TANRI tüm canlı varlıklara, insanlara, hayvanlara, bitkilere armağan olarak gereksinmelerine, biyolojik yapılarına uygun formda ve kimi antik çağ Yunan düşünürlerin “logos” kavramı ile Tanrının yansıması ya da tanrıdan bir parça diye nitelediği, yanı sıra Efesli Heraklitos’un da yine aynı “logos” kavramıyla ifade ettiği “evrende var olan düzenin gerisindeki uyumu sağlayan araç” olan “akıl”ı vermiştir.
İslami Tasavvufun büyük isimlerinin başında gelen Hallâc-ı Mansûr’un yakılarak öldürülmesine neden olan “Tanrı benim içimde, ben tanrının içindeyim anlamında kullandığı “Enel-hak”-ben hakkım- sözlerinin de antik Yunan düşüncesinden felsefi mantık olarak farklı bir yanı yoktur.
****
İÇİNDE yaşadığımız dünyada akıl’ın düzeni, huzuru sağlamak için kullandığı en büyük en değerli aracı sevgidir, vicdandır.
Bitkiler ve akıl birlikteliği mantığı kimilerimize yadırgatıcı gelebilir.
Yıllar önce bilgi notu gibi bir anekdot okumuştum;
Bazı botanik bilimcileri saksıda yetiştirilen bitkilere sürekli sevgi sözleri söylemişler ve bir süre sonra saksıdaki bitkinin yapraklarının daha da yeşillendiğine, çiçeklerinin daha gür ve daha parlak renklere büründüğüne tanık olmuşlar.
Bitkilerin zamanı geldiğinde yapraklar açması, çiçeklerle donanması, neslinin devamı için içi tohumlar içeren çiçekler, kozalaklar oluşturması, neden “bitkiye özgü bir akıl” diye düşünülmesin?
Ya hayvanların kendilerine yapılan destekleri yardımları hiç unutmamaları, vefakarlıkları beyinlerindeki akılın yüreklerindeki sevgi ve vicdani duyguların dışa vurumu değil midir?
Bu ne demek?
Sevgi akıl ile birlikte vicdanın da katkısıyla bir eylem hareketi olarak başta insan evreni olmak üzere evrenin en büyük düzen kuran, düzeni geliştiren gücüdür.
Sevgi becerinin yeteneğin kontak anahtarı gibidir.
İnsanoğlunun eylemleri eğer sevgi ile başlarsa başarılı olur.
Severek yapılmayan her eylem “eline yüzüne bulaştırmak” deyimi ile anılmaya adaydır
Bilimler, sanatın her türü ancak sevgi ile bütünleşirse ölümsüzleşir
Sevgi insan ilişkilerinde aile hayatında da mutluluğun reçetesidir.
Sevgi kendine özgü bir sanattır.
Sevgi şiirdir.
Sevgi bir şarkıdır.
Sevgi ressamın tuvaline yansıyan güneştir.
***
“İNSAN üstü bir insan” olan, yaşamının hiçbir anında başarısızlığın yeri olmayan eşsiz önderimiz Atatürk’ü düşünün:
Tanrı vergisi o üstün zekasını, dehasını vatan sevgisi, ulus sevgisi, insan sevgisi, bilim sevgisi, doğa sevgisiyle harmanlayarak bütün insanlığı şaşkınlığa boğan başarıdan başarıya koşan Atatürk’ü…
O yüce ruhlu insan karış karış gezdiği vatanında ulusun arasına karışarak yüreğindeki insan sevgisi ile, ulus sevgisi ile devleti yönetenlerin en büyük görevinin insanların mutluluğunu sağlamak olduğunu, sevinçte tasada ortak bir ulusal davranış modeli çizerek herkese gösterdi.
***
ERKEN Cumhuriyet döneminde ulusal bayramları kutlama coşkusuna bakın da bugün nereden nereye geldiğimizi görün.
Muhtar’ bile olamayacak bir kişi devlet adamı kisvesi altında atatürk’ün “öğretmenler cumhuriyet sizden fikri hür, irfanı hür ,vicdanı hür nesiller bekler”sözlerine inat “Dindar ve kindar genç yetiştireceğiz” diye sevgi yerine kin tohumları saçarak ulusu kamplara böldü.
Sevgiler öldü, bilim bitti, estetiklik heyecanı, sanat bitti, etiklik duyguları bitti çağdaş uygarlık bitti, ekonomi bitti, hukuk bitti, özgür düşünce bitti, din din olmaktan çıktı.
Sevgi bitti kadın cinayetleri, yuva yıkımları çocuk tacizler azdıkça azdı.
***
ULUSLARIN mutluluğunun ölçeği, mutlu bireylerin, mutlu yuvaların miktarı ile orantılıdır.
Ailede mutluluk iki ayrı bedende tek yürekte doğmuş gibi bir sevgi ile oluşan bağ ile oluşur.
Ülkemizde mutluluğun ne olduğunu bile bilmeyen büyük kitleler ve mutsuzluktan kıvranan onca insanımız varken, sevgisiz iki kişinin aynı çatı yaşamaları yeni yeni mutsuz nesiller yaratmak demektir.
***
SEVGİSİZ yüreklilere naçizane çağrılarım var;
Önce sevgiyi, sevmeyi, sevilmeyi öğrenin.
Atatürk’ün “Vatandaşlar Vatanımızda herhangi bir şahsı, istediğinizi sevebilirsiniz. Kardeşiniz gibi, arkadaşınız gibi, babanız gibi, evladınız gibi, sevgiliniz gibi sevebilirsiniz. Fakat bu sevgi sizi, millî mevcudiyetinizi bütün sevgilerinize rağmen herhangi bir şahsa, herhangi bir sevdiğinize vermeğe sebep olmamalıdır. Bunun aksine hareket kadar büyük hata olamaz” uyarısını hatırlayıp tüm ulusun çıkarlarına ters düşmeyecek seçim yapmayı öğrenin.
Doğayı, hayvanları sevmeyi öğrenin.
Atatürk’ü kendi zikrinizle bağdaşmayan ilkelerinden ötürü sevmeyi öğrenemeseniz bile Atatürk’ü içimizden biri olarak sevmesini öğrenin.
Atatürk ilkelerinin Atatürkçülüğün, Kemalizm’in insanlığı kemale erdirecek düşünce ve sevgi bağı olduğunu kitaplardan öğrenerek siz de sevmeyi öğrenin.
Vatanı düşman istilasından kurtararak özgür bir vatan, özgür bir ulus yaratan Atatürk’e düşmanlığın ulus, vatan hainliği, insanlık ayıbı olduğunu öğrenin
***
SEVGİ üstüne son sözüm şu;
Sevgi öyle farklı, öyle değeri ölçülemez ve kutsal bir duygudur ki yüreğinde ölümsüz bir sevgi taşıyan kişi sevilenden sevgisinin karşılığını almasa bile sevgisini sevilene göstererek hissettirerek de bundan mutluluk duyabilir