“Hiroşima’da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.”
Nazım Hikmet
Nazım Hikmet’in dediği gibi ölü çocukların büyüdüklerini maalesef göremeyiz. Bir hekim olarak ülkemizdeki faşist yapılanmanın sadece erişkinleri değil çocukları daha acımasız etkilediğini, sağlıklarının dibe vurduğunu düşünüyorum…
TÜİK geçenlerde ülkemizdeki çocukların hazin tablosunu istemeyerek de olsa elindeki verileri açıkladı. Bu verilerin bir kısmını sizlere aktarıyorum. Bu verilerin dışında daha dramatik veriler olduğunu, ama açıklan(a)madığını tahmin ediyorum…
2023 yolu adrese dayalı nüfus kayıt sistemi sonuçlarına göre; Nüfusumuzun 22 milyon 206 bin 34’ünü çocuklar oluşturmaktadır. Çocuk nüfusun %51,3’ünü erkek çocuklar, %48,7’sini kız çocuklar oluşturmaktadır..
TÜİK’in verilerine göre, Türkiye’de 15-17 yaş arasındaki çocukların yüzde 32’nin ekonomik nedenlerden dolayı okula gidemediğini görüyoruz. Neredeyse çocuk nüfusun üçte birine(6.84 milyon) yakını öğrenim ve eğitimden uzak…
Erkek çocukların yüzde 8,5’nin ekonomik faaliyetlerde çalıştığı sırada, kaza riski nedeniyle fiziksel sağlıklarının olumsuz etkilendiği belirtilmiş…
Bu durumun kız çocuklarında ise yüzde 0,9 olarak gerçekleştiği rapor edilmiş…
5-17 yaş arasındaki çocukların yüzde 45,5’nin hizmet, yüzde 23,7’nin sanayi, yüzde 30,8’nin tarım sektöründe çalıştığı kaydedilmiş…
Erkek çocuklarının yüzde 43,9’u hizmet, yüzde 27,8’i sanayi, yüzde 28,2’si de tarım sektöründe çalıştığını verilerden anlıyoruz…
Kız çocuklarının yüzde 49,4’ü hizmet, yüzde 13,7’si sanayi, yüzde 36,8’i ise tarım sektöründe çalışmaktadır…
2023 yılında 7 milyon 34 bin çocuk yoksulluk sınırlarının altında yaşadığı belirtilmiş…
2020 yılında yüzde 16,2 olan işgücüne katılım oranı, 2021’de yüzde 16,4’e, 2022’de de yüzde 18,7’ye yükselmiş…
TÜİK verilerini dikkatlice incelediğimizde, maalesef işgücüne katılım oranının 2023 yılında yüzde 22,1 olarak belirtildiğini üzülerek öğreniyoruz. Yazık ki ne yazık!..
Yorum ve öneriler:
Maalesef teokratik faşist anlayış, geleceğimizin temsilcileri olan çocuklarımızı şimdiden felç etmiş. Bu durumları Nazım Hikmet Ustamız yaşasaydı, nasıl haykırır dı acaba?. Sadece ölü çocuklar değil çalışmak zorunda kalan, oynayamayan, okuldan uzak çocuklar da büyüyemiyor. Kahrolmamak elde değil!..
Sözlerimizi yine ustamızla bitirelim…
Dünyayı verelim çocuklara
Hiç değilse bir günlüğüne
Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
Oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında
Sevgiler…
Dr.Mustafa Torun
