Gülmesini Bilmeyen Halkı Güldüremez

Gülmek, gülümsemek sevincin, mutluluğun, umudun göstergesidir.

Bir insan neden gülmez, gülümsemez?

Üzülen, korkan, endişeli ve öfkeli olan gülmez, gülümseyemez.

Üzüntü, korku, endişe ve öfke insani duygulardır,

Gülmek, gülümsemek de…

Önemli olan, bu duyguların nedenleri ve süresidir.

*

“Öfke bir hitabet sanatıdır” anlayışı ile yönetilen ülkemizde,

Kimlerin yüzü gülüyor, gülümsüyor,

Kimler üzüntü, korku, endişe ve öfke içinde yaşıyor?

Aslında sorunun yanıtı açık,

Haberlere, yolda yürüyenlere ve kendimize bakmak yeterli.

Sürekli kızgın ve öfkeli bir yüzle ve tehdit dolu sözlerle konuşan bir kişinin yönettiği ülkemizde,

Açlık ve yoksulluk içinde sorunlarını dile getirmesi bile yasak olan yurttaşlar, Halk,

Üzüntü ve endişe içinde yaşıyorlar…

Bu tablodaki çelişki,

Halka ve muhalefete karşı kızgın ve öfkeli olan iktidarın,

Yandaşlarıyla beraber mutlu, mesut ve yaşama gülümseyen halleri…

Bu tablonun olması gereken hali ise,

Halkın oylarıyla iktidar olanların Halkın yüzünü güldürmesi.

*

Çelişkinin nedenlerine bakalım.

İktidar neden hep kızgın ve öfkeli?

Yanıt kendi sözünde saklı,

Öfkeyi bir hitabet sanatı olarak kullanan RTE’nin algı yönetim politikası.

Aslında kızgın ve öfkeli olması gereken açlığa ve yoksulluğa mahkum ettiği Halkı,

Korkutmak, baskılamak ve susturmak…

Sorumluluğu da yarattığı düşmana, muhalefete bırakmak.

Bu tabloda Halka kalansa, üzüntü ve çaresizlik içinde yaşamak.

İktidarın kızgın ve öfkeli olmasının altında yatan diğer nedense,

İktidarı ve gücü kaybetme ve hesap verme endişesi ve korkusu.

Anadolu’da bir söz vardır,

Korkunun ecele faydası yoktur.

*

Ernesto Che Guevara’ya göre “gülmek, devrimci bir eylemdir”,

Nazım Hikmet’e göre ise “gülmek, adaleti bozuk düzene sessiz bir küfürdür”.

Sorunları yaratan düzeni, sistemi değiştirmek ve Halkın yüzünü güldürmek.

Sadece kendisini, kendi çıkarlarını düşünenler,

Halkı düşünmezler ve güldüremezler.

*

İçindeki çocuğu yaşatanlar,

Yaşamın coşkusunu ve heyecanını duyanlar,

İnsanı, Halkı, doğayı sevenler,

Karşısındakine saygı duyanlar ve paylaşmasını bilenler.

Emeği ile üretenler, alın teri dökerek kazananlar mutlu olurlar ve yaşama gülümserler…

Ve bugün 8 Mart, Dünya Emekçi Kadınlar Günü.

Kadının emeğidir, yaşamı var eden ve güzelleştiren…

Kadınlar gülümsüyorlarsa,

Yaşamda barış, huzur ve mutluluk vardır.

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Dünyada her şey kadının eseridir. Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar” sözü,

Kadınlarımızın çağdaş bir yaşam için yerini, önemini ve değerini göstermektedir.

Gülümsemesini bilenler insanları, Halkı gülümsetirler.

Kadınlarımızın değerini, gülmeyi ve gülümsetmeyi bilenlerin yönettiği bir ülkede yaşamanın isteği ve umuduyla…