Ne zaman halkın desteğini yitirseler,
Ne zaman iktidarı kaybedeceklerini anlasalar,
Ne zaman seçim olsa,
Sağ siyasi partiler hemen bu yaftalamaya sarılırlar;
Dinsiz, İmansız, Vatan Haini…
Kim bu dinsiz, imansız, vatan hainleri?
İster toplumsal ister siyasi fark etmez,
Solcu ve iktidara muhalif olmak yeterli.
Sağcıysan milliyetçi, vatansever, Müslüman,
Solcuysan dinsiz, imansız, vatan haini…
*
20’nci yüzyılında başlarında başladı, antikomünist propaganda,
Ülkemizde de 40’lı yıllarda düştü siyasetin diline.
Sağ siyasetin karşısında olanın adı solcu, komünist,
Halkta yaratılan algısı da dinsiz, imansız, vatan haini…
80 yıldır sürüyor bu yaftalama,
Sağ partilerin iktidarda kalabilmeleri uğruna…
*
Günümüz dünyasında yaşanılanlar da doğruluyor bu gerçeği,
Kapitalizm sevmez demokrasiyi,
Demokrasiyi kullanarak iktidara gelir,
İktidara gelince de gerçek yüzünü gösterir,
Kendini iktidara getiren halkı sömürür.
Halkın dayanacak gücü kalmayıp itiraz etmeye başlayınca da,
Önce polisi, yetmezse askeri sokar devreye,
12 Mart’ta, 12 Eylül’de olduğu gibi…
Karşı çıkanlar faşizmin koşullarında susturulur,
Ortalık yatışınca da kurtarıcı olarak yine sağ politikalar,
Yeni bir yüzle halka sunulur.
*
12 Eylül diktası Yeni dünya düzeninde Neo-liberalizmin gereği,
İyice yerleştirdi din, iman algısını ve solcu düşmanlığını,
Kapitalizmin yeni yüzü olan bugünkü RTE-AKP iktidarını yarattı,
İktidar da Neo-liberalizmin tüm kurallarını uyguladı.
Sonuçta yokluk ve yoksulluktan halkın yine dayanacak gücü kalmadı.
Sesler yükselmeye başlayınca da karalama politikası yine başladı.
Kim ağzını açsa iktidarın, demokrasinin ve hukukun düşmanı, marjinal solcu…
*
Yeni dünya düzeninde kapitalizmin senaryosu değişti,
Elon Musk’ın seçim sonucunu kutlama şekli Nazi selamı,
Neo-liberalizmin yeni yüzü Neo-faşizmin göstergesi.
Dünyanın en zengin insanı Elon Musk’ın,
Seçim sunucuna bu kadar çok sevinmesi ve ABD’de ikinci adam olması ise,
Bu sürecin bir başka göstergesi
*
RTE-AKP iktidarı da bu düzenin ülkemizdeki uygulayıcısı.
Ordu yerine kendi yarattığı yargıyı kullanıyor,
Bu sömürü düzenine karşı çıkanları yargı eliyle susturuyor.
Parti lideri konuştu, cezaevine,
Gazeteci konuştu, cezaevine,
Sanatçı konuştu, cezaevine…
İşçilerin basın açıklaması bile yasaklandı,
TÜSİAD YİK Başkanı da konuştu ve yanıtını aldı,
Hakkında soruşturma açıldı.
*
İşin aslına dönelim,
Kapitalizmin amacı ABD’nin dünya imparatorluğunu kurmak,
Dünyada tek düzen kalmak ve dünyaya egemen olmak.
Bu yolda demokrasi, amacına hizmet eden bir paravandır.
Kapitalizm demokrasi, din, iman, vatan, millet diye Halkı uyutur,
İktidara gelince de Halkı ve halkın olan kaynakları sömürür.
Amacına engel olacak tek siyasi yönetim şekli Sol siyasettir, Sosyalizmdir.
Çünkü Sol siyaset,
Emekten, emekçiden, üretenden, Halktan yanadır, çıkarlarını korur.
Halk, kendi çıkarlarından yana olan Sol siyasete ve solculara inanmamalıdır.
Solcu olan dinsiz, imansız, vatan haini diye Halktan kopmalı ki,
Kapitalizm Halkın desteği ile iktidar olsun ve Halkı sömürüsün.
*
Solcu,
Tarlada üreten köylüden (çiftçiden), sanayide üreten işçiden,
Emeği ile alın teriyle yaşayandan yanadır,
Doğadan, insandan, insan hak ve özgürlüklerinden yanadır,
İnsanlar arasında din, dil, renk, cins ayrımı yapmaz, saygılıdır,
Barıştan, adaletten, dayanışmadan yanadır,
Solcu Yurtseverdir, Halkçıdır, Devrimcidir,
İnsanı, emeği, doğayı sömüren ve yok eden kapitalizmin, emperyalizmin sömürü düzenine karşıdır.
*
Bu sömürü düzeninden kurtulmanın yolu,
Sol siyaset her şeyden önce,
Neo-liberal düzenin kendisine biçtiği etnik, mezhepsel ve kişilere bağlı siyaseti bırakmalı,
Gerçek kimliğine kavuşmalıdır.
Halkın sorunlarını nasıl çözeceğini,
Halka anlatmalı, Halkı inandırmalı, Halkın güvenini kazanmalıdır.
Kapitalizmin tek korkusu, Halkın bilinçlenmesi ve haklarına sahip çıkasıdır.
Solun Halkçı ve Devrimci kimliği de bunu gerektirir.
Hakkını elde etmek için mücadelenin yasaklandığı esaretten kurtulmak ancak sol siyasetin anlaşılması ve birlikte mücadele ile mümkün..