Anlaşılan iktidar fana halde zorda,
Milletin derdini unutturmak için,
Yine düşman yaratmanın çabasında.
Atanmış bakanları ilçe kongrelerinde Cumhuriyeti ve CHP’yi karalıyorlar,
Parti tabanını bir arada tutabilmek amacıyla.
Laiklik “tu kaka”, CHP “camileri ahır yapmış” teranesi yine ağızlarında.
Teğmenlerimiz de düşmanlaştırılanlar arasında…
*
Yeminlerinin üstünden iki ayı geçti,
Ama iktidarın Teğmenler üstünden siyaset yapması bitmedi.
Ne yapmış çiçeği burnunda, yıldızı omuzlarında Teğmenlerimiz?
Mezuniyet töreni sonrasında,
Ordunun bir subayı olmanın sevinciyle,
Kılıçları havada yemin etmişler coşkuyla,
Mustafa Kemal’in askeri olduklarını haykırmışlar gururla…
Hem de başlarında dönem birincisi Teğmen Ebru’yla.
Siyasetin her bir tarafından, Milletin her bir yurttaşından yükseldi alkış sesleri,
Sonra ne olduysa bir anda birilerine rahatsızlık verdi,
Teğmenlerin kılıçları, haykırışları ve yemini.
*
Ne yapmışlar ne demişler ki rahatsız olmuş,
İktidar sahipleri ve yandaşları,
Geçmişin genel kurmay başkanı bugünün milli savunmaya bakanı,
Ve de her daim RTE’nin destekçisi olan ortağı.
Başkomutan olduğunu söyleyen AKP genel başkanın sessizliği de cabası…
Tören bitince Teğmenler kılıçları havada geldiler bir araya,
“Mustafa Kemal’in askerleyiz” diye haykırdılar coşkuyla,
Dönem birincisi Teğmen Ebru çıktı ortalarına,
Ve hep birlikte ant içtiler, inançla, kararlılıkla.
“Ant içeriz ki,
Laik Demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına,
Ülkenin bölünmez bütünlüğüne,
Yüce Türk Ulusunun namus ve şerefine,
Aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller,
Karşısında bizi bulacak,
Ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır.
Bizler, Türk istikbalinin evlatlarıyız.
Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız ve şerefimizle öleceğiz.
Ne mutlu Türküm diyene.”
*
Teğmenlerin bu yaptıklarından ve sözlerinden rahatsız olanlar,
Ve Anıtkabir’de slogan atanlardan rahatsız olmayanlar;
Teğmenlerin “Mustafa Kemal’in askerleyiz” haykırışından rahatsızsanız,
Ya Mustafa Kemal’i tanımıyorsunuz ya da Mustafa Kemal Atatürk’le bir derdiniz var demektir.
Anlatalım,
Birincisi İngiltere, İtalya, Fransa, Yunanistan ve Rusya, arkalarında da USA,
Yurdumuzu paylaşmak için geldiler bir araya.
Mustafa Kemal de örgütleyip kurdu Halkın ordusunu,
Ve bu işgalci emperyalistleri yurdumuzdan kovdu.
Orduyu yaratan da savaş meydanlarında savaşan da Mustafa Kemal’dir,
Başkomutanlığı da savaş meydanlarında yapmıştır.
Tabi ki her asker ve Teğmenlerimiz Mustafa Kemal’in askeri olacaktır.
Başka kimin askeri olabilirler ki?
İkincisi Mustafa Kemal Atatürk’le bir derdiniz varsa,
Çıkıp açıkça söyleyin ki görelim gerçek yüzünüzü,
Ve bilelim Mustafa Kemal ile olan derdinizi.
*
Gelelim kılıç konusuna.
Kılıç’ın, “kılıç kuşanmanın” anlamını ise en iyi bilmesi gerekenler,
Teğmenler gibi subay olunca kılıç kuşanan,
Önceki ve şimdiki milli savunmaya bakan kişilerdir,
Bilip bilmeden laf edenlere oturup anlatmaları, öğretmeleri gerekir.
*
İçilen Ant için laf edenlerinse,
Andın her bir satırını iyi okumaları gerekir.
Neresinden rahatsız olduklarını da çıkıp söylemeliler ki,
Amaçlarını, dertlerini bilelim, gerçek yüzlerini görelim.
*
Baktınız ki tepki büyük,
Yeni bir gerekçe buldunuz “emre itaatsizlik”.
Yemin eden bütün bir devre mi itaatsiz?
Beş yıl disiplinliydiler de mezun olunca mı itaatsiz oldular?
Yoksa içlerinden 5-6 gencin geleceğini mi yok edecekseniz?
Bu pırıl pırıl Teğmenlerimizi ordudan atmakla kime ne mesaj vermek istiyorsunuz?
*
Millete yoksulluğunu, dertlerini unutturacağız diye,
Öldürülen bebekler, çocuklar konuşulmasın diye,
Haksızlıkların, hukuksuzlukların üstünü örteceğiz diye,
İktidarda kalıp günümüzü gün edeceğiz diye,
Bizi biz yapan ulusal değerlerimizle oynamayı bırakın,
Milleti birbirine düşürüp ayrıştırmayın.
İyi bilin ki, ne yaparsanız yapın,
Bu Halktan ve bu topraklardan,
İnsanca, barış içinde kardeşçe yaşama isteğini,
Çağdaş bir ülkenin onurlu yurttaşları olmamızı sağlayan,
Demokratik Laik Cumhuriyete olan bağlılığı,
Özgürlüğümüzün ve bağımsızlığımızın,
Çağdaş bir yaşam biçimimiz olan Cumhuriyetimizin önderi Mustafa Kemal Atatürk’ü, düşüncelerini ve ilkelerini,
Silemezseniz, yok edemezsiniz.
Halk bu gerçeği 29 Ekim 2023’te yurdun her bir köşesinde gösterdi,
Siz hala göremediniz mi?
*
Önceki yazımın konusu olan ve geri çekildiği söylenen,
Namı değer “etki ajanlığı” yasası devrede.
Önceden yazılmış, anlatılmış yanlışları, haksızlıkları ve hukuksuzlukları yazıp paylaştı diye Nasuh Mahruki tutuklandı.
İki gün geçti, Cuma sabahı İsmail Saymaz ve Fatih Altaylı hakkında da “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla soruşturma açıldı
Bu tutuklama ve soruşturmalar,
Sadece Nasuh Mahruki, İsmail Saymaz, Fatih Altaylı için değildir,
Gerçekleri, doğruları dile getiren gazeteciler içindir,
Gerçeklerden ve doğrulardan haberdar olmak isteyenler içindir, sizler içindir…
Demokraside sessizlik çözüm değildir.
Anlaşılan iktidar fena halde zorda.