Getting your Trinity Audio player ready...
|
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Show Ana Haber sunucusu Ece Üner’in Ermeni asıllı ABD’li reality show yıldızı Kim Kardashian’a yönelik sözlerini
“Haber kalmadı haber şov verelim” başlıklı yazısıyla değerlendirdi.
“Yorum ile haberin içiçe geçtiği, düz bilginin yerini yorumla ambalajlanmış haberimsi içeriklerin aldığı bu programların artık “haber programı” sayılmaması gerek” gerek diyen Bildirici, “Böyle bir ortam oluşması habercilere dilediği kişiye hakaret etme, haber aktarırken argo ifadeler kullanma hakkı vermez. Gazetecilik ilkeleri duruma, yere, zamana göre değişen ilkeler değildir. Ece Üner, herhangi bir kişiye, herhangi bir dönemde söyleyemeyeceği sözü bu dönemde Kim Kardashian’a da söylememeliydi” dedi.
Toplumdaki kutuplaşmanın sonucu olarak “yorumcu haber sunuculuğu”nun moda haline geldiğini ifade eden Bildirici, “Bu beklentiye yanıt veriyor olabilir. Fakat yalın bilgi, nesnel haber almak isteyen izleyiciler ne olacak? Daha önemlisi yorum ile haberin içiçe geçtiği, düz bilginin yerini yorumla ambalajlanmış haberimsi içeriklerin aldığı bu programların artık “haber programı” sayılmaması gerek. Habercilik o kadar geride kalıyor ki, bu kanalların çoğunda o programlara “Haber Şov” dense yeridir” ifadelerini de kullandı.
“Hakaret etmek habercilik midir?” diye soran Bildirici’nin yazısından ilgili bölüm şöyle:
“Ece Üner, Karabağ’ı işgalden kurtarmak isteyen Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan savaş nedeniyle Türkiye’de esen havadan etkilenmiş olabilir. Zira çatışmaların başladığı ilk andan itibaren neredeyse bütün medya tek ses oldu, “Tek millet, iki devlet” anlayışıyla Azerbaycan’a destek veriyor.
Bu destek de yer yer haberlerin nesnelliğini ortadan kaldırıyor, gelişmelerle ilgili ayrıntılı bilgiler vermek yerine yetkililerin açıklamaları ve verilmiş görüntülerin sürekli tekrarlandığı haber bültenleri sunuluyor izleyicilere. En küçük bir eleştirel yaklaşım sergilenmiyor. Gazeteciliğin savaş karşıtlığı ilkesinin, barış gazeteciliğinin esamesi bile okunmuyor.
Böyle bir ortam oluşması habercilere dilediği kişiye hakaret etme, haber aktarırken argo ifadeler kullanma hakkı vermez. Gazetecilik ilkeleri duruma, yere, zamana göre değişen ilkeler değildir. Ece Üner, herhangi bir kişiye, herhangi bir dönemde söyleyemeyeceği sözü bu dönemde Kim Kardashian’a da söylememeliydi.
Çünkü Ece Üner’in kendisine göre, ana haber bültenindeki sözleri “bir yerinden uydurma’ dedim!” anlamına geliyor. “Bir yeri” de Ece Üner “hepimizin yakından tanıdığı büyük bir kaynağı” dediğine göre kalçası! Can Yücel’e de atıf yaptığına göre, Ece Üner’in sözlerinin asıl anlamı “kalçandan uydurma”. Can Yücel olsa mutlaka daha açık yazabilirdi ama ben kibarca bu kadar yazabildim!
Şimdi bu açık bir hakaret değil mi? Sonuçta beğenmeseniz, yanlış da olsa Kim Kardashian fikrini söylemiş, siz de ona hakaret etmeden yanıt verebilirsiniz. Ece Üner, doğrudan hakaret ederek yanıt vermeyi tercih ediyor. Haber ile yorumun ayrılmasını geçtim, haberle hakaret içiçe giriyor.
Bu sözlerin “cinsiyetçilik” içerdiği de doğru. Kardashian’a bedeni üzerinden laf ediyor ve kalçasını “kaynağı” olarak nitelendirerek yanıt veriyor. Kardashian’ın ünlü olmasında kalçasının etkisi olsa bile böyle konuşamaz. Şöyle bir örnekle sorayım; Ece Üner’in, dansözlerden böyle bir üslupla bahsetmesi yakışık alır mı? Elbette hayır.
Nefreti, cinsiyetçiliği bir yana bıraksak bile bir haber sunucusunun, bir konuşmasını aktardığı kişiye yanıt vermek gibi bir işlevi olamaz. Bir haber bültenini sunan kişi, nasıl ki haberini aktardığı siyasetçilerin, bürokratların sözlerini yanıtlamıyorsa magazin ünlülerinin sözlerini de değerlendiremez.
Tabii haber bülteni yerine “haber şov” yapıyorsanız o başka. Hakareti de cinsiyetçiliği de şovun parçası haline getirebilirsiniz!”