Sabır, Metanet, Cesaret, Gayret ve Destek…

İktidar Meclisteki bütçe görüşmelerini sevmez,

Çünkü Milletin parasının kimlere ve nasıl dağıtılacağını Milletin bilmesini istemez.

İşçinin, emeklinin maaşı, asgari ücret konuşulmamalı,

Üstünü örtmek için de muhalefet karalanmalı,

Hedef tabi ki CHP belediyeleri.

Kendisinin yoksullaştırdığı Millete elini uzatan belediyeleri silkeleyecekmiş,

Böylece garip gurebanın, işçinin, emeklinin hakkını yedirmeyecekmiş…

Gerekçe hazır SGK borçları,

Belediyelerin gelirlerine, hesaplarına el koyacaklar,

Böylece parasız kalan belediyeler halka destek olamayacak, başarısız olacak,

RTE-AKP de oy kaybından kurtulacakmış.

RTE’nin Halktan isteği ise yine aynı,

“Sabır, metanet, cesaret, gayret ve destek”.

*

RTE-AKP girmişken çıkmaz bir yola,

Trump bir anda yetişti imdadına.

Bayram değil seyran değil, nedense övgüler yağdırdı RTE’ye.

“Erdoğan çok akıllı bir adam ve çok güçlü…

Suriye’nin anahtarı Türkiye’nin elinde olacak.”

Trump’ın altından ne çıkacağı bilinmeyen desteğini görünce,

Büyük laflar etmeye başladı RTE,

1. Türkiye, Türkiye’den büyükmüş…
2. Türkiye’nin ufkunu 782 bin kilometrekareye sıkıştıramayacaklarmış…
3. Sadece kendimiz için değil, umudunu bize bağlamış olanlar için de bunu başaracakmışız…
4. İnsan nasıl kaderinden kurtulamazsa, Türkiye ve Türk milleti de mukadderatından kaçamazmış, saklanamazmış…
5. 2002’ye göre bugün çok iyi bir noktadaymışız…
6. Tarihin bize yüklediği misyonu görmek ve kabul etmek zorundaymışız…
7. Türkiye’nin Libya’da, Somali’de ne işi var’ diyenler burnunun dibini göremeyenlermiş…

*

Bu sözler gösteriyor ki,

Ülkesini yokluğa, vatandaşını açlık sınırının altında yaşamaya mahkum eden RTE’nin siyasi hedefi,

Ne Misakı Milli ne de Türkiye Cumhuriyeti.

Umudunu bize bağlayanlar ise Libya, Somali gibi Müslüman Arap ülkeleriymiş,

Bu ülkelere ulaşmak Türkiye’nin misyonu ve kaderiymiş,

Bu siyasi hedef, 2002’ye göre de bugün çok daha yakınmış…

Siyasi hedeflerini de yıllar önce dile getirmişlerdi.

Dönemin (2010) Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “İngiltere’nin kurduğu Milletler Topluluğu’nu örnek göstererek Türkiye’nin de eski Osmanlı toprakları üzerinde liderlik kurabileceğini” söylemişti.

Siyasi hedef belli, Osmanlı Milletler Topluluğunu kurmak.

Davutoğlu’nun RTE’ye selam veren bugünkü açıklamaları da,

Siyasi hedeflerindeki birlikteliğin bir göstergesi.

*

Bizimkiler Osmanlı Milletler Topluluğunu kuracak,

Trump ve bütün dünya da alkışlayacak.

Bugün RTE’yi öven Trump’ın dün (17 Ekim 2019) gönderdiği mektubu anımsatalım.

“Sayın Cumhurbaşkanı, gelin iyi bir anlaşma yapalım! Binlerce kişinin öldürülmesinden sorumlu tutulmak istemezsiniz ve biz de Türk ekonomisini mahvetmekten sorumlu olmak istemeyiz ve bunu yaparız. Size bunun bir örneğini Pastör Brunson olayında yaşatmıştım.

Sorunlarınızın bazılarını çözmek için çok uğraştım. Dünyayı yüzüstü bırakmayın. Harika bir anlaşma yapabilirsiniz. General Mazlum sizinle müzakere etmek istiyor ve daha önce vermedikleri bazı ödünleri vermeye niyeti olduğunu söylüyor. Size güvenerek, (Mazlum Kobani’nin) bana yazdığı, elime yeni ulaşan mektubu da ekliyorum.

Eğer bu işi doğru ve insani bir şekilde yaparsanız tarih de sizi iyi yazar. Eğer iyi şeyler olmazsa, sizi sonsuza dek hep bir şeytan olarak görürler. Sert adamı oynama. Aptallık etme! Seni sonra arayacağım.”

*

Demek ki, mektupta yazılanlar gerçekleşmiş,

ABD’nin (Trump’ın) Suriye’ye

Ortadoğu’ya egemen olma (BOP) hedefinde,

Başat rolü BOP eş başkanı RTE ve Türkiye üstlenmiş.

Görünen köy,

Bundan sonra da ABD planlarının uygulayıcısı İsrail’le Türkiye olacak.

*

Bilinmelidir ki,

Ne ABD’nin planları ne de RTE’nin hayalleri,

Türkiye’nin mukadderatı ve misyonu değildir.

100 yıl önce İngiltere’ye teslim olan kafayla,

Bugün aynı yolda yürümeye kalkmak,

Tarihi bilmemek ve bu Milleti tanımamak demektir.

“Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkesinde,

Manda ve himaye kabul edilmez,

Emperyalizme uşaklık yapılmaz.