Deprem, salgın, ekonomik kriz, yoksulluk, terör…
Yaşanılan ne kadar sorun varsa,
Muhalefeti, geçmişi, dış güçleri, darbeleri suçlayan,
Her sorunu fırsat bilip kendi çıkarına kullanan RTE-AKP,
Şimdi de yüksek yargıdaki yetki tartışmasını aldı eline,
Anayasa değişikliğini taşıyor ülkenin gündemine.
*
RTE-AKP’nin derdi,
Seçimlerde Milletin geçim derdini konuşturmamak.
Hem seçimleri, özellikle de İstanbul’u kazanmak,
Hem de hedefine doğru bir adım daha atmak.
Seçimlerde,
- Hatay Milletvekili Can Atalay ve Gezi direnişi üzerinden muhalefeti terörle karalayacak,
- Anayasa değişikliğini konuşturacak,
Gerekçesi, yargının milletin egemenliği üzerindeki gölgesini kaldırmak,
Amacı, Anayasa Mahkemesinin yetkilerini sınırlamak,
Laiklik ilkesinin dayandığı maddeleri kaldırmak.
*
Her seferinde “biz hazırız hodri meydan” diyen siyasi muhalefetin dikkatine,
Sanmayın ki bu değişikliklerin amacı demokrasi,
Unutulmamalı,
Bugünkü tek adam düzenine bu Anayasa değişiklikleriyle gelindi.
2007 Anayasa Değişikliği ilk adımdı,
Cumhurbaşkanının 5 yılda bir halk tarafından seçilmesi,
Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) ve Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) yapısı,
Cumhurbaşkanına teslim edildi.
2010 Anayasa Değişikliği ikinci adımdı,
Bu referandumda HSK ve AYM ile sendikalar hedefteydi.
Yargı ve çalışma yaşamı tümüyle iktidarın kontrolü altına alındı.
2014’de halk oylamasıyla Cumhurbaşkanı seçilen RTE,
Anayasa değişikliklerinin verdiği yetkileri kullandı,
Yargının yapısını değiştirdi.
2017 Anayasa Değişikliği mühürsüz oylarla kabul edildi,
Cumhurbaşkanlığının görev ve yetkileri düzenlendi.
Yasama, yürütme, yargı arasındaki kuvvetler ayrılığı yok edildi,
Sonuçta Türkiye “tek adam” düzenine geçti.
RTE-AKP’nin sıradaki hedefi “Ilımlı İslam Devleti.”
*
2023 seçimleri öncesi CHP (04.10.2022),
“Kadınların kılık kıyafeti konusunda zorlamaya tabi tutulamamasına yönelik yasa teklifi” verince,
Bu fırsat kaçırmadı RTE, (06.11.2022),
“Teklifini vermeye hazırlandığımız son anayasa değişikliğiyle aile kurumumuza ve insan fıtratına yönelik tehditlerin önüne bir set daha çekmiş olacağız.”
AKP, MHP ve BBP birlikte hazırladı değişiklik teklifini, (09.12.2022)
Anayasa’nın 24. ve 41. maddeleri değişikliğin hedefi.
Gerekçe, “aile ve evlilik kurumunun her türlü tehlike, tehdit ve saldınlar ile sapkan akımların dayatmalarına karşı korunmasıdır.”
RTE noktayı koydu (21.06.2023)
“Yeni yasama döneminde başörtüsü meselesini Anayasal güvence altına alalım.”
Seçimler sonrası ilk grup toplantısında RTE (01.10.23)
“Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir.’ ilkesinin hakkını, ancak bu şekilde verebiliriz. Yeni anayasayla birlikte, yönetim sistemi tartışmalarını ilanihaye sona erdirme fırsatı bulacağız.”
*
RTE-AKP, AYM ile Yargıtay arasındaki Anayasa’ya aykırı karar krizini fırsata çevirdi,
Anayasa’yı, Hukuk Devletini, Ulusal Egemenliği yok etti.
Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü,
Anayasa değişikliğini öne sürdü.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş “Meclis’in üzerine düşen sorumluluk Anayasa’da var olan bu konudaki çelişkileri ortadan kaldırmaktır.
Örneğin; 153. Madde, 138. Maddelerin yeniden düzenlenmesi ve 14. Maddesi’nde devlete karşı işlenen suçları belirleyen faaliyetlerin daha sarih, daha açık bir hale getirilmesi için bazı değişikliklerin yapılması gerekir.”
Anayasa Madde 153 “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.”
Bu madde de kalkınca RTE-AKP’ye dur diyebilecek bir hukuk kurumu kalmayacak.
*
Yeşil bayraklı yürüyüşlere,
Adliye koridorlarında şeriat sloganlarına sahip çıkan RTE’nin
Diyanet akedemisindeki konuşması,
“ılımlı İslam Devleti” hedefini açıkca göstermektedir.
“İslam’ın hayata dair kurallarının bütününü temsil eden şeriata düşmanlık, esasında dininin bizatihi kendisine husumettir.
İsmamın nüvesini temsil eden kelime-i tevhidi bilemeyecek kadar cehalet, nefret ve gaflet çukurunda boğuluyorlar.
Gittiğiniz yerlerde, o topraklar oranın çocukları hepsi size emanet. Siz orada nakış işler gibi o yavrularımızı işleyeceksiniz. Biz öyle bir nesil yetiştirmeliyiz ki, Filistin’in düştüğü duruma düşmemeliyiz.”
*
RTE-AKP iktidarı bildiği yolda hedefine doğru yürümektedir.
Belediye seçimlerini de kazanırsa,
Anayasa değişikliğini gündeme.getirecektir.
Atatürk, demokrasi, vatan, millet söylemleri dillerinden düşmeyen muhalefse,
Seçimlerde kendilerini var etmenin peşindedirler.
Görmeleri gereken gerçek,
Türkiye Cumhuriyeti istibdadın karanlığına doğru sürüklenmektedir,
Bilmeleri gereken gerçek ise,
İstibdadın karanlığında ne demokrasi ne partileri ne de muhalefet var olacaktır.
Söz konusu olan,
Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş geleceğidir.
Gerçeği görmek ve Demokratik, Laik Cumhuriyete ve Hukuk Devletine sahip çıkmak,
Siyasi muhalefetin ve çağdaş bir ülkede insanca yaşamak isteyen her bir yurttaşın,
Görevi ve sorumluluğudur.
“Milletin şahıslara, kendini unutacak ve kendini kaptıracak kadar bağlanmış olması iyi netice vermez. Bunun tarihte misalleri çoktur…
Gelecekte Türkiye’de gücü ele geçirecek bir cumhurbaşkanı rejimi değiştirebilir”
Mustafa Kemal Atatürk, Yalova 1930