Yaşamın her alanında anormalleşen memlekette,
Her şey normalmiş gibi yaşayan milyonlar,
Ne yapacaklarını bilmeksizin sessizce seyrediyorlar.
Ülkenin gündeminde ise RTE-AKP’nin en çok istediği konu konuşuluyor,
Cumhuriyet Halk Partisi.
Cumhuriyet Halk Partisi konuşulacak, tartışılacak ki,
Millet dertlerini unutacak, ekonomiyi konuşmayacak, hesap sormayacak…
Gündeme sokulacak yeni bir madde daha çıktı ağızlarından, sivil anayasa.
Muhalefet, millet anayasayı konuşacak, tartışacak,
RTE-AKP de bildiği yolda yürümeye devam edecek.
*
Bu süreci durdurması, memleketi ve yaşamı normalleştirmesi beklenen,
Cumhuriyetin ve çağdaş Türkiye’nin kurucu partisi Cumhuriyet Halk Partisi.
Milletin beklentisi ve umudu bu ama,
Parti içinde kimin iktidar olacağı tartışması ve çatışması bir bitse de,
Tüm gücüyle milletin beklentilerine yanıt verebilse…
Bu noktada sorunun temeli çıkıyor karşımıza,
Kurumsallaşamama.
100 yıllık partide kurallar ve kurumlar geçerli olmazsa,
Kişilere göre siyaset şekillenir, kurallar değiştirilir, kurumlar ötelenirse,
Parti içi kişisel yarışlar, tartışmalar ve çatışmalar bitmez,
Bunun adına da parti içi demokrasi denmez,
Parti içinde iktidarı hedefleyenlerle de ülkede iktidara gelinemez,
Milletin güveni ve umudu da bir noktadan sonra sürmez.
*
Kurumsallaşma, kurallar ve kurumların varlığıyla sağlanabilir.
Siyasi partilerde kurallar ve kurumlar tüzüklerinde yazılıdır ve ilkeler de siyasi kimliklerini belirler.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurumsal yapısı ve siyasi kimliği tüzüğünün “Kuruluş ve İlkeler” maddesinde (Md. 1) yazılıdır.
(1) Cumhuriyet Halk Partisi; MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ün liderliğinde, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin ve Kuvayı Milliye’nin devamı olarak 9 Eylül 1923 tarihinde kabul edilen “Parti Tüzüğü” ile kurulmuştur.
(2) Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurucusu, ilk Genel Başkanı ve değişmez önderi MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’tür.
(3) Cumhuriyet Halk Partisi, programındaki anlamlarıyla Atatürkçülüğün “Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik, Devrimcilik” ilkelerine bağlıdır.
(4) Cumhuriyet Halk Partisi, başta Kurtuluş Savaşımız olmak üzere Aydınlanma ideallerini, emek mücadelelerini, sosyal demokrasinin özgürlük, eşitlik ve dayanışma ilkelerini benimseyen çağdaş demokratik sol bir siyasal partidir.
(5) Cumhuriyet Halk Partisi hukukun üstünlüğünü, insan hak ve özgürlüklerini, laikliği, çoğulcu ve katılımcı demokrasiyi, cinsiyet eşitliğini, sosyal devleti, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümeyi ve insan onuruna uygun barışçıl ve hakça bir dünya düzeninin kurulmasını vazgeçilmez temel ilkeleri olarak kabul eder.
Bu madde Cumhuriyet Halk Partisi’nin bugünün siyasi koşullarında kurulmuş herhangi bir parti olmadığını da açıkça göstermektedir.
Her parti üyesi tüzüğü ve tüzükte yazılı olan ilkeleri ve siyasi kimliği kabul etmiş demektir.
Hangi görevde ve konumda bulunursa bulunsun hiçbir parti üyesi Cumhuriyet Halk Partisi’ni farklı bir siyasi kimliğe ve niteliğe dönüştüremez, ilkelerini yok sayamaz, teklif bile edemez.
*
Kurumsallığın bir diğer önemli kuralı ve niteliği ise yapısı ve yönetim anlayışıdır.
Mustafa Kemal Atatürk “…barıştan sonra Halkçılık esası üzerine dayanan ve Halk Fırkası adıyla siyasi bir fırka kurmak niyetindeyim.”
“…Memleketteki sınıflar birbirlerine lazım olan ve birbirlerini tamamlayıcı ve bütünleyici mahiyettedir. Onun için de Halk Fırkası bütün sınıfların haklarını, yükselme sebeplerini ve saadetini sağlamak yolunda çalışmalarda bulunacaktır.” (06 Aralık 1922) düşüncesiyle Cumhuriyet Halk Partisi’nin niteliğini açıklamıştır.
Cumhuriyet Halk Partisi halkın, üyelerinin partisidir ve Halkçıdır.
Parti içi demokrasi ile üyeler yöneticilerini ve adaylarını seçer, görevlendirir.
Ve üyeler partinin kurumları ile yönetimde söz ve karar sahibidirler.
Bu niteliği Cumhuriyet Halk Partisi’nin kişilerin değil, üyelerinin yani halkın partisi olduğunu göstermektedir.
9 Eylül 1923 tarihinde kurulan Cumhuriyet Halk Partisi,
Kuruluşundan 35 gün sonra (13 Ekim 1923) Ankara’yı Başkent olarak ilan etmiştir.
16 gün sora da (29 Ekim 1923) Türkiye Devletinin yönetim şekli olarak Cumhuriyeti ilan etmiştir.
Cumhuriyet Devriminin ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucu siyasi iradesi, Cumhuriyet Halk Partisi’dir ve Devrimcidir.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin temel kurumsal kimliği Halkçı ve Devrimcidir.
Kişilerin varlığı ile değil Cumhuriyetin varlığı ile var olmuştur ve var olacaktır.
*
Sonuç olarak Cumhuriyet Halk Partili olmak,
- Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurumsal kimliğine,
- 100 yıllık tarihine ve mücadelesine,
- Kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ne kurucu ilkelerine ve değerlerine,
- Sahibi olduğu Cumhuriyet Devrimine ve geleceğine karşı
Sorumluluk ve görev sahibi olmayı gerektirir.
Kişisel beklenti ve çıkarları için siyaset yapanlar halkın ve ülkenin çıkarı için çalışmazlar, Cumhuriyet Halk Partili de olamazlar.
Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığı ve geleceği,
Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasi ve yapısal kurumsal kimliğine yeniden kavuşmasına bağlıdır.
Bunu sağlayacak olan da Cumhuriyet Halk Partililerdir.