Getting your Trinity Audio player ready...
|
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Tele 1’de gazeteci Uğur Dündar‘ın Demokrasi Arenası programının konuğu oldu. İmamoğlu, gündeme dair açıklamalarda bulundu.
İSTANBUL VAKFINA GELEN ENGELLEMELER
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ihtiyacı olan kız öğrencilere eğitim bursu verilmesiyle ilgili “Kimseyi geride bırakmamak ve alan elin veren eli görmediği iyilik hareketi’’ sözleriyle duyurduğu yardım kampanyası için iki AVM’ye konan kiosklara İstanbul Valiliği’nden engel gelmişti. İmamoğlu, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
- Yüz binlerce ailenin evine iki kurban bayramıdır kurban eti giriyor. Bunu organize eden de İstanbul Vakfı.
- Valilik, kampanya bizden izin almaksızın yapılamaz. İBB bir kamu kurumu. Valilik gece yarısı emniyet çalışanlarımızla, polisimizle alışveriş merkezini açtırıp oradaki cihazlara el konulacağına, ara İBB Başkanı’nı, İBB genel sekreterini, bir eksiklik varsa giderelim. İyi niyetli insanlarımızın bile vicdanlarını yaralıyorlar.
- Biz incelenmekten endişe etmiyoruz. Endişe ettiğimiz, bunların bu ülkede yaşanması ve bu şekilde insanlarımızın yaşama sevincini böyle yoruyor olmaları, üzüyor olmaları.
- Biz bunları aşacağız. Aşmak için buradayız.
ENGELLENEN PROJELER
İmamoğlu, belediyenin projelerine gerekli izinlerin verilmemesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Kaybedenin İstanbul halkı olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, iktidara tepki gösterdi.
İşte İmamoğlu’nun, İBB’nin engellenen projeleriyle ilgili açıklamaları:
- Şu anda İstanbullu 300 tane otobüsten faydalanıyor olacaktı. Kim kaybetti? Tek bir imza Uğur Bey, tek bir imza.
- İyi niyetli olduktan sonra her konunun çözüldüğünü biliyorum. Eksik bir şey kabul edilsin demiyoruz.
- Sefaköy metrosuyla ilgili bakana yazı yazdık. Üzerinden bir sene geçti, cevap bile verilmedi.
- İstanbul’un bir gün bile kaybedecek vakti yok. Bizim bu şekilde hedef olmamızı ben farklı yorumluyorum. Mesele bizi engellemeleri değil. Amaç ne biliyor musunuz? Bizi engelleyememeleri.
- Onlardan işlerini kaliteli yapmaları dışına bir şey istemiyoruz. Tıkır tıkır işimizi yapıyoruz. Bu şekilde süreci yürüttüğümüz için çıldırıyorlar. Yatıyorlar İstanbul, kalkıyorlar İstanbul. Akşam İmamoğlu, sabah İstanbul. Bakalım bugün hangi bakan İmamoğlu hakkında konuşacak? Bunların halk nezdinde itibarı yok. Halk gülüyor bu yaptıklarına.
- Ben seçildiğimde sevinmiştim. Cumhurbaşkanı İstanbul’a sevdam diyor. Hızlıca İstanbul’un sorunlarını çözeriz dedim. Üzülüyorum. Memleketimizim cumhurbaşkanından bunları duymak istemem. İstanbul’da televizyonlarda beni anlattılar, kapalı toplantılarda beni anlattılar. Trabzon’da beni anlattılar. Yetmedi, Ukrayna’dan dönüşte beni anlattılar.
- Beni çok seviyor, biliyorum. Ben de onu çok seviyorum. Bak seçimden önce ne güzel konuştuk, anlaştık. Yirmi dakika yerine bir saat yirmi dakika sohbet ettik. Niye konuşmuyoruz? İstanbul neymiş? Bir çıldırmışlık var. Bir akıl tutulmuşluğu var.
- İstanbul’lu sorumluluğunu yerine getirmeyenlerden hesap sorar.
- Destek siyaseti değil köstek siyaseti yürütüyorlar.
SEÇİM AÇIKLAMASI
Dündar’ın, seçim olsa aynı farkla kazanıp kazanmayacağı konusunda İmamoğlu’nun bir kamuoyu yoklamasına sahip olup olmadığı sorusuna, İmamoğlu, “Aynı farkla kazanmak beni üzer, beni test etmek AKP’li siyasetçiler varsa gersinler. Zaten İstanbul’da yalnızca benimle birlikte gezerler. Yalnız gezemezler” açıklamalarına bulundu.
İşte İmamoğlu’nun seçimle ilgili açıklamaları:
- (Seçim olsa) aynı farkla kazanmak beni üzer.
- Beni test etmek isteyen AKP’li siyasetçiler varsa gersinler. Zaten İstanbul’da yalnızca benimle birlikte gezerler. Yalnız gezemezler.
- İstanbul’da engellemeler üzerine değil kaliteli iş üretme üzerine konuşalım, bunu yarıştıralım.
- Ekonomi, şu anda iktidarın en fazla zafiyeti olan alan ve bunu unutturma çabası içerisindeler.
- Bugün hangi farkla İstanbul’da kazanacağımı yayınlarsam kafaları öne eğilir.
IŞİD’İN SUİKAST PLANI İDDİASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA
IŞİD’in ‘Türkiye sorumlusu’ olduğu iddia edilen Kasım Güler’in itirafları ortaya çıktı. Güler, örgütün ‘CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Aleviler, LGBTİ+’lar ile İncirlik Üssü’ne saldırı planladığını’ söylemişti.
İmamoğlu, suikast girişimine ilişkin açıklamalarda bulundu.
- (IŞİD Türkiye sorumlusunun itirafı üzerine) Çok ciddi bir konu. Çok can sıkıcı. Aynen MOBESE meselesi gibi. Sizin de nasıl hassasiyetle yaklaştığınızı biliyoruz.
- (IŞİD sorumlusunun verdiği detaylar) Suikast konusu medyaya düşünce eylemi gerçekleştirmedik diyor. Ben bu konuyu medyadan öğrendim.
SOYLU’YA SERT ÇIKTI
- Kendi konusuna yeterince hassasiyet göstermeyen Sayın İçişleri Bakanı açıklama yapıyor. ‘Yakalanan kimse yoktur, bunların yazılmamasını tercih ederdik’ diyor.
- Bir İçişleri Bakanı bazen yanılabilir ama hep yanılırsa oturup herkesin düşünmesi lazım. Sayın Cumhurbaşkanı’nın, diğer yetkililerin, herkesin başına bir şey gelebilir.
- Tedbir artırıcı hususlara göz atalım denmemiştir.
Korumalarının artılması için bir diyalog gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğine ilişkin soruya, İmamoğlu, “Hayır, hiçbir diyalog yok, hiçbir görüşme yok. Daha acısı, seçim iptal oldu. Yedi yüz tane terör iltisaklı insandan bahsedildi. Nerede? O kadar net konuştu. Bir kişi sorgulanmaz mı? Bir kişi hakkında savcı iddianame yazmaz mı?” dedi.
- Kar yağdığı akşam bir söz söyledim. Bir kişi bile arabasında birkaç saat mahsur kalmışsa vatandaşımdan özür dilerim dedim. Bunun sorumluluğunu taşımak böyle bir şeydir.
- Bizim inancımızda kulluk edeceğimiz tek şey var: Yaradan.
- Ama kulluk etmeye hazır olduğunuz bir takım dernekler varsa Allah muhafaza o zaman.
- Bu nasıl bakan ya? Olmaz öyle şey!
MOBESE TARTIŞMALARI
İstanbul’u etkisi altına alan yoğun kar yağışıyla ilgili olarak, İBB’nin çalışmalarının yetersiz kaldığını savunan iktidara yanıtlar veren İmamoğlu, kendisinin büyükelçi ile balıkçıda yemek yediği balıkçıya giderken MOBESE görüntülerinin sızdırılmasına ilişkin, “Hiç unutulmayacak” ifadelerini kullandı.
- Sorumluluk alanlarına baktığınızda, trajedi diye tariflenen sorunların en az yüzde 80’i yüzde 85’i bizim sorumluluk alanımız dışında olması, büyükelçiyle buluşmamız vs. Bunların hepsi, MOBESE tartışması üzerinde detaya dönüştü. MOBESE hiç unutulmayacak.
- Bu, özel hayata karşı tecavüzdür. Biz bu tecavüze karşı suç duyurusunda bulunduk.
- 16 milyonluk şehrin belediye başkanıyım. Hiçbir görevli ne arayıp bilgi verdi, ne yazılarımıza cevap verdi.
- Bu konunun muhatabı (İçişleri) bakan ve bakanlıktır.
- Tek bir gün bunu ihmal etmeden, sonuna kadar, er ya da geç bu işin muhataplarının hesabını vermesi için mücadele edeceğim.
AKP DÖNEMİ İBB’SİNDEKİ BURS TARTIŞMALARI
İmamoğlu, AKP döneminde İBB tarafından, başta Ravza Kavakçı Kan ve Fatma Betül Sayan Kaya gibi önde gelen AKP’li isimlere milyonlarca liralık burs verildiğinin ortaya çıkmasının ardından gelen tartışmalara ilişkin konuştu.
“Onlarca dosyaya bakanlık tarafından el konuldu” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
- İBB’nin kamu olarak teftiş edilmesi, denetlenmesi gerekiyor. Göreve geldiğimizde gördük ki İBB belki de en fazla ihmal edilen kurumların başında gelmiş. Özellikle denetleme ve teftişte.
- Biz göreve geldiğimizde birçok dosyayla ilgili suç duyurusunda bulunduk.
- Bu konuyla ilgili İBB’de değil aynı zamanda iştiraklerde de bu teftişleri yaptık.
- Onlarca dosya İçişleri Bakanlığı tarafından el konuldu.
- Bursla ilgili yanlış uygulamalar, kötü uygulamalar var.
- Sadece bir kişiye iki milyon iki yüz bin liralık burs veriliyor. METRO AŞ.’nin gönderdiği bursları elektronik mühendisi olsa, elektrik mühendisi olsa anlarız ama Siyaset Bilimi’yle ilgili bursu anlayamıyoruz.
- Başka bir hanımefendi İBB’ye giriyor, aynı gün İBB’den burs kazanıyor. Şansa bak. Bugün işe gir, aynı gün de sana burs çıksın.
- Tutturuyorlar İmamoğlu şunu işe aldı bunu işe aldı. Hiç kimse de şunu demiyor, 53 bin öğrenciye burs veriyoruz. Tek bir tanesini tanımam.
- Siz böyle bir bursun ilanını duydunuz mu? 2 milyon lira burs!
- Gizli kapılar ardında burs dağıtılmaz!
- 13 milyar lirayı bulan yolsuzluk olduğunu açıklamıştık.
- Bazı şeylere soruşturma açmasanız da, açamasanız da, kanun buna fırsat vermese de kamu vicdanında bu tür uygulamaların hesabı daima sorulur. Biz 1 milyar 700 milyonu takır takır İGDAŞ’a ödedik, 1 milyar da faiz olarak ödedik. İGDAŞ’ın borcunu sıfırladık. Bunun anlamı ne biliyor musunuz? Ahlaklı, işine önem veren, liyakatli insanları sürecin içine dahil ederseniz, sizi ahlaklı yöneticiler yanlış yönlendirmez.
- Çalışanlarıma söylüyorum, masalarınızı geniş tutun, 16 milyon insanı unutmayın.
- Askıda fatura 67 milyon liraya ulaştı. Yüzde 50-60, başka bir kuruluşa göre yüzde 110 enflasyon olduğundan bahsediliyor. Askıda faturaya geçen sene ocak ayında başvuranla bu sene ocak ayında başvuran arasında iki buçuk üç katı insan benim faturalarımı ödeyin diye başvuruda bulunuyor.
- ABD Büyükelçisi ziyarete geldi, hayranlığını dile getirdi askıda faturaya. Biz bunu bütün dünyaya dağıtmak istiyoruz.
- İhtiyacı olan vatandaşlarımız askıda faturaya girsinler, bu zor günleri beraber aşalım.
- Eğer layık bir biçimde bu ülkede aldığı eğitime kendini borçlu hisseden insanlar var olduğunda bu ülkenin sırtı yere gelmez.
İLİM YAYMA VAFKI’NIN SÜLEYMANİYE’YE YAPILAN BİNASI
Kanuni Sultan Süleyman adına Mimar Sinan tarafından tarihi yarımadada 1551-1557 yılları arasında inşa edilen Süleymani Camii’nin hemen önünde yükselen inşaat tepkilere neden olmuştu.
İBB, inşaatın durdurulması için koruma kuruluna başvuracağını açıklarken tepkilerin odağındaki inşaatın sahibi İlim Yayma Vakfı da açıklama yaptı. Açıklamada, yıkılan binanın yerine daha küçük bir bina inşa edildiği savunularak “Bina yeniden projelendirilmiş, yapılan proje Anıtlar Kurulu tarafından da onaylanmıştır. Binanın eski ve yeni görsellerinden de anlaşılacağı üzere tek kütle halinde daha yüksek ve daha büyük bir bina yıkılarak yerine kademelendirilmiş bölgenin tarihi siluetine uygun ve inşaat alanı daha küçük bir bina yapılmaktadır. Böylelikle binamız Süleymaniye Camii’nin etrafının açılmasına ve camiinin daha iyi görünür olmasına katkı sağlayacaktır” denildi.
İBB Başkanı İmamoğlu da, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, şunları söyledi:
- Arkadaşlarıma hemen talimat verdim. (Süleymaniye Camisi’nin eski ve yeni görüntülerini gösterdi) Görüyoruz ki, bu hali bile düzeltilmeye muhtaç. Bir koruma kurulu, eğer mevcutta bulunan binaya yenileme yetkisi veriliyorsa, arkada görünen çatıyı bile aşağıya indirebilirdi. Ne yazık ki henüz çatısı bitmemiş bir yapının daha da çirkenleşebilme ihtimali var. Bu konuyu çözmemiz lazım.
- Süleymaniye ve çevresinde yapılan kötü uygulamaları ve orada nasıl el freni çektiğimizi, nasıl engellediğimiz o süreci arkadaşlarımız anlatsınlar.
- (Binanın yıkılmasıyla ilgili) En etkili bir biçimde sahada olacağımızı duyurmak istiyoruz.
- (Tarihi yarımadayla ilgili) Otuz sene önce çok daha güzeldi. Attığımız adımların hangi sonuçlara ulaştığını nisan-mayıs ayında Beyazıt Meydanı’ndan anlatacağım.