İktidarın yarattığı algıyla,
“Bu iktidar gitmez, RTE yine kazanır” öğretilmiş çaresizliği içinde,
Kaderine mahkum, tepkisiz, mutsuz ve umutsuz Halkımız,
İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin önlerine çekilen polis barikatını aşmasıyla,
İçlerindeki karanlığı yıktılar ve akmaya başladılar Saraçhane’ye,
Sahip çıktılar iradelerine, seçtikleri İBB Ekrem İmamoğlu’na ve yerel yöneticilerine…
7 gün boyunca her akşam buluştular, milyona ulaştılar Saraçhane’de,
Gazlar, sular, coplar, gözaltılar, tutuklamalar yıldırmadı, korkutmadı gençleri, kadınları, emekçileri, emeklileri…
Teslim etmediler İBB’yi kayyum yönetimine.
Başta ODTÜ’de olmak üzere Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de, Kocaeli’nde ve yurdun dört bir köşesinde üniversite öğrencileri, gençlerimiz de itiraz ettiler,
Tek adam yönetiminin haksızlığına, hukuksuzluğuna, adaletsizliğine.
*
Ve 29 Mart,
Ekrem İmamoğlu’yla beraber 106 kişinin gözaltına alınmasının 10’uncu günü.
Yasakların, 7 günün yorgunluğunun ve uzatılan bayram tatilinin alana nasıl yansıyacağının merakıyla,
Maltepe’de “Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na özgürlük” mitingine doğru çıktım yola.
Çoğunluğu gençler ve kadınlarla dolu tıklım tıklım Marmaray’da,
Bir anda yükselen “ya hep beraber ya hiçbirimiz” sesleri ve alkışlar…
İstasyonda omuz omuza, adım adım alana doğru yürüyen heyecanlı, gülümseyen yüzler…
Gençlerin ellerinde yaratıcılıkta zirve yapan sözlerle dolu dövizler…
Bir an önce alana ulaşmanın telaşı içindeki insanlar…
9 gündür Halka, özellikle de gençlere şiddet uygulayan anlayıştan uzak,
Halkın kararlılığı karşısında son derece sakin görevini yapan emniyet güçleri…
*
Önceden izlediğim mitinglerden daha heyecanlı ve coşkulu olmasının ötesinde,
Umudu ve kararlılığı gördüm insanların yüzlerinde…
Emek, Barış ve Demokrasi Güçlerinin bildirisinin okunması,
Belediye Başkanlarının, parti yöneticilerinin alanı selamlamaları,
Gençler adına İBB yurdunda kalan bir kız öğrencinin konuşması,
Dilek Kaya İmamoğlu’nun ve anne Havva İmamoğlu konuşmaları, ailece el sallamaları,
Mansur Yavaş’ın İmamoğlu’na desteği, birlikteliği ve dayanışmayı vurgulayan, gençleri öne çıkaran sözleri,
Sürecin görünmeyen başarılı yöneticisi İstanbul İl başkanı Özgür Çelik’in Ekrem İmamoğlu’nun mektubunu okuması ve heyecanı,
İmamoğlu’nun yapay zeka yoluyla alanda var olması ve seslenmesi,
Alana giremeyen insanların barikatları aşarak alandaki kitleyle buluşmasının heyecanı ve coşkusu,
Polisin en ufak bir müdahalede bulunmaması,
Ve 10 günlük bu süreçte liderliğini ortaya koyan Özgür Özel’in konuşması…
Bir bayram havası içinde yaşanan ve dağılan bir miting.
*
Bu 10 günde ve mitingde;
- Gençliğin “Türkiye’nin geleceğinde ben de varım” demesi…
- İnsanların tek adam yönetimine, yasaklara, baskılara ve şiddete boyun eğmemesi, korkmaması, itiraz etmesi ve yurttaş olmanın hak ve sorumluluğu ile haklarına ve iradelerine sahip çıkması…
- Siyasetin kimlik politikaları ile yaratmaya çalıştığı toplumsal ayrışma ve çatışmaya karşı barış içinde bir Millet olarak birlikte yaşama kararlılığını göstermesi…
- Yolda birbirinden çekinerek yürüyenlerin, alanda omuz omuza dayanışma içinde olması…
- Türkiye’nin yönetim şeklinin Demokratik Laik Cumhuriyet olduğunu, başka bir yönetim şeklinin söz konusu olmadığını ortaya koymaları,
- Ebedi liderinin Mustafa Kemal Atatürk, yaşam biçiminin ise Cumhuriyet olduğunu dile getirmeleri…
Türkiye’nin gerçeklerini bir kez daha, dosta düşmana göstermiştir.
*
Çok değil 9 yıl önce,
Bir zamanlar ortağı olan FETÖ’nün darbe girişimi karşısında,
Halkı sokaklara çağırarak iktidarını koruyan RTE,
Halkın demokratik haklarını kullanarak, yönetimine ve uygulamalarına “DUR” dediğini görmek ve Halkın iradesine saygı duymak zorundadır.
Darbeleri durduracak ve engelleyecek tek büyük güç, Halktır,
Ve Halkımız bu görevinin bilincinde olduğunu göstermiştir.
Trump’ın değil, Halkın isteği ve desteği geçerlidir.
Ne televizyonları kapatmakla ne yasaklarla ne de tutuklamalarla…
Halkın demokrasiye ve ülkesine sahip çıkması engellenemez.
Demokrasilerde çözüm, seçimdedir.
Egemenlik kayıtsız şartsız Milletindir.
*
Saraçhane’nin Gezi’den farkı,
CHP’nin toplumsal muhalefete ve Halka siyasi önderlik yapmasındadır.
“Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” çağrısı,
CHP’nin toplumsal muhalefetle ve Halka buluşması adına önemlidir.
19 Mart’ta uygulanmaya çalışılan siyasi darbe girişimi,
Halkın, özellikle de gençlerin dik duruşu ile duraklatılmıştır.
Özgür Özel’in bu başarıyı Halka ve gençlere bağlaması,
Erken seçim için yürünecek bu uzun ve zorlu yolda, başarılı olmak için değerlidir.
*
Tadında yaşayacağımız bayramlara ulaşmak dileğiyle…
Emeğinize sağlık evet korku duvarları yıkıldı artık, hala valiliklerin yasakları sürerken 2,5 milyon kişi bayram havasında coşkuyla ve korkusuzca miting yaptılar
Gerçeği ve haklı geleceği gören Tevfik bey’e muhteşem anlatımı nedeniyle saygılarla
Şahane bir özet içeriği ile dop dolu , kaleminize sağlık hocam
Halk kazanacak.
Şiir keyfinde, yerli yerinde ki derinlikte ki anlatım, yazı dilinizin kitlelere ulaşması çok değerli. kaleminize sağlık. mutlu sağlıklı bayram dilerim.
Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz.
Kaleminize sağlık hocam teşekkürler…