Advert
Tevfik KIZGINKAYA
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yazarlar
  4. Bu Kimin Savaşı 

Bu Kimin Savaşı 

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

7 Ekim sabahında yine savaş uyandık hem de hemen dibimizde.

Görünen hali ile,

Hamas İsrail’de bir konser alanındaki insanlara saldırdı ve 260’a yakın insanı öldürdü.

Ardından Gazze’den İsrail’e roketler atıldı, yüzlerce insan öldü, binlercesi yaralandı.

Durur mu koltuğu sallantıdaki Netenyahu,

Hamas’ın “Aksa Tufanı” dediği bu operasyona,

“Demir Kılıçlar” operasyonu ile cevap verdi ve yeni bir insanlık dramı yaşanmaya başlandı Ortadoğu’da.

7 gündür sabahtan akşama savaş izliyoruz ekranlarda,

Atılan bombalar…

Ölen, yaralanan, evlerini kentlerini terk eden insanlar…

*

Savaşın görünen yüzünde yine bir insanlık dramı yaşanıyor,

Görünmeyen yüzünde ise bu coğrafyanın gizli sahibi “süper güçler” var,

Akıllarda ise bazı sorular…

  • Hamas bu saldırıyla neyi amaçladı?
  • Özellikle neden sivilleri hedef aldı?
  • Güçlü istihbaratı olan İsrail neden bu saldırıyı engelleyemedi?
  • Süper güçler, BM neden ateşkes için çaba göstermiyor?
  • Ortadoğu’da savaş kimlerin işine geliyor?

*

Ortadoğu, 14 bin yıl önce uygarlıkların yaşamaya başladığı coğrafya,

İki nehir (Dicle ve Fırat) arasındaki topraklarda (Mezopotamya) kuruldu,

Sümer, Asur, Akad ve Babil uygarlıkları…

Semavi dinler Musevilik, Hıristiyanlık, İslamiyet doğdu bu topraklarda…

Kutsal topraklar dendi bu coğrafyaya ve sahip olmanın savaşları başladı Ortadoğu’da.

*

İlk olarak Sümer tabletlerinde geçiyor “zift” denen petrolün adı,

Babillerde “birden alev alan” anlamında “neft” deniyor petrole.

Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde yazıyor Anadolu’da ve bu coğrafyada ziftin ve neftin kullanılışını,

“Neft gölleri” ya da “petrol pınarları” olarak tanımlıyor petrolün toprak üstünde yarattığı birikintileri.

Petrolün enerji kaynağı olarak ortaya çıktığı 1800’lerde,

Petrol kaynaklarına doğru yönelen İngilizleri görüyoruz bu coğrafyada.

1900’lerin başında savaş gemilerinde yakıt olarak kullanılmaya başlanmasıyla da,

Dünya petrol rezervinin yüzde 60’nın bulunduğu Ortadoğu’ya sahip olmanın savaşları başlıyor bu coğrafyada.

Konuyla ilgilenenlere Hikmet Uluğbayın “İmparatorluktan Cumhuriyet’e Petropolitik” kitabını öneririm.

*

Ortadoğu artık emperyalist devletlerin hedefindedir.

10 Ağustos 1920’de Osmanlı’ya imzalatılan Sevr projesi,

İngilizlerin Güneydoğu Anadolu bölgemizden Basra körfezine kadar alana ve Ortadoğu petrollerine (Musul, Kerkük) sahip olma hedefinin en somut göstergesidir.

 

Emperyalist devletler Ulusal Bağımsızlık Savaşımız ve Lozan Barış Antlaşmasıyla yok ettiğimiz bu projeden vaz geçmediler.

*

Birleşmiş Milletlerin (BM) hazırladığı (1947) “Filistin Paylaşım Planı” ile bölgede bağımsız Arap ve Yahudi devletleri ile uluslararası Kudüs yönetiminin kurulmasını istenir. Plan Araplar tarafından reddedilir.

Bir yıl sonra ise İsrail Devleti kurulur (14.05.1948) ve Arap İsrail savaşı başlar.

Kurulan Yahudi devletinin varlığını sağlamak için, 700.000’den fazla Filistinli topraklarından kovulur ya da kaçar.

Ortadoğu artık bir savaş alanı olmuştur.

*

1869’da Süveyş Kanalı açılır.

İngiltere kanala sahip olma isteği, Mısır ile İsrail arasındaki savaşların başlangıcıdır.

1967’de yaşanan 6 gün savaşı ABD’nin arabuluculuğunda sonlanır.

ABD Başkanı Jimmy Carter’ın hakemliğinde Camp David’de (17 Eylül 1978) Mısır ile İsrail arasında barış anlaşması imzalanır.

Bu anlaşma ile Ortadoğu’ya yeni bir plan çizilir.

Bu dönemde 26 Mart 1979’da ABD ile İsrail arasında bir anlaşma daha imzalanır ve ABD, İsrail’e her konuda yardım etmeyi taahhüt eder.

 

Harita, Dünya Siyonist Örgütü’nün yayın organı Kivunim dergisinde (Oded Yinon, Şubat 1982, sayı 14) yayınlanmıştır.

Haritada, ABD’nin Ortadoğu’da adım adım gerçekleştirilmekte olduğu Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) ana planının 1978’de şekillendirildiği görülmektedir.

  • İran, üç parçaya bölünüyor. Basra körfezi İran Arap Bölgesi, kuzeyinde İran Kürt Bölgesi, gerisi İran,
  • Kuveyt, ABD’nin müttefikidir, dokunulmamış,
  • Irak üç parçaya bölünmüş. Güneyi ve Basra Körfezi Irak Şii Bölgesi, ortada Irak Sünni Bölgesi, Irak’ın kuzeyinde ise Irak Kürt Bölgesi,
  • Türkiye’nin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi Hatay’ı da içine alacak şekilde Türkiye Kürt Bölgesi, (İlginç bir rastlantı! Kürdistan İşçi Partisi-PKK aynı yılda kurulmuştur, 27 Kasım 1978)
  • Suriye dört bölgeye parçalanıyor. Kuzeyde Suriye 1. Sünni Bölgesi, ortada Suriye 2. Sünni Bölgesi, güneyde Dürzi Bölgesi, Akdeniz’in kıyısında Suriye Alevi Bölgesi,
  • Lübnan ise kendi içinde beş bölge olarak gösteriliyor. Hıristiyan Bölge, Dürzi Bölge, Şii Bölge, Sünni Bölge ve Özgür Lübnan,
  • Mısır da ikiye bölünüyor. Nil Deltası ve Süveyş Kanalının bulunduğu bölge Mısır Hıristiyan Bölgesi, olarak planlanmış.

*

Harita bize neler söylüyor?

  1. ABD Basra Körfezini kontrolü altına alıyor,
  2. İran’ın Ortadoğu ile temasını kesecek şekilde, kendi kontrolünde tutacağı İran Arap ve İran Kürt Bölgeleriyle tampon bölge yaratmayı amaçlıyor.
  3. Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesini içine alan ve güney sınırımız boyunca Akdeniz’e kadar uzanan bir Kürt bölgesi ile Orta Doğu ile Türkiye arasında tampon bölge oluşturuluyor.
  4. Musul ve Kerkük petrollerini, bu güvenli Kürt bölgesinden Akdeniz’e taşınmayı planlıyor.
  5. Irak’ı üç bölgeye ayırarak, kuzeydeki petrol bölgesinde kendisi ile çalışan özerk bir Kürt Bölgesi oluşturuyor.
  6. Suriye bölünerek Ortadoğu’da bir güç olmaktan çıkartılıyor ve Rusya’nın Orta Doğu’daki dayanağı yok ediliyor.
  7. Lübnan beş parçaya bölünerek Ortadoğu’nun Akdeniz’e açılan liman kapısına sahip oluyor.
  8. Mısır Hıristiyan bölgesi, Mısır’ın Ortadoğu ile bağını kopartacak hem de İsrail’in güvenliği sağlanmış oluyor. Süveyş Kanalı ve verimli Nil Deltası da kontrol altına alınıyor.
  9. ABD ile dost ilişkiler içindeki Ürdün, İsrail’in doğusundaki yerini koruyor ama Filistin haritada görünmüyor.

Bu haritada Türkiye, İran, Irak, Suriye, Lübnan ve Mısır’ın sınırları yeniden çizilmiş ve bu 6 Devletin sınırları içinde 16 farklı bölge yaratılmıştır. Dikkat edilmesi gereken en önemli ayrıntı ise bu bölgelerin tamamının “din, mezhep ve etnik” temelde planlandığıdır.

Bu harita, emperyalizmin BOP’u göstermektedir ve temelinde de “Böl, Parçala, Yönet” politikası vardır.

*

Bugün yaşanan savaş Camp David’de Ortadoğu için yapılan planın ve çizilen haritanın ve BOP’nin gerçekleşmesi yolunda atılan bir adım mıdır?

Böylesi kirli bir projenin “eş başkanı” olmaya kalkmak,

“Yurtta Barış Dünyada Barış” temelinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ni,

Emperyalistlerin emellerine teslim etmek demektir.

“Üstü kutsal, altı petrol” bu coğrafyada yaşanan savaş,

Emperyalistlerin insanlığı yok eden egemenlik savaşıdır.

Bu Kimin Savaşı 
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin