Advert
Tevfik KIZGINKAYA
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yazarlar
  4. Coğrafya Kader Midir?

Coğrafya Kader Midir?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Memleketin içi yangın yeri, etrafımız ise kan gölü.

Yine füzeler atıldı, bombalar patladı, savaş tamtamları çalmaya başladı.

Suudilerin az da olsa kadın haklarında attığı adımlar, çağa uyma çabaları,

İran’da reformist bir cumhurbaşkanının seçilmesi,

Suriye’ye yönelik ılımlı sözlerin sarf edilmesi…

Bu coğrafyada iyi bir şeyler de olabilecek mi derken,

İran’da patlayan bombayla bu coğrafyanın gerçek yüzünü gördük.

*

Sadece son döneme bakmak bile yeterli.

Hamas’ın saldırısı ile başlayan İsrail’in Gazze’de 2 yıldır sürdürdüğü katliam,

Kadın, çocuk demeden 40 bine yaklaşan ölümlere dünyanın kayıtsız kalması,

Kendi ülkesinde protesto edilen Netenyahu’nun ABD kongresinde ayakta alkışlanması,

Ardından Hamas liderinin İran’da öldürülmesi…

Coğrafya kaderdir sözünün çok ötesinde,

Birilerinin Ortadoğu’da barışı istemediğini göstermektedir.

*

Bulunduğumuz coğrafyada barışı kim-ler istemiyor?

Sorunun yanıtı tarihin sayfalarında apaçık ortada.

  • Bin yıl önce kutsal topraklara sahip olmak için düzenlenen Haçlı seferleri,
  • Ardından sömürgeci İngiltere’nin Hindistan’a kadar uzanan coğrafyaya ve kaynaklarına egemen olma isteği,
  • yy’ın başında petrolün enerji kaynağı olarak önem kazanması,
  • Ve Ortadoğu’da zengin petrol yataklarının ortaya çıkması…

Üstü kutsal, altı petrol Ortadoğu topraklarını kim-lerin neden kan gölüne döndürdüğünü görmek için yeterlidir.

*

Birinci dünya savaşı sonrası,

İngilizlerin Araplarla iş birliği yaparak Arapları Osmanlı’ya karşı kullanması,

Bu coğrafyaya egemen olmak için çizdikleri Sevr haritası,

Emperyalist dünyanın Ortadoğu politikasının adımlarıdır.

ABD hakemliğinde Ermenistan’a bırakılmak istenen Doğu Karadeniz’den İran’a kadar uzanan bölge ile,

İngiltere’nin istediği Güneydoğu bölgemizden Basra körfezine kadar olan bölgeyi birleştirince,

İngiltere hem batı – doğu hattının ve Asya ile Afrika’ya geçişin hem de Ortadoğu petrollerinin sahibi olacaktı.

Bu emperyalist senaryo Kurtuluş Savaşımızla ve Lozan’da Sevr projesinin yırtılıp atılması ile son buldu.

*

Emperyalistlerin Ortadoğu’ya egemen olma isteği bitti mi? Tabi ki hayır.

1978’de ABD’nin arabuluculuğunda Mısır – İsrail savaşına son veren Camp David Antlaşması sonrası,

ABD ile İsrail arasında çizilen bu harita, bugün uygulanmakta olan BOP’un ana planını göstermektedir.

Harita, Dünya Siyonist Örgütü’nün yayın organı Kivunim dergisinde (Oded Yinon, Şubat 1982, sayı 14) yayınlanmıştır.

 

Bu haritada Türkiye, İran, Irak, Suriye, Lübnan ve Mısır’ın sınırları yeniden çizilmiş ve bu 6 Devletin sınırları içinde 16 farklı bölge yaratılmıştır. Önemli bir ayrıntı ise emperyalizmin “Böl, Parçala, Yönet” politikası ile bu bölgelerin tamamının “din, mezhep ve etnik” temelde planlanmasıdır.

*

Harita bize neler söylüyor?

  1. ABD, Orta Doğu’nun okyanusa çıkış kapısı olan Basra Körfezini kontrol altına almak için Körfezin çevresinde kendine bağlı bir kuşak oluşturuyor.
  2. İran’ın Ortadoğu ile temasını kesecek şekilde, kendi kontrolünde İran Arap ve İran Kürt Bölgeleriyle tampon bölge yaratmayı amaçlıyor.
  3. Irak’ı üç bölgeye ayırarak, kuzeydeki petrol bölgesinde kendisi ile çalışan özerk bir Kürt Bölgesi oluşturuyor. Irak, bugün fiilen bu haritanın gösterdiği şekle getirilmiş durumdadır.
  4. Suriye, kendi içindeki dengelere göre bölünerek Ortadoğu’da bir güç olmaktan çıkartılıyor ve Rusya’nın Orta Doğu’daki dayanağı yok ediliyor.
  5. Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesini içine alan ve güney sınırımız boyunca Akdeniz’e kadar uzanan bir Kürt bölgesi ile Orta Doğu ile Türkiye arasında tampon bölge oluşturuluyor.
  6. Küçücük Lübnan’ı parçalayarak Ortadoğu’nun Akdeniz’e açılan liman kapısına sahip oluyor.
  7. Musul ve Kerkük petrollerini, bu güvenli Kürt bölgesinden boru hattıyla geçirerek Lübnan’dan Akdeniz’e taşımayı planlıyor.
  8. Mısır Hıristiyan bölgesi, hem Mısır’ın Ortadoğu ile bağı kopartılıyor hem de İsrail’in güvenliği sağlanıyor. Süveyş Kanalı ve verimli Nil Deltası da kontrol altına alınıyor.
  9. ABD’nin dostu Ürdün, İsrail’in doğusundaki yerini koruyor ama Filistin haritada görünmüyor. Ve Filistin bugün yok ediliyor.

Bu amaçları içeren BOP gereği,

  • ABD, 80’lerin başından itibaren terör örgütlerinin oluşumu ve gelişimi için verdiği destekle etnik ve dini terörün Ortadoğu’da ve Asya’da var olmasını sağlamıştır.
  • Mart 2003’te de demokrasi (!) getirmek için Irak’ı işgal etmiştir.

*

Bu emperyalist projenin ilk adımını 100 yıl önce bozan;

  • Özgürlük ve bağımsızlık temelinde verdiğimiz Ulusal Bağımsızlık Savaşımızdır,
  • Yurtta Barış Dünyada Barış temelinde kurulan Türkiye Cumhuriyetidir,
  • Tam bağımsız bir devlet olduğumuzu belgeleyen Lozan Barış Antlaşmasıdır.

Demek ki, coğrafya kader değildir.

*

Ne yazık ki bugün,

  • Kuruluş temellerimizden ve değerlerimizden kopan,
  • Demokratik laik, çağdaş bir devlet yerine, ülkemizi bir Ortadoğu ülkesi haline getirmeye çalışan,
  • Uluslararası ilişkilerde Barış yerine savaşı seçen,
  • Milleti ayrıştıran ve bir ümmet toplumu yaratmayı amaçlayan,
  • Bağımsızlık yerine ülkemizi egemenlere bağımlı kılan,
  • Ve emperyalizmin BOP eş başkanlığı ile övünen ve bu projenin bir parçası olan,

RTE-AKP’nin yönetim anlayışı ile,

Ülkemizde ve bu coğrafyada barışı ve huzuru yaşayamayız, çağdaş bir ülke de olamayız.

*

Bakın bir çevremize ve Afrika’dan Asya’ya kadar “yeni yeşil kuşaktaki” nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan ülkelere,

Hepsi zengin kaynaklara sahip, halkı yoksul ve cahil, yöneticileri zengin, totaliter yönetimlerle yönetilen ülkelerdir.

Bizim gibi, demokratik laik cumhuriyete ve sosyal bir hukuk devletine sahip bir başka ülke var mı?

*

Hep böyle kavga, savaş, kan, göz yaşı içinde mi yaşayacağız? Tabi ki hayır.

Dünyanın sömürgenleri çullanmışken üstümüze,

  • Nasıl ki, bir olmuşuz, biz olmuşuz ve bir anda ayağa kalkmışız,
  • Nasıl ki, bu kan gölünden bir vaha gibi doğmuşuz,
  • Nasıl ki, bu coğrafyada bağımsız bir cumhuriyet, çağdaş, demokratik laik bir ülke olmuşuz…

Çözüm ve çıkış yolumuz açıktır.

Aslımıza dönelim,

Kendimiz olalım,

Doğrularımıza ve değerlerimize sahip çıkalım,

Ve BİZ olalım, yeter.

 

Coğrafya Kader Midir?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin