Getting your Trinity Audio player ready...
|
SOLMEDYA- Kadıköy Belediyesi önünde Suruç Aileleri İnisiyatifi’nin çağrısıyla bir araya gelenler Suruç’ta yaşamını yitiren 33 düş yolcusunun isimlerinin yazılı olduğu “Herkes için adalet” yazılı pankart ile açıklamalarda bulunuldu. Açıklamanın ardından temsili Ankara’ya yürüyüşü başlatmak isteyenlere saldırdı. Bu saldırının ardından yürümeye devam etmek isteyen 5 kişi gözaltına alındı
Kadıköy Belediyesi önünde Suruç Aileleri İnisiyatifi’nin çağrısıyla bir araya gelenler Suruç’ta yaşamını yitiren 33 düş yolcusunun isimlerinin yazılı olduğu “Herkes için adalet” yazılı pankart ile açıklamalarda bulunuldu. Açıklamanın ardından temsili Ankara’ya yürüyüşü başlatmak isteyenlere saldırdı. Bu saldırının ardından yürümeye devam etmek isteyen 5 kişi gözaltına alındı.
Suruç Aileleri İnisiyatifi adına yapılan açılış konuşmasında, “Bütün adalet mücadelelerini mücadelemiz yapıp bugün Ankara’ya doğru yola çıkıyoruz. Yarın Ankara’da 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nın yıldönümünde yapılacak olan 10 Ekim anmasına katılacağız ve Suruç için adalet herkes için adalet çığlığını 10 Ekim için adalet çığlığı ile birleştireceğiz. Sadece Suruç ve 10 Ekim katliamları değil bu topraklarda yaşanan başta bütün IŞİD’in yaptığı katliamlar olmak üzere bütün adalet yürüyüşçülerini yarın 10 Ekim anmasına davet ediyoruz. Yola çıktığımız günden bugüne kadar diyoruz ki adalet mücadelesi tek başına ele alınabilecek bir konu değildir” denildi.
Açıklamanın devamında bu ay sonuna kadar eylem ve etkinliklerin örgütlendiği söylenerek adalet mücadelesi yürütenlerle bir araya gelineceği belirtildi. Suruç için yola çıkanların anısına aynı yerden Ankara’ya yürüyeceklerini söyleyenler konuşmalarına devam etti.
Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) yaptığı konuşmada “Bugün 6 yıl önce 20 Temmuz’da 33 yoldaşımızın katledilmeden önce burada umutla dirençle yola çıktıkları yerdeyiz. Onlar Kobanê’ye gidiyorlardı. Çünkü kendi kaderini eline almış bir halkın yaralarını sarmak istiyorlardı. 33’ler gezinin çocuklarıydılar. Ayaklanmanın devleşen öfkenin çocuklarıydılar. Ve yola çıkan yoldaşlarımız devlet-IŞİD işbirliği ile katledildi. Yola çıkan yoldaşlarımız katledildi. Ancak görüyorsunuz biz yine buradayız. Onların yola çıktığı yerden bu defa da adalet için yola çıkıyoruz. O zamanlarda da bu katil korkak sürüleri önümüze barikat kurmuşlardı. Bu katil korkaklar engellemek istemişlerdi” denildi.
Konuşmanın devamında “Biz Suruç Katliamı’ndan sonra her türlü operasyona, gözaltı, tutuklama saldırısına, gözaltında kayıplara direndik. Bugüne kadar adalet demekten sokaklarda barikat barikat mücadeleyi yükseltmekten asla geri durmadık. Bugün de bu sokaklardayız. Bugün de 33’lerin yola çıktığı yerden adalet için yola çıkıyoruz. Ve katillerden hesabı gençlik soracak. Katillerden hesabı halk soracak diyoruz” denildi.
“Katillerden hesabı gençlik soracak”, “Unutmak yok affetmek yok” ve “Suruç için adalet, herkes için adalet” sloganları atıldı.
Suruç Aileleri İnisiyatifi adına yapılan konuşmadan sonra Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı ve Suruç’ta yaralanan
Şahin Tümüklü konuştu.
Ardından basın açıklaması okundu. Açıklamayı SGDF’li Hivda Selen okudu.
Katliamların arttığı bir dönemde katillerin korunduğu söylenen açıklamada “Adalet çığlığımızı bu ülkede adalet arayanların sesine mücadelesine kattık. Cumartesi Anneleri’nden Tayvet Anaya Berkin Elvan’dan Deniz Poyraz’a Hrant Dink’ten Önder Babat’a Roboski’den Suruç’a Kemal Kurkut’tan Şenyaşar ailesine Hande Kader’den Gülistan Doku’ya Soma’dan Çorlu’ya kadar aydınlatılmayan sorumluları yargılanmayan göstermelik cezalarla kapatılmaya çalışılan adalet isteyenlerin gözaltı ve tutuklama saldırılarıyla susturulmaya çalışıldığı bir devlet politikası ile karşı karşıya kaldık” denildi.
Konuşmaların ardından temsili yürüyüş yapmak isteyenler polis tarafından önlükler, pankartlar ve dövizler gerekçe gösterilerek engellendi. Ankara’ya yürüyüşün “yasa dışı” olduğu anonsunu yapan polis, kitlenin dağılmasını istedi. Ankara’ya yürümek isteyenler önlüklerini çıkartmayacaklarını ve temsili Ankara yürüyüşünü yapacaklarını söyledi.
Polis Emrah Topaloğlu, Ümmühan Özdemir, Volkan Uyar, Yaren Tuncer ve Mustafa Kazak’ı darp ederek gözaltına aldı. Polis gazetecilerin görüntü almasını da engelledi. Gözaltına alınanların araca bindirilmesinin ardından çevredekiler tepki gösterdi.