Zafer kesinleşen bir başarının adıdır ve iki tarafı vardır;
Kazanan ve kaybeden.
Bugünkü sözüm,
102’nci yılında hala Zafer’in anlamını ve değerini bilmeyenlere,
Bilip de anlamak istemeyenlere…
Kazanana düşman, kaybedene dost olan feslisine ve benzerlerine…
*
106 yıl önce,
Osmanlı Devleti 1’inci Dünya Savaşında yenilince,
Mondros’ta (30.10.1918) teslim oldu,
İngilizlerin başını çektiği emperyalist devletlere.
İngilizler, Fransızlar ve İtalyanlar,
Demirlediler gemilerini İstanbul’da Boğazımıza (13.11.1918).
Ardından Yunanlıları da aldılar yanlarına,
Bir de Sevr dedikleri bir proje çıkarttılar ortaya,
Ve başladılar Anadolu’nun dört bir köşesine el koymaya.
Ama masa başındaki hesap tutmadı bu topraklarda…
*
Daha İstanbul’a geldikleri o ilk gün ilk sözünü söyledi,
Zafer’in başkomutanı ve önderi,
“Geldikleri gibi giderler.”
*
Önce 106 yıl önceki Memleketin halini anlatalım,
Unutanlara, bilmeyenlere, bilmek istemeyenlere.
- İşgal edilmiş bir ülke,
- Elde ne ordu kalmış ne silah ne de cephane,
- Borç batağındaki devletin maliyesi yabancıların kontrolünde,
- Sevr projesine imza atmış bir yönetim,
- İngiltere ile iş birliği yapan bir Padişah-Halife Sultan…
Millet ise;
- Yoksulluk ve cehaletin karanlığında köylerde (40 bin) yaşayan,
- Aralarında ulaşımı ve iletişimi olmayan,
- Salgın hastalıklarla kırılan,
- Savaşlardan yorgun ve umutsuz bir halde…
*
Mustafa Kemal ve arkadaşları bu koşullarda bindiler Bandırma Vapuruna.
“Özgürlük ve Bağımsızlık” mücadelesini Anadolu’da yaratmaya…
“Ya istiklal ya ölüm” parolasıyla Samsun’dan çıktılar yola.
Kuvayı Milliye ruhuyla adım adım dolaştılar Anadolu’da.
Kongrelerde anlattılar Halka,
Özgürlüğü ve geleceği ancak milletin azim ve kararı kurtaracaktır, diye.
*
Milletin temsilcilerinden kuruldu Türkiye Büyük Millet Meclisi,
Ulusal Bağımsızlık Savaşımız, Meclis’te alınan kararlarla yönetildi.
4 yıl boyunca kadınıyla, erkeğiyle omuz omuza,
Cephe cephe savaşıldı işgal ordularıyla,
Mücadele edildi hainlerin çıkarttığı isyanlarla,
Ve sonunda gelindi 26 Ağustos sabahına,
Artık zamanı gelmişti,
Özgürlük ve bağımsızlık yolunda atılacak son adıma.
*
26 Ağustos’ta başladı Büyük Taarruz, Kocatepe’den Afyon Ovasına doğru.
5 gün süren savaşın sonunda,
Zafer doğdu 30 Ağustos’ta, Dumlupınar’da.
Zaferin Başkomutanı 1 Eylül’de gösterdi asıl hedefi,
“Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri…”
9 Eylül’de İzmir’de son verildi ülkemizin işgaline,
Geldikleri gibi gittiler, kendi ülkelerine.
Milletin azim ve kararıyla ulaştık,
Özgürlüğümüze, bağımsızlığımıza ve geleceğimize.
*
Bu süreci ve yaşanılanları tarihte kalmış olaylar diye görmek,
Günü gelince 1 gün bayram diye kutlamak ya da tatil yapmak,
Bizleri var eden Bağımsızlık Savaşımızın anlamını ve değerini,
Anlamamak, bilmemek ya da bilmek istememek demektir.
106 yıl öncesinin koşullarına dönmek isteyen cahiller ve hainler,
Her dönem olmuştur ve olacaktır.
Tıpkı, 30 Ağustos Zafer Bayramı için,
“Halkın genelini ilgilendiren bir bayram olmadığını” söyleyen gibi…
Tıpkı, Ulusal Bayramlarda hastalananlar gibi…
Tıpkı, 30 Ağustos’ta kaybedenler için üzülen feslileri baş tacı edenler gibi…
Tıpkı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün adını,
Ağzına alamayanlar, hatta hakaret edenler gibi…
*
30 Ağustos,
Emperyalizmin askeri alanda ilk defa yenildiği,
Yurdumuzu, bağımsızlığımızı ve bugün var olmamızı kazandığımız gündür.
30 Ağustos,
Zafer’in doğduğu gündür.
30 Ağustos Zaferini kazananları ve bizlere emanet eden,
Ülkemizin her bir köşesinden Şehitlerimizi, kanlarını döken Gazilerimizi,
Ve “Geldikleri gibi giderler” diyerek,
Ulusal Bağımsızlık Savaşımızı yaratıcısı ve önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü,
Saygıyla anıyorum.
Zafer benimdir diyebilenlerin,
30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun.
*
Zafer’in doğduğu gün doğan anneme,
Ve anneme Zafer adını veren dedeme saygıyla…
Yazının sonuda içeriği kadar etkileyici.
Kutluyorum. Kaleminize sağlık Sayın Kızgınkaya. 👏🙏🏻
Türk Ulusu, bu “Ne Mutlu Türküm” diyemeyenleri de yok eder.
Aaaahh… AH…
Ne güzel yazmışsınız gene…
Ama okumaktan çok anlatılana iban halkım da keşke okusa….
Teşekkür ederim değerli ağabeyim…
Neden bazı kişiler bu gerçekleri GÖRMEZDEN GELMEKTEDİRLER.Onlar ya vatan hainidirler ya da başka vatana aittirler.Kalemine sağlık.
Yüreğine sağlık. Ülkemizde ne çok Fesli Kadir yolunda yürüyen varmış. Dilerim onların borusunun ötmediği günler gelir.
Analara “Zafer” ismini veren bilinç ve damar devam ettikçe, ülkemizin geleceğini hiç bir güç karartamayacaktır.Bu anlamlı makaleniz için tebrik ediyorum,değerli yoldaşım.
emeklerinize sağlık sevgili yoldaşım
bizler anlaya bildiğimiz ve doğru bir çıkarım yapabildiğimiz için kutluyoruz ve şükranla yâd ediyoruz, bilmeyen, anlamayan ve hainlik edenlere nasıl kabul ettireceğiz, ödevimiz değil mi?
Harika bir özet. Net ve anlaşılır bilmek istemeyenin beynine gerçekleri mıhlayan!