Öyle bir an olur ki,
Söz biter, düşünceler donar, kalem durur.
On beş gün önce genç bir gazetecinin,
Tepki, umutsuzluk ve korku dolu sözleri karşısında,
Sözüm bitti, düşüncelerim dondu, kalemim durdu.
*
Güncel olayları takip eden bu çağdaş görüşlü genç meslektaşım,
Oy vermeye mecbur bırakılmaya ve seçeneksiz kalmaya tepkiliyse,
Umutsuzluğun karanlığında kayboluyorsa,
Ve geleceğinden korkuyorsa…
Temsil ettiği genç kuşağın en azından bir bölümünün de,
Benzer düşünceler taşıdığı gerçeği karşısında,
Oturup düşünmek gerek.
Gençlik,
- Neden böylesi bir karamsarlık içinde?
- Neden bugünün siyasetine güvenmiyor?
- Neden oy verdiği partinin kendisini temsil etmediğini düşünüyor?
Özellikle değişim iddiası ile yönetime gelen,
Ve gençlere önem verdiğini söyleyen CHP yönetiminin,
Bu gerçeği görmesi ve oturup iyi düşünmesi gerekiyor.
*
Yaşadığım bu acı gerçek,
Ülkemiz siyasetinin nasıl bir açmaz içinde olduğunu görmek için yeterlidir.
Gençlerin partilerde ve derneklerde neden olmadığının da bir yanıtıdır.
Toplumsal sorunlar karşısında duyarsız kaldığı,
Ve toplumsal mücadeleye katılmadığı için,
Gençliği suçlamak ise yanlıştır.
*
Kendilerini bildiklerinden bu yana,
Demokratik siyaset adına gördükleri ve yaşadıkları,
Bu tek adam iktidarı, kurduğu sömürü düzeni ve yarattığı baskı ve korku ortamıdır.
Muhalefet adına da kendi içinde iktidar kavgası yapan,
Kapıları toplumun aydın kesimlerine kapalı ve Halktan kopuk bir siyaset anlayışı.
Çağdaş bir ülke özlemi içinde bulunan herkesin eleştirdiği ve şikayet ettiği,
Söyledikleri ile yaptıkları birbirinden farklı,
Suçlamalarla ve hakaretlerle dolu olan siyasetin bu yapısına,
Gençlik neden güven duysun ve katılsın ki?
*
Darbelerle kuşaklar arası bağların kopartılması,
Geçmişte yaşanılan doğruların ve yanlışların gelecek kuşaklara aktarılamaması,
İdeolojilerden ve emek mücadelesinden yoksun bir siyaset ortamı,
Genç kuşakların bugünkü en temel eksikliğidir.
Ak saçlı gençlerin gençliğimizi suçlamak yerine,
Bu eksikliği gidermek için günümüz kuşakları ile arkadaşça iletişim kurması,
Bilgi, birikim ve deneyimlerini aktarması,
Demokratik siyaseti amaçlayan partilerin de,
Kişilere bağlı ideolojisiz kimlik siyasetini terk etmesi gerekmektedir.
*
Yaşamı boyunca sürdürdüğü yurtsever, devrimci mücadelesi ile örnek olan,
Yazdıklarıyla, anlattıklarıyla yol gösteren,
Değerli meslek büyüğüm Ali Sirmen’i sonsuzluğa uğurladık.
Mücadelesi, düşünceleri ve anılarıyla yaşayacaktır.
Saygıyla selamlıyorum,
Zorunlu not:
31 Mart seçimleri sonrasına kadar yazılarıma ara vereceğim.
Çağdaş bir ülkenin onurlu yurttaşları olarak yaşamak isteyen her bir yurttaşımızı,
Seçimlerde oy kullanmaya ve sandıklara sahip çıkmaya davet ediyorum.
Geleceğe umudu yaşatalım.