Çiftçilerin taşıdıkları uyarı pankartlarında şöyle yazıyor: “Yemek yemek unutuluyor mu?”
Ne güzel bir uyarı, değil mi?
Yemeğimizi soframıza taşıyan çiftçilerimiz, köylülerimizdir.
İşte ATATÜRK bu nedenle: “Köylü Milletin Efendisidir” demiştir.
Bazı haklarının ellerinden alınması istenen Alman Köylü ve Çiftçiler, bir süreden beri Berlin hükümetine karşı, tarım makinaları ile Almanya çapında büyük kentlerin ana caddelerinde, sürat yolu denen otobanlarda konvoy halinde eylem yapmakta ve trafiği felç etmekteler.
Bu eylem türü ile Berlin hükümetinin dikkatini çekmeye, ellerinden alınmak istenen tarım destekleme hakları konusunda, SPD, YEŞİLLER ve HÜR DEMOKRATLAR’dan oluşan Koalisyon hükümetini uyarmaya çalışıyorlar.
Haksızlar mı? Bence haklılar!
Alınmış, uğruna emek verilmiş bir hak, hakim güçlere geri verilmez.
İşte Alman Çiftçiler de bunu yapmaktalar.
Köylü ve Çiftçilerin bu mücadelesinde, onlara kimlerin destek verdiği de çok önemlidir.
Kendilerini legal, demokratik bir kurum gibi göstermek isteyen, aslında demokrasi – çoğulcu demokrasi düşmanlarının verecekleri desteğe, Köylü ve Çiftçilerin, bu harekette önderlik eden gruplarının, çok dikkatli olmalarını öneririz.
Çoğulcu demokrasiye inanan, demokrat dünya görüşüne sahip örgüt ve teşkilatlar, bu çiftçi ve köylülerle dayanışma içine girmelidirler.
Alman çiftçiler, traktörleri ve iş makineleri ile tüm Almanya çapında özellikle büyük kent içlerinde ve de otobanlarda trafiği felç etmekteler.
Ve köylülerin bu eylemleri, ellerinden alınmak istenen tarım destekleme haklarının, ellerinde kalmasını sağlayıncaya kadar, eylemlerini sürdüreceğe benziyor.
Aşırı ırkçı, faşist örgütlerin Federal Parlamento’da temsilcileri olan AfD (Almanya için Altetnatif), aslını bilmek isterseniz.i, 2 Dünya Savaşını çıkaran ırkçı Alman Milliyetçi Sosyalist siyasi hareketin bir uzantısı olup, siyasette güçlenmeleri halinde, 3. Dünya Savaşını da tekrar Federal Almanya topraklarından çıkarmaları mümkün.
Bu ırkçı hareket değil sadece Batı Avrupa’da, dünya barışını dahi dinamitleyebilir.
IIrkçı parti AfD, şu durumda; “yarın seçim olsa” araştırmaları ile yapılan anketlerde, Almanya’da 2. sırada olabileceğini görüyoruz.
Dahası da var; bazı Doğu eyaletlerinde bu ırkçı AfD partisi son seçimlerde birinci parti olarak sandıktan çıkmıştı.
Şu durumda, akıl ve derin devlet devreye girmez ise, ilk genel Federal Parlamento seçiminde, bu ırkçı hareketin kurulacak hükümetin ortağı olma ihtimal dahilindedir.
Ve böyle bir durumda, ilk olumsuz etkilenecek
ve canı yanacak olanlar ise, ülkede yaşayan biz yabancılar olup ve de; bazılarının kendilerini kraldan fazla kralcı gören yabancı kökenli olanlardır.
6 defa almış olduğum tehdit ve de ölüm tehditlerinden, tesbit edilen iki olayın failleri,
ırkçı bir harekete mensup oldukları tesbit edilmişdi.
AfD parti ve yandaşlarına destek veren örgütlerin, Alman Çiftçi ve Köylülerine, dayanışma vermelerini engellemek, d.d. Çiftçilerin aşırı sağcı hareketin desteğine muhtaç olmamaları için, tarım ve hayvancılıkla uğraşan, yeceğimizi, et ve südümüzü mutfağımıza kadar getiren Köylü ve Çiftçimizin Berlin hükümetinde karşı sürdürmekte olduğu protestoları, daha süreceği görüldüğü gibi, Çiftçi Köylülerimizin “hak arama ve mevcut haklarını koruma mücadelesine”, desteği bizler de vermeliyiz.
Alman Çiftçi ve Köylüsü de, neden Alman halkının efendisi olmasın?
Alman Köylü ve Çiftçilerin bu kararlı ve inançlı hakkını savunma ve örgütlü hak arama mücadelesi, hakları gasp edilen ve de edilmek istenen demokratik örgüt ve kurumlara, demokratik kurallara bağlı kalarak, birer örnek olması dileklerimle,
İçten saygı ve selamlarımı sunuyorum
Remzi Uysal
Lübeck, 11.01.2024
