EŞSİZ önderimiz Atatürk sanki bugünleri görmüş gibi “Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir” diyordu.
Değerli dostlarım bilmem sizin de düşünceleriniz öyle midir ama bana şu akıl ve mantık dışı konuyu düşünmekten, konuşmaktan, yazmaktan artık gına geldi. Ne var ki, yurttaşlık ve insanlık görevi düşüncesiyle hoşgörünüze sığınarak konuya bir kere daha değineceğim.
Hala seçim kaybettiği gerekçesiyle gerçekleri göremeden Kemal Kılıçdaroğlu’na kişilik onuruna saldırı niteliğinde saygısızlık eden eğitimli ama düşünce özürlü cahiller var.
Ne yasalara ne demokrasinin kurallarına ne siyasi ahlaka ve ne de toplumun çıkarlarına, genel tercihlerine saygı duymayan, seçim dönemlerinde her türlü sahtekarlığın baş organizatörü, koruyucusu olan bir kleptokrasi diktatoryası varken…
Bugünlere kadar yaşanan her seçim sürecinde siyasi iktidarın her türlü hilelerini, sahtekarlıklarını, yasa dışılıkları yasalmış gibi destekleme misyonu ile görevlendirdiği bu Yüksek Seçim Kurulu varken…
Bu, Anayasayı uygulama değil, Anayasanın hükümlerini çiğneme, makinesi yolsuzluk, sahtekarlık ustalarının hamisi Anayasa Mahkemesi varken…
Bu önlerine atılan parsadan pay almak için beyin yıkayarak siyasi iktidara borazanlık yapan satılmış medya varken…
Söyler misiniz, Kemal Kılıçdaroğlu ne yapmalıydı?
Siyasi iktidarın hizmetkarı olarak resmi devlet kuruluş sıfatıyla yasadışılıkları koruyup, kollayan organizasyonlara karşı silahlı mücadele gücü mü kurmalıydı…
Ya da insanları sokağa çekip kanlı çatışmalara yol açan siyasi provokasyonlar mı düzenlemeliydi?
Böylesi bir ortam ve koşullar var iken RTE’nin karşısına kim çıkarsa çıksın sonuç değişmezdi.
Bugünün artık de fakto olmuş ülkemiz koşullarında kimse bu siyasi ahlaktan yoksun düzeni bir anda ortadan kaldırabilecek tek bir isim bile gösteremez.
***
CHP adına değişim diye, ya da şu veya bu nedenle Kılıçdaroğlu’nu saldırı hedefi yapmak CHP’ye zarar vermekten başka bir işe yaramaz.
Sadece seçim kaybetmek gerekçesiyle değişim yapılacaksa ve değişim gerçekten gerekli ise, gerektiği zaman salim kafayla gerektiği gibi yapılır.
Bugün bir kere daha görülüyor ki, Kılıçdaroğlu’na yönelik her tür yıpratma eylem ve söylemi eşsiz önderimiz Atatürk’ün uyardığı gibi ülkemizin öncelikli sorununun vatan ve ulus hainlerinden sonra, kara cahillerden bile daha büyük tehlike riski taşıyan eğitimli ama düşünce özürlü kitlelerin büyüklüğüdür.
Tüm ifadeler:
2