Demokrasimiz çok partili, ülkeyi yönetense bir kişi,
İktidarda da ittifakının desteklediği tek parti.
İttifakın adı Cumhur, yani Halk,
İktidardaki partinin adı AK,
Sanılır ki iktidar pürü pak…
*
Gelelim gerçeklere,
Halkın yaşadığı gerçekler konuşulmasın diye,
RTE, Halkın gözünde siyasi itibarını ve iktidarını kaybetmesin diye,
- Siyasi muhalefeti karalama, kirletme ve yok etme adımları,
- İstanbul BB Başkanına siyasi yasak getirme çabaları,
- Yerel seçimlerde yenildiği muhalefetin belediyelerine el konması,
- Halkın seçtiği belediye başkanlarının yerine kayyumlar atanması,
- İYİ Parti Genel Başkanının tehdit edilmesine sessiz kalınması,
- Attığı mesaj için CHP Gençlik Kolları Başkanının evinden gözaltına alınması,
- Bu gözaltına karşı çıkan Ekrem İmamoğlu’na 10 dakika sonra soruşturma açılması,
- Zafer Partisi Genel Başkanın gözaltına alınması,
- RTE’nin “turpun büyüğü heybede” açıklaması,
Bu hukuk ve demokrasi dışı uygulamaların devam edeceğini göstermektedir.
*
Bu yolun sonu karanlıktır,
İktidarda kalmak uğruna Memleketin ve Milletin geleceğini ateşe atmaktır,
Hedefi, politikaları ve uygulamaları ile DP’yi andıran RTE-AKP,
Tarihten ders almak zorundadır.
Demokrasiyle iktidara gelen Demokrat Parti,
Uygulamaları ile demokrasiyi ve siyasi muhalefeti yok etmeyi amaç edindi.
- CHP genel sekreteri Kasım Gülek tutuklandı,
- CMP genel başkanı Bölükbaşı 2 Temmuz’da tutuklandı,
- Başbakan Menderes, CHP’nin parti olmadığını, İsmet İnönü’nün siyaseti bırakması gerektiğini, basının istediğini yazamayacağını söyledi.
- Menderes yurttaşlara muhalefete karşı “Vatan Cephesi” kurmaları çağrısında bulundu.
- Zile’de İnönü’yü karşılamaması için halkın dışarı çıkması yasaklandı, halka karşı tazyikli su, cop, dipçik, göz yaşartıcı bomba kullanıldı, havaya ateş açıldı.
- İsmet İnönü’nün Uşak, İzmir, İstanbul gezilerinde olaylar çıktı, Uşak’ta taşlı saldırı sonucu yaralandı,
- İnönü’nün ve bazı milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasını istendi,
- DP Grubu CHP’yi “silahlı ve tertipli ayaklanmalar hazırlamakla” suçladı ve üç ayda işini bitirecek bir Tahkikat (soruşturma) Komisyonunun kurulması yönünde karar aldı,
- CHP hakkında Meclis tahkikatı açılması kabul edildi,
- TBMM görüşmelerini haber yapan tüm gazeteler toplatıldı.
- Bu dönemde 12 gazete ve dergi 26 kez, toplam 33 ay kapatıldı, 811 gazeteciye toplam 57 yıl hapis cezası verildi.
- Tahkikat komisyonunun kurulmasını protesto eden İstanbul Üniversitesi öğrencilerine ateş açıldı, Orman Fakültesi öğrencisi Turan Emeksiz öldürüldü. Ankara ve İstanbul’da sıkıyönetim ilan edildi.
Menderes, DP’nin gerçek amacını meclis grubunda (29.11.1955) açıkça söyledi. “Siz öyle güçlüsünüz ki, şu anda isterseniz Anayasa’yı bile değiştirebilir, hilafeti bile getirebilirsiniz.”
İktidarın hedefindeki İnönü ise “Biz demokratik rejimi kurduk. Bu demokratik rejimi, istikametinden ayırıp baskı rejimi haline getirmek tehlikeli bir şeydir. Bu yolda devam ederseniz, ben de sizi kurtaramam…” dedi ve kurtaramadı.
*
İsmail Hakkı Tonguç’un söyledikleri ise ders niteliğindedir;
“Demokrasinin iki çeşidi vardır. Biri zor ve gerçek olanı, öbürü de kolayı, oyun olanı…
Topraksızı topraklandırmadan, işçinin durumunu sağlama bağlamadan, halkı esaslı bir eğitimden geçirmeden olmaz birincisi, köklü değişiklikler ister. Bu zor demokrasidir ama gerçek demokrasidir.
İkincisi kağıt ve sandık demokrasisidir. Okuma yazma bilsin bilmesin; toprağı, işi olsun olmasın, demagoji ile serseme çevrilen halk, bir sandığa elindeki kağıdı atar. Böylece kendi kendini yönetmiş sayılır. Bu oyundur, kolaydır. Amerika bu demokrasiyi yayıyor işte. Biz de demokrasinin kolayını seçtik. Çok şeyler göreceğiz daha…”
*
Demokraside herkesin bir görevi ve sorumluluğu vardır.
Demokrasinin varlığı ile iktidara gelen RTE-AKP’nin,
Demokrasiyi, hukuk devletini ve muhalefeti yok saymaya hakkı ve yetkisi yoktur.
Ülkemizin ve ulusumuzun çağdaş geleceğine karşı sorumludur.
*
Milletin oylarıyla millet adına ülkeyi yönetmek için seçilen milletvekilleri,
Milletin vergileriyle maaşlarını alan her bir kamu görevlisi,
Türkiye Cumhuriyeti’nin Demokratik Laik, Sosyal bir Hukuk Devleti olduğunu unutmamalıdır,
Her yurttaş gibi Anayasa’ya ve yasalara uymak zorundadır.
*
Demokrasinin gerçek sahibi Halktır, yurttaşlardır,
Her yurttaş insanca yaşamak adına hak ve özgürlüklerine,
Demokratik Laik Cumhuriyete ve Hukuk Devletine sahip çıkmak zorundadır.
İktidarlar geçicidir, asıl olan Memleketin ve Milletin geleceğidir.
*
Türkiye, tarihten aldığı dersle bugün çok şeyler görmemelidir.
Sorunlar, demokrasinin ve hukukun kuralları ve kurumları ile çözülmelidir.
Çözüm, demokrasinin temel kurumu olan seçimlerdedir, Türkiye’nin acilen seçimlere gitmesi gerekmektedir.
Hemencecik seçim