Advert Advert
Tevfik KIZGINKAYA

Boş Tencere

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bayram geleneği yeni kıyafetler alınamasa da,

Sofralar kurulup eş dost ağırlanamasa da,

Torunların ceplerine bayram harçlığı konamasa da,

Seçimlerin yarattığı havayla,

Bu bayrama gülümseyerek girdik,

Uzun yıllar sonra…

*

Gülümsemenin nedeni olan seçimler yereldi,

Kentlerimizi yönetecek belediye başkanları ve meclis üyeleri seçilecekti,

Ama seçimlerde Halkın temel gündemi ekonomiydi,

Her gün artan pahalılık karşısında düştüğü çaresizlikti,

Sonuçta seçimlerin sonucunu “boş tencere” belirledi.

*

Sandıkta Halk iktidara dedi ki;

Bırak muhalefetle kavgayı, bağırıp çağırmayı, hakareti…

Ülkeyi doğru dürüst yönetmelisin, çözmelisin benim derdimi.

Bu seçim sana ders olsun,

Bilmelisin ki sandıkta benim sözüm geçerli.

*

Bu demokrasi dersinin bir diğer muhatabı ise,

Seçimlerden birinci çıkan Cumhuriyet Halk Partisi.

Zafer sarhoşluğu ile ben kazandım demeden,

Halkın verdiği mesajı doğru değerlendirmeli.

İstanbul ve Ankara basta olmak üzere,

Büyükşehir Belediyelerinde olduğu gibi,

Kazandığı tüm belediyelerde de ayrım yapmaksızın,

Halkın ekonomisini ve yaşamını kolaylaştırıcı,

Halkçı belediye uygulamalarına ağırlık verilmeli ki,

Seçim sonuçlarının Halkta yarattığı gülümseme kalıcı olabilsin.

*

RTE-AKP’nin borçlanmaya dayalı ekonomisi iflas etti,

El parasıyla sarayın, şatafatın, itibarın ve saltanatın sonu geldi,

Muhalefeti baskı, korku ve şiddetle susturmaya,

Halkı ayrıştırmaya ve kamplaştırmaya dayalı politikalar da bitmeli,

Demokratik siyaset, gerçek zemini emek – sermaye temeline dönmeli.

Kısacası bu siyaset anlayışı ve RTE-AKP iktidarı değişmeli.

*

Bu değişimin sahibi kendi içinde değişimi yaşayan CHP’dir.

CHP’nin Halkçı – Devrimci kurucu kimliğinin de gereğidir.

Belediyelerindeki Halkçı uygulamaları ülke yönetimine de taşıyacak politikaları,

Seçimlere bir ay kala değil, bugünden başlayarak,

İl il, ilçe ilçe, belde belde Halkla anlatmalıdır ki,

Halkın güvenini ve desteğini kazanabilsin,

Halk geleceğe umutla bakabilsin,

Değişim isteği Halktan gelebilsin.

*

Umut geleceğe nasıl taşınmalı diye düşünürken,

Bulunduğumuz coğrafyanın gerçeği ile bir kez daha yüzleştik.

İran ile İsrail arasında yaşanan gerilim,

Coğrafyamızda egemenlerin yarattığı savaşların bitmeyeceğini bir kez daha gösterdi.

Umut, yerini endişeye terk etti.

“Yurtta Barış Dünyada Barış” politikasıyla kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin,

Güçlü bir ülke olmasının ne denli önemli olduğunu gösterdi.

*

Güçlü bir ülke olmanın temel koşulu,

Başkalarına muhtaç olmayan güçlü ve bağımsız bir ekonomiye sahip olmaktır.

Güçlü ekonomi,

Ülke kaynaklarına dayalı üreten bir ekonomidir.

  • Tarlada, madende hammaddeyi,
  • Üniversitede teknolojiyi,
  • Fabrikada tüketim maddelerini üreten politikalardır.

Üreten ve hakça paylaşan bir ülkede toplumsal barış ve ulusal birlik sağlanabilir.

Güçlü ve bağımsız bir ekonomi ve ulusal birlik,

Kapitalizmin “böl, parçala, yönet” temelindeki emperyalist politikasının panzehiridir.

100 yıl önce emperyalizme askeri alanda ve Lozan’da siyasi masada,

İlk defa yenilgiyi yaşatan ve bu topraklardan kovan siyasi iradenin sahibi CHP’dir.

Ve 100 yıl sonra bugün yapması gereken de budur.

Yurtta ve coğrafyamızda barışı sağlayabilmenin de gereği budur.

Dilerim tencereler yerine silah depoları boş kalsın…

 

Boş Tencere
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin