Getting your Trinity Audio player ready...
|
Doların her geçen gün rekor üzerine rekor kırması ve enflasyonun artması sebebiyle Türk ekonomisi sıkıntılı günler yaşarken Reuters, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na sorular yöneltti. Analizde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023’teki seçimler öncesinde büyümeyi teşvik etmek için politika yapıcılar üzerindeki baskısını sürdürüyor” ifadelerine yer verildi.
Reuters, Merkez Bankası’nın bir kur çöküşüne ve yükselen enflasyona rağmen bu hafta faiz oranlarını tekrar düşürmesinin beklendiğine dikkat çekti. Ajans tarafından yöneltilen bazı sorular şu şekilde:
FAZ İNDİRİMLERİ DEVAM EDEBİLİR Mİ?
Analizde, Merkez Bankası’nın ocak ayındaki duraklamadan önce bir kez daha faiz indirimine gideceğinin sinyalini verdiği vurgulandı. Reuters, “Erdoğan oranların ne kadar düşürülmesini istediğini belirtmedi, ancak indirimlere ihtiyaç olduğunu tekrarladı” ifadelerine yer verdi.
Ajans tarafından yapılan bir ankette hatırlatılarak analistlerin, bu hafta 100 baz puanlık bir indirim beklediği belirtildi.
Reuters ayrıca, bu ay yabancı yatırımcılarla yapılan bir konferans görüşmesinde, bir Merkez Bankası politika yapıcısının, piyasadaki çalkantı göz önüne alındığında aralık ayında oranların yüzde 15’te kalma olasılığının daha yüksek olduğunu söylediği aktarıldı.
Analizde birçok analistin, “Küresel çapta çoğu Merkez Bankası, sıkılaştırma politikasına giderken ve Türkiye’nin gevşeme döngüsünün devam edeceğine inanıyor” yorumuna yer verdi.
Reuters, “Erdoğan, önünü açmak için bu yıl Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığı yöneticilerini kendisiyle benzer düşünen yetkililerle değiştirdi. Herkes onun düşük orana ilişkin görüşünü benimsedi” ifadelerini kullandı.
“RİSKLER NELERDİR?”
“Türkiye’nin kronik ticaret dengesizliği, liranın zayıflığının ithalat yoluyla daha yüksek enflasyona dönüşmesi anlamına geliyor” denilen analizde şunlar kaydedildi:
“TL’nin değer kaybını yansıtan,Türkiye üretici fiyat endeksi kasım ayında bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 55 arttı. Ekonomistler, manşet tüketici fiyatlarının gelecek yıl yüzde 30’a, yani resmi hedefin beş katına ulaşacağını tahmin ediyor.
Diğer bir risk de hem döviz hem de enflasyon oranlarının öngörülemezliği göz önüne alındığında, işletmelerin liradan kaçınmasıdır.
Daha uzak bir olasılık ise ülkenin toplam 12 aylık yaklaşık 170 milyar dolarlık finansman ihtiyacı göz önüne alındığında, şirketlerin dış borç yükümlülüklerini yerine getirememesidir.”
“ERDOĞAN’IN DESTEKÇİLERİ İNANÇLARINI MI KAYBEDİYOR?”
Kamuoyu anketlerine dikkat çekilen analizde, “Hem Erdoğan’ın hem de AKP’nin yıllardır popülerlikten görülmeyen bir düşüşe doğru kaydığını ve muhtemelen bazı potansiyel rakiplerine karşı cumhurbaşkanlığı seçimlerini ikinci turda kaybedeceğini gösteriyor” yorumu yapıldı.
Bazı AKP seçmenleri Reuters’e bir sonraki seçimde diğer partileri destekleyebileceklerini de söyledi.