Yılmaz ÖZDİL’in YouTube’den yayınladığı videoları her gün izlediğim gibi, bugün de izledim. Filelerimizin Sultanları’ndan başlayıp, THY’nın altın kızlarımıza yaptığı samimiyetsizliğine de değindi.
Oldukça güzel bir anlatım idi.
Videosunun yarıdan sonrasına, 27 MAYIS 1960, özünde devrim olan; ülkemizi ABD’nin kucağına oturtan, dinimizi istismar eden, Vatan Cephesi garabetini kuran, ölülerin dahi adını bu cephe üyesi imişler gibi sayan, Milli Kahramanlarımızdan İsmet İNÖNÜ’yü seçim bölgesine ve de Balıkesir’e sokmayan, Uşak’ta başına taşlar attıran, hiç bir sınır – toprak sorunumuz olmayan, ülkemiz için tehdit oluşturmayan Kore’ye, TBMM kararı olmadan askerlerimizi gemilere doldurtup yola çıkartan ve şehit denemeyecek şekilde Kunuri derelerinde can veren 700’ den fazla evladımızı hiç anmadan, 27 Mayıs’a DARBE demesini şaşkınlıkla dinledim.
DP (Demokrat Parti) hükümeti ve Başbakan Adnan MENDERES’in keyfi kararları ile Kore macerası bize, Kore’de görev alan 14 936 askerimizin 721’i yaşamını yitirirken, 175 kaybımıza, 234 esir ve 2147 yaralımıza mal oldu.
Ama Yassıada’daki yargılamaları, ordu ve milletimizi lanetlercesine anlatımını, idam edilenleri (tabii ki ölüm yerine müebbet olmalıydı) anlatmasını ibretle dinledim.
Büyük şaşkınlık yaşadım.
Kore’de can veren 721 ve kaybolan 175 Türk evladımızı Yılmaz ÖZDİL, nereye koymak ister? O çocuklarımız kimin ve ne için Kore’de can verdiler?
Yoksa birileri kendisine; aba altından sopa gösterip, “Bak yoksa karışmam ha mı!” Demiş olabilir.
Yazdığı ve benim kitaplıklarmda, biri Türkiye, diğerleri burada bulunan 3 ATATÜRK kitabını yazan kendisi değil mi, yoksa?
ATATÜRK İlkelerini ayaklar altına alan ve ATATÜRK Devrimlerinin ters yüz edilmeye başlandığını, DP dönemi ile başlandığını bilmez mi Yılmaz ÖZDİL!
Ölen ve kaybolan 896 evladımızın Kore’ nin dağ ve derelerinde yok say, ATATÜRK kitabının bir adedini sembolik olarak, 2.500,00 TL’ye sat, süper zengin ve köşe ol! Breh, breh breh!
Sonra da, ATATÜRK devrimlerini ayaklarının topukları ile ezen, toprak reformuna taş koyan, ABD’nin kara ulaşım araçlarını Türkiye’de yaygınlaştırmak için, 1920/1930lu yıllarda Türk insanın kazma ucu ile kayaları kırıp açtığı tünellere döşenen demiryolu hatlarımızdan 2.500 km (ikibinbeşyüz) söktüren, Ege ‘nin en büyük toprak ağası Adnan MENDERES’in, keyfi yönetimine dur diyen 27 MAYIS hareketine DARBE diyen, sabahları da bize “meraba!” diyen Yılmaz ÖZDİL işte bugün böyle konuştu!
Sahiden ya; Yılmaz ÖZDİL’in kendisine buradan soralım: “Türk insanını ve Türkiye’yi dünyada mahcup ve hatta söz yerinde ise rezil edip, ülkemizin büyük tazminat ödemesine neden olan ve dünya siyasetinde suçlu yapan ve halen izleri silinmemiş olan o, 6-7 Haziran 1955 olaylarını, o soygun ve cinayetleri kim yaptırmış olabilir? Bu menfur olayı Adnan MENDERES, muhalefetin üzerine yıkmaya çalıştığı gibi, pek çok aydınımızı tutuklatmıştır.
Unutmamak gerekir; 27 MAYIS Hareketi, Türk milletine çağdaş bir Anayasa kazandırmış, çalışan emekçilere grev hakkı getirmiştir.
Hani Yılmaz ÖZDİL çalışanları ve de çalışıp, emeğini duvara asmış, yarım kilo kıyma için battaniyelere sarılıp, şafakla kuyruklara giren emekli emekçileri savunuyordu ya!
O insanlarımıza, çalışırken grev yapma ve hak arama gücünü, 27 Mayıs Hareketi getirmedi mi?
İbret için, Yılmaz ÖZDİL’in 28 Mayıs günlü videosunun 20’inci dakikasından sonrası olan 12 dakikasını, lütfen izleyiniz.
Yılmaz ÖZDİL hiç darılmasın ve gücenmesin; “Demir Kır At” sembollü DP’nin 10 yıllık keyfi yönetimli hükümet sürecini kronolojik olarak gözden geçirecek olursak, Adnan MENDERES, muhalifleri, bilhassa tahammül edemediği milli kahramanımız ve dönemin CHP Genel Başkanı İsmet İNÖNÜ için kurmaya çalıştığı idam sehpasına giden yolu, keşke olmasaydı da derken, taşlarını kendi döşemiştir.
İnanıyorum ki; Adnan MENDERES ve DP’nin 2 bakanı idam edilmemiş olsalardı “3’e 3 olsun” diyenlerin niyet ve isteği gerçekleşmeyecek, Deniz GEZMİŞ ile 2 arkadaşı da bugün belki hayatta olacaklardı.
Yine inanıyorum ki o yurtsever kuşak; sağcısı ve solcusu ile bir orta yolu bulup, bugün belkide ülke yönetiminde olacaklardı. Ve de ülke – millet olarak bugünkü mülteci istilası ile ekonomik yıkımları da yaşamamış olacaktık.
Cumhurbaşkanlık forsunda bulunan, tarihteki Türk devletlerin sayısını gösteren, çoğunu kendimizin yaktığı ve yine sonra kendimizin kurduğu hangi Türk imparatorluğu ile Kore’nin sınır bekçiliğine gönderildi, o asker evlatlarımız?
27 MAYIS hareketi, kime göre darbe, kime göre devrimdir?
Yılmaz ÖZDİL’e göre darbe olan 27 MAYIS hareketi. bana göre darbe değildir!
Ben babamın meclislerinde büyüdüm.
Adnan MENDERES’in oluşturduğu Vatan Cephesi ve Soruşturma Komisyonlar’nı çocuk yaşta ilk
o meclislerde dinlemiştim.
Ben yine de fırsat buldukça, iyi şeyler de anlattığını bildiğim için, YouTube’den videolarını dinlemeye ve de paylaşmaya çalışacağım gibi, kendisine ben de haftada 5 gün sabahları selâm verip: “Meraba, Yılmaz ÖZDİL” diyeceğim.
Umarım belki bir gün, Yılmaz ÖZDİL bize DP hükümeti döneminde 896 genç evladımızın; “Neden Kore’de canlarını verdiklerini de” anlatacaktır?
Sevgi ve selâmlarımla
Remzi Uysal
Lübeck, 28.5.2024