Eski Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş tarafından yapılan yazılı açıklama şöyledir:
“Necip Haplemitoğlu’nun katil zanlısının basına yansıyan sözleri, kuşatılan devletin fotoğrafını bir kez daha gözler önüne serdi. Artık bu fotoğrafı seyretmekle kalmamalıyız.
Demokrasimizin bir daha kesintiye uğramasını, ülkenin teröre teslim edilmesini, devletin birliğini, egemenliğini savunanların katledilmesini istemiyorsak, yurtseverlerimizi katledenleri, katlettirenleri, komplo düzenleyenleri, komplolardan beslenenleri, ortaya çıkarıp hesap sormak durumundayız. 1970’li yıllardan başlayarak bir biri ardına katledilen (sağdan-soldan) gençlerin, sendikacıların, bilim-siyaset insanların, gazetecilerin, askerlerin ortak özelliği yurtsever olmalarıydı.
Abdi İpekçi, terörü besleyen, silahlandıran odakları gündemine almıştı, katledildi. Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak, sınır kapılarımızı yolgeçen hanına çeviren sistemi ortadan kaldırmak istedi, katledildi. Uğur Mumcu, irticai ve bölücü terörü ifşa edeceği zaman katledildi. Eşref Bitlis, terörü besleyen dış güçlere engel olmaya kalkınca, katledildi. Necip Haplemitoğlu, FETÖ terör örgütünün devleti kuşattığını, dış güçlerle bağlantılarını belgeleriyle ortaya çıkardığı an yok edildi.
Hablemitoğlu’nun katil zanlısı suç tarihinde devletin güvenlik görevlisiydi, diğer üç zanlı da yine devletin güvenlik görevlileriydi. İddiaya göre yasa dışı bir terör örgütünün talimatıyla bu cinayeti işlemişlerdi.
Devletin en yetkili savcısı, ‘Devlet isterse Mumcu’nun katillerini hemen bulur’ demişti. Devletin Emniyet Genel Müdürü de devleti işaret etmişti: ‘Bir tuğla çekilirse duvar yıkılır, herkes altında kalır.’ Devletin Başbakan Yardımcısı, Mumcu’nun katillerinin ortaya çıkarılacağına namus sözü vermişti. Sağ iktidarlar döneminde de, Sol iktidarlar döneminde de cinayetler işlendi ve belli olan failler ve arkasındaki güç odaklarının üzerine gitme cesareti gösterilemedi. Bu cesaret gösterilemediği için binlerce şehit verdik.
Son yıllarda devlet içindeki karanlık güç odaklarını temizlemek için önemli adımlar atıldı. Yeni bir seçime gidiyoruz. Siyasi partilerimiz, Türkiye’ye kan kaybettiren, iç savaşa götürmek isteyen, bölmeye çalışan, işgal ettirmeye kalkan dış güçlerin uzantılarını devletten temizleyeceklerine söz vermelidirler. Bir tuğla çekip o duvarı mafyanın, çetelerin, terörün ve dış odakların üzerine yıkmadan, gerçek faillerinden hesap sormadan, yaralar kapanmaz, demokrasimiz ve birliğimiz güvencede olmaz. Gün, bu karanlık odakların üzerine gitme günüdür.
Parlamentosunu, yurtseverlerini koruyamayan, gerçek katillerinden hesap soramayan ayıbından el ele vererek Türkiye’yi kurtarmalıyız.”
