeceğinin beklentisinde olan insanlar var. O insanlara şunu anlatıyoruz, bütün sorunları sihirli bir değnekle birdenbire çözme gerçekliğimiz yok. Ama söylediğiniz ya da çözemediğiniz sorunları zaman içinde çözme konusunda kararlılığımız ve irademiz var. ‘Benim derdimi çözmeye çalıştılar, çözdüler ya da çözemeseler bile çözmeye çalıştılar’ duygusunu vatandaşta yaratmaya çalışıyoruz.”
‘GENEL BAŞKAN ÇOK ÇALIŞTI’
“Ziyaretlerinizde yurttaşlar, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan önceki dönemde CHP içinde çok muhatap bulamadıklarını ama şimdiki dönemde size güvendiklerini söylüyorlar. Siz bu güveni nasıl sağladınız, nasıl sürdürüyorsunuz” şeklinde yönelttiğimiz soruyu Kaftancıoğlu, şu ifadelerle yanıtladı:
“Genel başkanımız Kılıçdaroğlu’na bir atıf yapmak lazım. Genel başkanımız gerçekten CHP genel başkanı olduğu andan itibaren toplumun bütün kesimlerine, farklı kimliklere, farklı inançlara hepsine bir siyasetçi sorumluluğuyla yaklaşıp herkesin sorununu çözme konusundaki kararlılığını 7 gün 24 saat çalışarak, stratejik ve planlı çalışarak hissettirdi. Genel başkanımız, Adalet Yürüyüşü’nden sonraki süreçte insanlar adalet çatısı altında yan yana gelebilmeyi ve bunun toplumsal bir ihtiyaç olduğunu gördüler. Bunu hem parti içinde hem Türkiye kamuoyunda sağlayan da genel başkan Sayın Kılıçdaroğlu’dur.”
‘KORKU POMPALANIYOR’
Kaftancıoğlu zaman zaman ev ziyaretlerinde ve sokakta yurttaşları ziyaret ederken sığınmacılara da denk geldi. Sığınmacıların sorunlarını dinleyen Kaftancıoğlu, “İstanbul’da yaşayan yabancıların, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup AKP’ye oy vereceği yönünde topluma pompalanan bir korku var. Birebir yaptığımız ev ziyaretlerinde bunu da ölçme değerlendirme imkânımız oluyor. Örneğin, Suriyelilerle, Afganlılarla, İranlılarla karşılaşıyoruz. Bir kere şunu herkese söylemek isterim ki yabancılarla ilgili olarak İstanbul özelinde bugün itibarıyla ‘Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yaptırılıp, seçimlerde oy kullanmalarının sağlanması ve seçimin kaderinin değiştirilmesi’ gibi bir durum söz konusu değil. İstanbul‘da bunu birebir ölçüyoruz” diye konuştu.
Ziyaretlerinde mutlaka çocuğu uyuşturucuya bulaşmış ancak devletin yetkili kurumlarına başvurmasına karşın çözüm bulamayan kişilere denk geldiklerini aktaran Kaftancıoğlu, şöyle konuştu:
“Bu ülkenin bütün sorunlarının kaynağında ülkeyi yöneten siyasi iktidar var. Sorunun çözümü de siyaset kurumunda. Siyaset kurumu toplumun bütün kesimlerinin sorunlarını merkezine insanı koyarak ele alır ve bu devletin bütçesini, düzenli, dengeli, planlı ve stratejik olarak pay eder ve orada sürekliliği sağlarsa, bu ülkede çözülmeyecek hiçbir sorunun olmadığını biliyoruz. Bu inançla da vatandaşın bize güvenip yetkiyi bize vermesi ve yetkiyi aldıktan sonra da bu sorunların nasıl çözüleceği belirli bir program dahilinde vatandaşa anlattığımızda ne mutlu ki vatandaşın gözündeki umudu ben görüyorum.”
EĞİTİM SORUNU
Yoksulluğun dışında yurttaşların en çok anlattığı sorununun ne olduğu sorumuza Kaftancıoğlu, şöyle yanıt verdi:
“İstanbul’daki en önemli sorunlardan biri eğitim. Çocuklarını gönderecek okul bulamıyorlar. Bir diğeri sağlığa erişim sorunu. Asıl ele almamız gereken sorunlar bile bu yakıcı sorunların yanında tali sorunlar olarak kalabiliyor. Deprem sorunu, kentsel yenilenme sorunu gibi sorunlar bunlardan öne çıkanları.”
‘HANGİ PARAYLA HAYAL KURAYIM’
Küçük yaşta çocukların da artık ekonomik sorunları anlatır hale gelmesine ilişkin sorumuza Kaftancıoğlu, “Sokaklarda çocuklarla mutlaka sohbet ediyorum. Bugünün karanlık olmasının çocuklarda yarattığı bir hayal kırıklığı var. Çocuklara hayaliniz ne diye soruyorum, hayal kuramıyorlar. Çocuğun birine hayalini sorduğumda, babam asgari ücretle çalışıyor hangi parayla hayal kurayım diye cevap veriyor. Sokakta 10 yaşında bir çocuk enflasyon tarifi yapıyor. Belki de adını hiç duymadığı enflasyon kelimesi üzerinden, ‘Benim babama şu kadar zam yapılıyor, ardından benim kitaplarıma defterime bu kadar zam geldi nasıl yaşayayım ben’ diyerek yapıyor bunu” diye yanıt verdi.
‘YURTTAŞ, ADAYI DEĞİL DERDİNİ KONUŞUYOR’
Kamuoyunda sıkça konuşulan aday kim olacak sorsunun sahada karşılığı olup olmadığını sorduğumuz Kaftancıoğlu, “Sokağın gündeminin adayın kim olup olmayacağı değil. Çaldığımız hiçbir kapıda ‘Cumhurbaşkanı adayı kim olacak’ diye sorulmadı. Kapısını çaldığımız vatandaş derdinin her geçen gün nasıl katlanarak arttığını anlatıyor. Çocuğunun eğitim sorunu, işsizlik sorunu, ekonomik sorununu anlatıyor. Ve vatandaş artık bu sorunlarının mevcut iktidarla çözülemeyeceğini kendisi çok rahat ifade ediyor. Bir iktidar, anlayış değişikliği olsun da benim bu derdimi çözen birileri beni yönetsin diyor. O yönetecek kişinin kim olduğuyla ilgili sokakta vatandaşın hiç gündemi yok. Bu aday tartışmalarını sadece Cumhur İttifakı ve siyaseti domine ve dizayn etmek isteyen insanlar yapıyor. Göreceksiniz bu sokakta yaşadığımız güven, oluşturduğumuz duygu bağı o belirlenecek olan adayın etrafında halka halka büyüyecek” dedi.
