Getting your Trinity Audio player ready...
|
Dr. Mustafa Torun
Enfeksiyon hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı
mtorun3@gmail.com
5 Ekim 1966 tarihinde BM,İLO ve UNESCO,öğretmenlerin toplumsal statüleri ile ilgili bir takım kararlar aldı.Bu alınan kararlar doğrultusunda 5 Ekim 1994 tarihinde İLO ve UNESCO bu tarihi “DÜNYA ÖĞRETMENLER GÜNÜ” olarak ilan etti.Yüzün üzerinde ülkede “Eğitim emekçileri bugünü DÜNYA ÖGRETMENLER GÜNÜ olarak kutlamaktadır.
*
Bizde milli bir gün olarak kutlanan 24 KASIM ile dünyada kutlanan 5 EKİM birbirinin seçeneği olamaz.
En azından ben böyle düşünüyorum. Kişisel olarak 24 Kasım’ı öğretmenler günü ilan eden 12 Eylül darbecileri’nin verdiği bu kararı onaylayamıyorum.Bana belkide; “Hocam biçimle fazla uğraşmazsanız daha iyi olur.Önemli olan özüdur.” Diyebilirsiniz.Görüşlerinize elbette saygı duyarım.Biz EVRENSEL ve ULUSAL değerlerimizi doğru zeminde harmanlayabilirsek,daha anlamlı olabilir diye düşünüyorum.
*
Okuyanlar bilir.Yazılarıma genellikle Anadolu’nun bağrından kopmuş tertemiz türkülerimiz ile başlarım.Türkü sevmeyenlerin de birgün gelecek bizlerden daha çok türkülere müptela olacağını hep düşünürüm.Türkü sevdalılarının çok iyi bildiği, Muazzez Türüng Usta’mızın bizlere armağan ettiği Muş yöremizin “Mektebin Bacaları” türküsünü her dinlediğimde ilkokul hocalarım aklıma gelir.
Mektebin bacaları
Ders verir hocaları
Kim yarini severse
Odur birincileri.
*
Osmanlı İmparatoru 2.Abdülhamid’in Maarif Nazırlarından birine ait olan;
“Şu okullar olmasa milli eğitimi ne güzel idare ederdim”sözü bugün daha da bir anlam kazanmıştır.Okulların durumunu sizler benden daha iyi biliyorsunuz diye düşünüyorum.Bu nedenle anlatmaya bile gerek duymuyorum.Kahrolmamak elde değil!
*
Bilindiği gibi eğitim ve öğretimin birden fazla öğesi bulunmaktadır.Nelerdir bunlar?
•Öğretmenler,
•Öğrenciler,
•Veliler,
•Müfredat programı,
•Ekonomik ve sosyal statü.
*
24 Kasım 1928 Mustafa Kemal Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği tarihtir.
12 Eylül 1980 Askeri darbesini yapanlar,1981 yılında her yılın 24 Kasım gününü ÖĞRETMENLER GÜNÜ olarak kutlamayı yasalaştırdıklarını o günleri yaşayanlar çok iyi anımsarlar.
**
24 Kasım’ın 12 Eylül’ün ürünü olması, bizlerin onu reddetme hakkını verir mi?Bence vermez.Ama yinede bu sorunun yanıtını sizlere bırakıyorum.Önemli olan şekil değil derseniz birşey diyemem.
24 Kasım’ın içeriği ve nasıl yorumlanması gerektiğini tartışabiliriz.
Bunun içinde öncelikle ÖĞRETMENLER GÜNÜ’nün 12 Eylül ruhundan ve içeriğinden arındırılması gerekir.
*
12 Eylül ile gelen serbest pazar ekonomisi ve NEOLİBERAL iklim, aynı sağlık gibi,eğitimi de paralı biçime sokup,alınıp satılan bir meta haline getirmiştir.
Bu anlayış eğitim sistemimizi bitirmiştir.
Sonuçlarını maalesef bugünlerde hemde pandemi koşullarında çok daha iyi görmekteyiz.
*
Ülkemizde maalesef yoksul halk çocuklarının okuduğu birçok parasız yatılı okul kapatılmıştır.Bunun yerine selefi anlayış çerçevesinde kurslar ve okullar açılmıştır.
“Parasız Yatılı Okullarından” bir çok bilim adamı,siyasetçi ve üst düzey yönetici yetiştiğini bilmekteyiz.
Ama yine maalesef neoliberal zihniyet; Öğretmen mesleğine,öğretmenin yetiştirilmesi tarzına,sorgulamaya,araştırmaya ve en önemlisi yoksul çocukların eğitimine büyük zararlar bugün yaşadığımız Covid-19 enfeksiyonu sürecinde bu dahada iyi gözlenmiştir.
YORUM VE ÖNERİLERİM
✓Öğretmenlerimiz dileriz ki, yakın zaman da yeniden “MUALLİM” olma niteliğine kavuşurlar.
Böylece,hem halk ve hak sevdasına yeniden sarılma özelliği gösterirler.
✓Eğitimin toplumsal yarar ilkesi; Öncelikle öğretmen mesleğinin sorunudur.
Bu sorunun çözülmesi,aydınlanma hamlemizi geliştirecektir.
✓Öğretmenlerimizin;Özgür,sorgulayan ve toplumsal çıkarları önde tutan bireyler yetiştirmesini dileriz.
✓Elbette bu yeni sistem,öğretmenlerin ekonomik,demokratik ve mesleki sorunları ile ilgili yeni ve çağdaş çözümler üretmek zorundadır.
✓Öğretmenler arasında,KADROLU,
SÖZLEŞMELİ ve ÜCRETLİ ayırımına son verilerek,sadece KADROLU ÖĞRETMEN uygulamasına yeniden geçilmelidir.
✓Atama bekleyen öğretmenlerin atamaları en kısa zamanda yapılmalıdır. maalesef pandemi bu gerçeği dahada acilleştirmiştir.
✓Halâ iki seçim öncesi verilen 3600 ek gösterge vaadi yerine getirilmiş değildir.Bu ve benzeri birçok sorun ile boğuşan öğretmenlerimize toplumda hakettikleri değer mutlaka verilmelidir.
Bu zor pandemi koşullarında emeklerini fedekarca sarfeden”Tüm Eğitim Emekçisi Öğretmenlerimizin” gününü kutluyorum.
Eğitim ve Sağlık üretim içindir.
Eğitim ve sağlık özelleştirilemez.
Eğitim ve Sağlık doğuştan kazanılmış haktır.
Bu ikili ayrılamaz.
Sevgilerimle…