Kendilerini en mükemmel, Yurtdışında Yaşayan Gurbetçilerden Fazla Yurtsever ve Demokrat Zanneden Meczuplar ilimizde, 28.5.2023 günlü son Cumhurbaşkanlık seçiminde, Cumhur İttifakı adayının aldığı oy oranı, yüzdelik olarak, yurtdışında verilen oylardan çok çok üzerinde.
Lütfen geliniz bunları bir daha gözden geçirelim.
Son Cumhurbaşkanlık seçimin 2. turunda yurtdışından Cumhur İttifakı adayına ortalama %57,5 oy çıkarken, Berlin’de ise %50 oy çıkmıştır.
Birde son genel Cumhurbaşkanlık seçiminde dolayısı ile d.d. AKP’ye Türkiye yurtdışındaki seçmenlerden fazla oy veren yaklaşık 30 ilin ilk sıralamasına bir göz atalım mı? Ne dersiniz?
Ön sıralarda yer alan illerimiz şunlardır;
Bayburt %78,6 – Gümüşhane %74,4 – Rize %72,8 – Yozgat %72,7- Çankırı %72,1- ve de deprem kentimiz Kahramanmaraş %%71,8 oranında Cumhur İrtifakı adayına oy vermiştir.
Pekiyi, şimdi biz yurtdışında yaşayan Türker’in verdiği oylarla, güya AKP’yi iktidara ve de Cumhur İttifakı adayını altın varaklı koltuğa taşıdığımızı, halen iddia edebilecek misiniz?
Utanın, utanın! Ben
Oysa yurtdışındaki seçmenler son Cumhurbaşkanlık seçiminde yüzde 57,5 oy oranında verirken, Berlin’de seçmenlerin yüzde 50’si AKP’ye oy vermemiştir.
Pekiyi, şimdi bize laf eden, yurtdışından kullandığımız oy hakkımız nedeni ile Türkiye’de kaderlerine etki yapıldığını iddia eden,
kıskanç vatandaşlar, yukarıdaki verilere ne diyecekler?
Bu 6 ilimizin vatandaşlarına “AKP’ye, yurtdışındaki Türklerden fazla oy verdiniz”
diye tepki mi gösterecekler?
Ki; bunu deneyen birine önce biz tepki verir, bunu cehaletine ve de zavallılığına vermiş oluruz.
Böyle bir şey hiç hoş görülür mü?
Tabii ki; hoş görmememiz gerekir.
Unatın, utanın!
Bu saçma suçlama ve çarpık psikolojik yapınızla yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarımızla, nasıl bütünleşip, bir millet – ulus olacaksınız?
Nedir bu düşmanlık, nedir bu kin?
Utanın, utanın!
Türkiye’deki genel seçimlerde, yurtdışında kullanılan oyların etkisi, ne AKP’yi iktidara taşımıştır, ne de AKP’yi iktidarda tutmaya yetmiştir.
Ve ne de Türkiye’deki hayat pahalılığının sebebi olmuştur.
Peki, şunu da tekrar sormuş olalım. Türkiye’de seçimlerde pek çok ilimizde yukarıda da değindiğimiz gibi, AKP’nin birinci parti olup, yüzde ellinin üzerinde oy çıkardığını biliyoruz.
O illerdeki vatandaşlarımızı suçlamaya, hayat pahalılığı nedeni ile o insanlardan nefret etmeye halkınız var mı?
Nedir bizimle olan derdiniz?
Sabahları çocuklarınızın içtiği sütü veren inekleri, ithal samanla besliyorsunuz!
Bununda mı sebebini, yurtdışında AKP’ye veren gurbetçilere bağlayacaksınız?
Bir video paylaşımında yurtdışından oy kullanmamız için Türkiye’de, bin, yok az gelir iki bin Euro vergi ödememizi isteyen ve bize kocaman “LAN” diye hitap eden, kof kabadayı Fatih Altaylı’yı kınamaları gerekirken, destekleyen aydınlarımızın olduğuna, benim de üyesi olup pek çok video söyleşisine de katıldığım gibi, üyeleri arasında çok saygın aydının, akademisyen ve bilim insanların da bulunduğu bir platformdan bile yurtdışından oy kullandığımız için bize saldıranlar ve Fatih Altaylı’ya hak verenlerin olduğunu görüp, platformdaki yorumları da okuyunca,
“İşte Türkiye’den bize tutulan ayna bu” dedim.
Ve verdiğim masum bir yanıtta: “Bir turist Türkiye’de ortalama 650 Euro bırakırken, yurtdışında yaşayanların – gurbetçilerin, ortalama 1.150 Euro bırakıyor” deyince; vay sen misin “para lafını” eden ve ne haddine dercesine, eleştirilerin, saldırılarının dozunu da arttırdılar.
Utanın, utanın!
Aşağıda kupürünü paylaştığım, arşivimden özenle seçtiğim Yalçın Doğan’ın 08.7.2011 günlü Hürriyet gazetesinde yayınlanan köşesinde yazdığı “Almancılardan 10 yılda 900 milyon Euro” yorumunu ben yazmış olsa idim;
-ki yapmaya da kendimi iktisat lisans eğitimli olduğumdan, yetkili de buluyorum- kim bilir ne iğneleyici eleştirilere hedef olabilirdim?
Bizden nefret edenlere -bize dost olanları tenzih ederek- sorulmaz mı?
Nedir bu Almancı diye de çağırdığınız biz Gurbetçi kardeşlerinizden alıp veremediğiniz?
İki buçuk milyon mühürsüz oyun geçerli sayılıp, AKP’nin tekrar birinci parti olup, iktidarda kalmasına, yurtdışından oy kullanan biz seçmenler mi sebep olduk?
O oylar bizim çuvallardan mı çıktı?
Utanın, utanın.
Yurtdışındaki Gurbetçi kardeşlerine kıskançlık duyguları ile tepkili olanların durumu,
zayıf insanın gölgesinden kaçışına benzemez mi?
Siz yurt içinde ve de biz yurt dışında yaşayanlar, ortak tarihi, kültürü olan Türk milletinin bireyleri değil miyiz?
Demek oluyor ve de anlaşılacağı gibi; yurtdışında kullanılan oylar, ne Türkiye’deki iktidarın ayakta kalmasından, ne de Türkiye’deki hayat pahalılığından sorumludurlar.
Hayat pahalılığı ve de pek çok olumsuzluklardan dolayı Türkiye’de tepki vermeye güç ve cesareti olmayanlar, tüm kötülüklerin başı gibi görüp, yurtdışında yaşayan bizleri suçluyorlar.
Oysa yurtdışından “Yerinde Oy Hakkı”, Anavatanımız Türkiye’deki kültürümüz ile en güçlü köprümüzdür!
Ama bunu göremeyenler; aciz, kör ve kültür yoksunudurlar.
Yukarıdaki sözlerim; yurtdışındaki gurbetçileri dışlamaya ve düşman görmeye ve göstermeye hevesli zavallılar içindir.
Dost olanlarımızı tekrar tekrar tenzih ediyoruz.
Utanın, utanın!
Hangi Gurbetçi Türkiye’deki kardeşine,
“hainsiniz” demiş?!?
Nedir bu Gurbetçilere karşı önyargınız!?!
Ve tekrar ediyorum!
Utanın, utanın!
Remzi Uysal
Lübeck, 02.9.2024