İnsanlık 365 günlük yeni bir yolculuğa başladı.
Her yeni başlangıçta olduğu gibi umutlar ve beklentiler dile getirildi.
Geçen yılda var olan sorunların yeni yılda yaşamamanın dilekleri…
Sağlık, huzur, adalet, barış, daha iyi bir yaşam istekleri…
Halkın isteğini dinlemek ve sorunları çözmek siyasi iktidarın işi,
Takvimde bir rakam değişti diye, iktidarın politikaları mı değişti?
Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi,
Asgari ücreti yeterli bulanlar, emeklileri de sorunlarıyla baş başa bırakacaklar,
Zamlarla, vergilerle de verdiklerini 5 katıyla geri alacaklar.
*
Emekçilere açlık sınırındaki asgari ücreti uygun gören RTE-AKP,
Emeklileri de açlığa mahkum etti, TÜİK’in marifetiyle.
RTE-AKP’nin önceliği sermaye,
Emekçilere, emeklilere düşen ise geleceğe vaatler, pembe hikayeler…
Şimşek’ten de bir açıklama geldi, milletle alay edercesine;
“Geçim sıkıntısını çözmek en büyük önceliğimiz”.
Bu tek adam düzeninde yaşanan gerçek,
Her geçen gün vahşileşen kapitalizmin bu sömürü düzeninde,
Emeğin, emekçilerin ve emeklilerin hiçbir değeri yoktur.
*
Bu yüzyılın ilk çeyreğinde tek kutuplu dünyada iktidarların niyetlerini yaşayarak gördük,
Egemenlerin istediği ve desteklediği etnik ve dinsel parçalanmalar, çatışmalar, savaşlar…
Açlık, yoksulluk, şiddet, savaş, katliam, kan, acı, gözyaşı…
Tek amaçları var, sermayenin dünyaya egemen olması.
Bu dünyayı yaratan gelişmiş, çağdaş, demokrat… ülkelerinin,
Daha dünün şalvarlısı, bugünün kravatlısı terör örgütü başı karşısındaki gülümseyen duruşları,
Bu sömürü düzeninin gerçek yüzünü görmek için yeterlidir.
*
Nasıl olacak da Halkın dilekleri tutacak, istekleri karşılanacak ve açlık sınırının altında yaşamayacak?
Temel sorun;
Bu düzende ezilen emekçilerin, emeklilerin…
Bu düzene karşı olan devrimci, ilerici, demokrat, cumhuriyetçi toplumsal muhalefetin…
Bu düzeni değiştirme iddiasında olan siyasi muhalefetin,
Bir araya gelmemeleri ve bu düzenin karşısında güç birliği yapmamalarıdır.
Vermeleri gereken karar;
Ya kapitalizmin kurduğu bu zeminde durmaya, siyaset yapmaya ve ayrışmaya devam edecekler,
Ya da Solun evrensel değerlerinin zemininde buluşacak, güç birliği yapacak ve bu sömürü düzenini değiştirecekler.
2025’in nasıl olacağı,
Verilecek kararlara ve duruşlara bağlı olacaktır.
*
Nasıl mı?
Çok değil 60 yıl önce, eski Türkiye’de,
“Emek en yüce değerdir”
“Toprak işleyenin su kullananın”
“Ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen”
“Tam Bağımsız Türkiye”
Temelinde bir araya gelindiği gibi…
yüreğine kalemine sağlık. Selam saygılar.
Umutlarımızı da bitirdiler artik