Seçimlere 28 gün kala,
Kamuoyu yoklamalarında yüzde 13 oranında,
“Sandığa gitmeyeceğim, oy vermeyeceğim” diyenler varmış, hala…
Kurultay sonucunu kabul etmeyenler,
Belediye başkanlığına ve meclis üyeliğine aday gösterilmeyenler,
Partilerine kızgın ve de küskünlermiş.
*
Böylesi bir gerekçeyle,
Bağımsız aday olanlar,
Başka partilerin adayı olanlar,
Partisinin başarısızlığından medet umanlar,
Ve bu kişilerle beraber hareket edenler,
Seçim çalışmalarına katılmayacaklarmış,
Seçim sandığında bile görev almayacaklarmış,
Oy da vermeyeceklermiş…
*
Biz de atasözünün dediğini yapalım,
Çuvaldızı bir tarafa bırakıp,
Böylesi tepkilerinin yaratacağı sonuçların farkında olmayanlara,
İğneyi batıralım.
Yanlıştan dönmeye daha zaman varken…
*
İnanıyorum ki,
Memleketin ve milletin halini biliyorsunuz.
Memleketi borç batağına,
Ülkemizi karanlığa,
Milleti işsizliğe, yoksulluğa ve umutsuzluğa sürükleyenin…
Demokrastik Laik Cumhuriyeti ve Hukuk Develetini yok edenin,
Bu sömürü ve tek adam düzenini kuranın,
RTE-AKP iktidarı olduğunu biliyorsunuz.
Ama bu seçimlerin,
Bu sömürü ve tek adam düzenine devam ya da dur demek anlamına geldiğinin,
RTE-AKP iktidarı için bir referandum anlamı taşıdığının,
Millete de umut ya da umutsuzluk olacağının,
FARKINDA DEĞİLSİNİZ.
*
Ya da bütün bu gerçeklerin farkındasınız ama,
Sırf kendi siyasi geleceğiniz için,
Partiniz yöneticilerinin başarısız olmasını istiyorsunuz.
Partiniz belediyeleri kaybedecek, kurultay toplanacak, siz de parti yönetimine geleceksiniz.
Böylece sizi aday yapmayanlardan da intikam almış olacaksınız.
*
Anlaşılan o ki,
RTE-AKP iktidarı ve tek adam düzeni,
Memleketin ve milletin hali sizi rahatsız etmiyor.
Anlaşılamayan yanı ise,
Milletin karşısına nasıl çıkacaksınız?
Cumhuriyet, demokrasi, hak, hukuk, adalet nutuklarını nasıl atacaksınız?
Vekilleri ya da belediye başkanları olmak için nasıl oy isteyecekseniz?
Ve bu çelişkiyi içinize nasıl sindireceksiniz?
*
Bir de sizin bu kişisel dünyanızın dışında kalan,
Görmediğiniz, duymadığınız, umursamadığınız,
Ama sizi var eden gerçekler var.
Partinizin tarihsel kimliği ve ideolojisi,
Her seçimde partiniz iktidar olsun diye çalışan ve oy veren yurttaşlar.
Bu iki gerçeğin arasında da,
Türkiye’yi ayakta tutan kuvvetli bir bağın olduğunu görmüyorsunuz.
*
O yurttaşlar ki,
Bu tek adam düzeninin yarattığı yokluğu, yoksulluğu yaşayan,
Baskılara, yasaklara ve şiddete karşı direnen yürekli insanlardır.
O yurttaşlar ki,
Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş geleceğini,
İnsanca yaşamayı ve umudu,
Partinizde gören ve bekleyen,
Çalışanlar, üretenler, emekliler, kadınlar, gençlerdir.
O yurttaşlar ki,
Partinizin kurucusuna, tarihine ve ilkelerine bağlı,
Atatürkçü, demokrat, cumhuriyetçi aydınlardır, yurtseverlerdir.
*
Sizler bu gerçeklerin farkına varmalısınız,
Kendi kişisel geleceğinizi,
Memleketin ve milletin geleceğinin önüne koymamalısınız,
İhanetin de sahibi olmamalısınız.
Henüz zaman varken,
Bu yanlıştan dönmelisiniz.
*
Sözün sonu Cumhuriyet Halk Partisi yöneticilerine,
Partinizi kuralları ve kurullarıyla yönetirseniz,
Böylesi kişisel tartışmaların, tepkilerin ve yanlışların yaşanmasına neden olmazsınız.
Cumhuriyetin ve Halkın partisinden milletin beklediği de budur.