Getting your Trinity Audio player ready...
|
Türk dış politikası, yaklaşık bir yıldır bir dönüşüm içerisinde. Bu hafta İsrail ile karşılıklı yeniden büyükelçi atama kararı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu hafta Ukrayna dönüşü Mısır ve Suriye ile temaslara yönelik açıklamaları söz konusu dönüşümü bir kez daha gündeme getirdi.
Dış politikadaki sil baştan yaklaşımla bölgedeki ülkelerle normalleşme sürecine ve yeni denge politikasına ilişkin ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Dış Politika Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı Cumhuriyet’e değerlendirmede bulundu.
Bağcı, süreci “Türkiye’nin dış politikada normale dönüşü” olarak tanımladı. Bağcı, “Uluslararası sorunların işbirliği ve siyasi diyalogla çözülebileceğini anlayan Erdoğan, çivisi çıkmış bir politikayı sağlamlaştırmaya çalışıyor” dedi. Küresel gelişmelerin de bu dönüşüme yardımcı olduğunu belirten Bağcı,“Değerli yalnızlık’tan çok yönlü diplomasiye ve komşularla ilişkileri düzeltmeye doğru bir dönüş yaşanıyor” diye konuştu. Ankara’nın yaklaşık son 13 yıldaki kutuplaştırıcı söylemleri yüzünden Doğu Akdeniz’de ve Ortadoğu’da büyük bir yalnızlık içinde olduğunu belirten Bağcı, “Ankara, Rusya-Ukrayna savaşında olduğu gibi bir süredir denge politikasıyla bunu aşmayı deniyor” ifadelerini kullandı.
ZAMAN KAZANIYOR
Erdoğan’ın politika değişimindeki nedenlere ilişkin konuşan Bağcı, “Cumhurbaşkanı güven kazanmaya çalışıyor. Ekonomi piyasalarında, diplomaside ve uluslararası siyasette güven arayışında. Ancak gelecek seçimlerden dolayı şu an zaman kazanmaya ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.
Bağcı, “Erdoğan’ın seçimleri kaybetmesi durumunda yeni gelecek hükümetin politikalarının Erdoğan’ın şu anda uygulamak istediği politikaların devamı niteliğinde olacak” yorumunu yaptı.
BÜYÜK BEDELLER
Yitirilen güvenin tazelenmesi için “büyük bedeller” ödenebileceğine vurgu yapan Bağcı, “Erdoğan’ın daha önce konuşmam dediği Suriye, Mısır, İsrail ve Körfez ülkeleriyle tekrar diyaloğa girmesi gerekecek” dedi.
“Ödenecek bedeller” konusunda Erdoğan’ın 2009’da Davos’ta İsrail’e “Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz” dediğini anımsatan Bağcı, normalleşme gündeminde “Tel Aviv’in pozisyonu değişmedi, Ankara değişti” diye belirtti. Bağcı, “yeni politikadaki asıl sorunun, güven tesis ederken yeni güven verici önlemlerin beraberinde neler getireceği” olduğuna dikkat çekti. Seçimler yaklaşırken zamanının hükümetin aleyhine işlediğini söyleyen Bağcı, “uluslararası aktörlerin ve piyasaların Türkiye’ye rahatça tekrar güvenebileceğini ancak AKP hükümetinin güven kazanmasının belirsiz” olduğunu kaydetti.
‘AVRUPA GÜVENLİ LİMAN’
Denge politikasına ilişkin konuşan Bağcı, Rus lider Vladimir Putin ile 2013’te yaptığı sohbette, Putin’in Türkiye’nin Şangay İşbirliği Örgütü’ne (ŞİÖ) üye olmak istemesi durumunda bunun kabul edileceğini belirttiğini söyledi. Bağcı, Türkiye’nin “Yeniden Asya” politikası çerçevesinde ŞİÖ’ye katılmasının uygun olabileceğini de ifade etti.
Jeopolitik ve siyasi değerler açısında Türkiye’nin Avrupa’nın bir parçası olduğunun altını çizen Bağcı, ŞİÖ gibi ekonomik işbirliği temelli yakınlaşmalardan ulusal çıkarların zarar görmeyeceğini ekledi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun geçen günlerdeki “Türkiye Avrupa’dır” sözlerine yönelik ise, “Avrupa, Ankara için güvenli limandır” değerlendirmesinde bulundu.