2 Ağustos 2024 Cuma günü, İstanbul’da bir huzur ve bakımevinde, yeri zor doldurulacak Dr. Şahinler Ali Söylemezoğlu’nu kaybettik.
Sadece bir dostu kaybetmiş olmanın değil, Almanya’ya genç yaşta gelmiş ve kendini iyi yetiştirmiş, aramızdan çıkmış önemli bir bilim insanımızı da kaybetmiş olmanın üzüntüsünü yaşıyorum.
Dr. Şahin Ali SÖYLEMEZOĞLU ile ilgili bilgilere, kendisini, yakından tanımış, çalışmalarına tanık olmuş biri olarak, benim de söyleyebileceğim bir şeylerin olduğuna inanıyorum.
Dr. Şahin Ali SÖYLEMEZOĞLU, misyonu içinden gelen, Avrupa’da birinci kuşak Türk insanlarımızın arasından kendi dinamizmi ve inancı ile çıkmış, gövdesi yürek dolu bir yurtsever insanımızdı.
Yanılmıyorsam, 2014 yılında, yaptığı çalışmaları basından öğrenince, kendisini Lübeck’e, TÜRGEM üyelerimizi Batı’nın sürekli istismar etmeye çalıştığı, “Türk Ermeni İlişkilerinde” doğruları öğrenmeleri için Lübeck DGB binasında düzenlediğimiz konferansa davet etmiştim.
Aslında gördüğü eğitim ile mesleği iktisatçı idi.
Ama o kendisini, vatanına, insanlarına atılan iftiraları çürütmeye adamıştı.
Yakın dostu, yoldaşı Ümit Rahmi TUNÇEL’de;
Dr. Şahin Ali SÖYLEMEZOĞLU’nun Almanya’nın değişik yerlerinde verdiği konferanslarına birlikte katıldığı gibi, bu Lübeck yolculuğunda da kendisine eşlik etmişti.
Aynı konferansı, bizler için de zor bir yıl olan 2015 (!) yılında da, pek çok mızrak uçu üzerimize çevrilmiş olduğu halde, Alman dostlarımız için Lübeck VHS okul binasında da düzenlemek istedik.
Bu konferansın düzenleneceği salon, davetiyelerimizi internetten yayınladıktan 1/2 saat sonra, elimizden alınmak istendi !!!
Konu üzerinde, salon bir kamu kurumuna ait olduğundan, makamlarla yazışmalara başladık.
O günlerde, Almanya’nın bazı kentinde, konuda yapılmak istenen konferans için, Dr. Şahin Ali SÖYLEMEZOĞLU’nun da konferans verebileceği
salon bulunamıyor ve de verilmiş olan salonlar geri alınıyoru.
Bu konferansın gerçekleşmesi için verdiğimiz
kavgada yanımızda yer alan, dönemin Lübeck İçişleri Senatörü dost insan Bend MÖLLER’in (YEŞİLLER), konferansın “Pro Kontra” şeklinde olmasını önermesini uygun bulduk.
Bu defa, konuda bilgisi olabilecek, Alman konuşmacı arayışına başladık.
Konuştuğumuz ve katılabileceğini söyleyenler, bir gün sonra katılamayacaklarının haberini gönderiyorlardı.
Zaman daralıyordu.
Daha önce de bir toplantılarımıza konuşmacı olarak katılan ve de tanışıp, iyi konuştuğumuz, açık fikirli genç bir tarihçide karar kıldık.
Bu öneri üzerine, davetiyelere bir ekleme yaparak, 20 Nisan 2015 günü düzenlemiş olduğumuz bu konferansa, arkadaşım lise tarih öğretmeni, tarihçi Jan KEMPE’de “karşıt” sorular yöneltmesi için toplantıya katılmıştı.
Özellikle 2015 yılı bizler için de zor bir yıl idi.
Dünya Ermeni Diaspora lobisi iyi çalışıyor,
Zorunlu Tehçir’in 100’üncü yılı nedeni ile Sözde Ermeni Soykırımının tanınması için, ülke yönetimlerine baskılar yapılmakta idi.
Almanya’da Sözde Soy Kırımın tanınması için, 2015 yılında başlanan hazırlık çalışmaları sonucunda, yasanın 2016 yılında Federal Meçliste tanınması için, hareketin başını çekenlerden biri Federal Meçlis üyesi, Türk kökenli Cem ÖZDEMİR (YEŞİLLER) idi.
Başka ülkeleri bilmem ama; Almanya’da siyasette yükselmek isteyen Türkiye kökenlilerin, Türkiye’ye karşı eleştirisel olmaları gerektiğini de biliyoruz.
Birileri bu işin tadında bıraksa da, birileri, “ağaçın kurdu içinde olur” terim ve özdeyişine sadık kalmaya çaba gösteriyor.
Biz TÜRGEM derneği olarak, yasa oylanmadan önce, Federal Hükümet ortağı olan ve benim de üyesi olduğum SPD’nin (Alman Sosyaldemokrat Partisi) Federal Meçlis Grubu üyelerine, konu hakkında tarihi gerçekleri anlatan, açıklayıcı bilgi veren bir yazıyı da kaleme alıp, göndermiştik.
Aslında Federal Meçlis’in bu kararı tamamen siyasi olup, bir şekilde Türkiye’nin cezalandırılmasına yönelik idi.
Ne yazdık ki; o günlerde Ankara’nın konuda, Almanya’da yaşayan sıradan biz Türk vatandaşları kadar hassasiyet göstermiş olduğu söylenemezdi.
Dr. Şahin Ali SÖYLEMEZOĞLU, yüreği insan sevgisi ile dolu, büyük insan, aramızdan kendi yetenekleri ile; söz yerinde ise tırnakları ile kazıyarak ve tırmanarak, hak ettiği, zor doldurulacak bir yere gelmişti.
İdealist bir bilim insanı ve yurtsever olan
Dr. Şahin Ali SÖYLEMEZOĞLU’nu ben de çok özleyeceğim.
O düşünen, konuşan ve yazan bir insanımız olduğu gibi, ikna yeteneği de çok yüksek idi.
Ağacımızdan bir yaprak daha düştü.
Düşen bu yaprak, bir altın yapraktır.
Kitaplığımda Almanca yazdığı
“Anadolu’da 1915 Yılında Neler Oldu?”
başlıklı bir kitabı da olan, Dr. Şahin Ali SÖYLEMEZOĞLU’ndan ben de çok şeyler öğrendim.
O tek başına, söz yerinde ise; bir ordu idi!
Ruhun şad olsun yürekli dost, ALİ!
Remzi UYSAL
Lübeck, 04 Ağustos 2024