ÜLKE tarihimizin şu geçen son 22 yılında neler öğrendik ve neler unuttuk acaba?
Önce her önümüze gelen kişinin siyaset yapamayacağını, ülke yönetemeyeceğini, aksi takdirde ülkenin, ulusun başına ne gibi felaketler geleceğini öğrendik.
Düşünüyorum da “Herkesin siyaset yapmaya hakkı var” diyen o merhum kişi de ölmeden önce bunu öğrenebilmiş midir acaba?
Kurtarıcımız, kurucumuz büyük önderimiz Atatürk’ün laik Türkiye Cumhuriyeti devletini kurarken ne tür engellerle ne tür olaylarla ve nasıl insanlarla da mücadele ettiğini günümüzdeki canlı örneklerini görerek öğrendik.
Cehaletin bir ülkeye ulusa nasıl zararlar verdiğini öğrendik.
Büyük kitleler açlıkla, yoksullukla nasıl savaşılacağını öğrendiler
***
YA neler unuttuk?
Onlar öğrendiklerimizden kat kat fazla.
Birbirimize sevgiyi, saygıyı, güveni unuttuk.
Sadece insanları değil doğayı, hayvanları da sevmeyi unuttuk.
Mahalle komşuluğunu, apartman içi dostlukları, ziyaretleri, kutlamaları, sevinci, kederi, yardımlaşmayı, paylaşmayı, selamlaşmayı unuttuk.
Evlerimizde, iş yaşamımızda, sokaklarımızda güven içinde yaşamayı unuttuk.
Bayram sevinçlerini, bayram neşelerini unuttuk.
Bilimi, kültürü, sanatı unuttuk.
Kitap okumayı, gazete okumayı unuttuk…
Sinemayı, tiyatroyu, konserleri, konferansları, bilimsel panelleri unuttuk.
Konferans salonlarını, sergi salonlarını, müzikholleri unuttuk.
Müze ziyaretlerini unuttuk.
Türk Sanat müziğini unuttuk.
Şiir sevmeyi, okumayı, dinlemeyi unuttuk.
Radyo tiyatrolarını, bilgi yarışmalarını unuttuk.
Radyolardaki güldürücü eğlendirici skeçleri unuttuk.
Kırsal alanlarda gezintiler, piknikler yapmayı unuttuk.
O sanat değeri taşıyan eski kagir ve taş evleri unuttuk.
Daha neler unutmadık ki….
Özetle insanca yaşama sevincini unuttuk.