Tahir ÇALGÜNER
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Küreselin “Kentçilik” Oyunu ve Şehirlerimiz.

Küreselin “Kentçilik” Oyunu ve Şehirlerimiz.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dünya Kent Devletleri ağının bir parçası olan Kent kavramı, her ne kadar Kır-Kent ayrımını yoktur dese bile; bu bakış, dünya üzerindeki bazı bölgeleri Kırsal sömürü mekanları haline getirecek bir Kır-Kent ikilemini de içinde barındıran, Ulus devlet karşıtı tahakkümcü ve eşitlikçi olmayan yeni varyant bir ekonomi mandacılığı örümcek model önerisidir.
Ulus Devletlerde Kent tanımı; Kent-Şehir ayrımına dayalı olarak yapılmalıdır.

Halen daha Kent=Şehir diyen Kentbilimci halen daha kaldıysa onu bilemem tabi !

 

Kent mi, Şehir mi?

KENT kavramı ‘Kant’cı bir dönemin ürünü olup, batıdaki aydınlanma dönemi ile paralel gelişen bir nüfus hareketi sürecini yansıtır. İnsan eti ve beton yığınları, ilgi konusudur..
Şehir ise; daha naif, insancıl ve nicelikten daha çok nitel özellikleri ağır basan bir sosyalleşme ve ruhsal tekamül sürecinin adıdır.Türk plancıları, şehirler yaratmayıp, var olanlarına da sahip çıkmadan, Kent üzerine odaklanıyorlar ve kentleşme politikaları üretiyorlar. Yani sorunun temeli ile uğraşmayıp ‘sonuç ürünü’, yine varoluş nedenlerine bağlı kalarak çözmek (iyileştirmek) eğilimindeler.

TOKİ denen devasa inşaat şirketinin yaptıkları aslında bir kentleşme politikasının sonucu… Her pahasına kentleşme… Seçimi önceden kurgulanan bir kentleşme! Dayatılan bir senaryo.
Bu yanlış kentleşme ile bırakınız insanların kentselleşmesini, şehirselleşemez bile. Sosyalleşmesi ve örgütleşebilmesi ise bu politikalar ile imkansızdır.

Şehir; Kırı ve Kenti içinde barındıran bir alaşımdır. Adeta üçüncü bir mekansal birimdir.

Maalesef kentleşelim derken ‘şehir’lerimizi kaybettik. ‘Şehirsiz kentleşmeye’ kurban edildik. İnsan ölçeği, sosyal ve ekolojik ölçek ihmal edilir ise; kentin donatı, standartları ve çevresi bir anda ölçeğiniz oluverir. Hissizleşir ve duyarsızlaşırsınız..

Artık bu noktadan sonra, piknik tipi ‘çevreci’ bir kentçisinizdir. Ama ne kentli ne de şehirli. Köylü sizden daha şanslıdır. Çünkü mutludur. Tornadan çıkmamış, çıkartılmamıştır.

Özgürdür.

Şehir havası insanı özgürleştirir. Kent ise, havasını bozar. Nefesini keser. İnsanın ekolojisi bozulur. Bilinç kayıpları başlar. Adam insanlıktan çıkar.
‘Şehir’ kelimesi hoşunuza gitmedi mi? Peki o zaman adına ‘yerleşimler’ de diyebiliriz.
Adam gibi adam, yerleşimler ve bilimcileri dileğiyle.
Haydi gelin! Kent ve Kır evliliğine ‘evet’ diyelim.

 

Tahir ÇALGÜNER-Y.Şehir Plancısı

Küreselin “Kentçilik” Oyunu ve Şehirlerimiz.
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin