ABD’NİN YENİ BAŞKANI, YOKSA BİR YENİ DÜNYA’NIN YENİ BİR TARİKAT LİDERİ Mİ?
YOKSA BİR KİM?
20 Ocak 2025 günü göreve başlayan Donald TRAMP, resmen ABD’nin 47. Başkanı olarak göreve başladı.
Makamında, yaşına uymayan şebek imsi oyun ve danslar yapan, ABD’nin kırsal alanda çalışanların çoğunlukta olduğu seçmenler tarafından seçilen Donald TRAMP hakkında Almanya’nın ciddi yayın organlarından olan günlük yazılı yayın yapan, bizim de 30 küsur yıldır abonesi olduğum, hatta ilk yıllarda olacak, bir kaç yıl Türkiye’de geçirdiğim yaz tatillerinde dahi Türkiye’ye gelen LN abone sayılarımın, aileme ayıracak zamanı ihmal ettiğimden, yaz izin günleri abonesini durdurmuştum.
Lübecker Nachrichten (LN) 21.01.2025 sayılı sayısının 2. sayfasında (aşağıda görünüz), seçmenlerinin Donald TRUMP’u; Mısır Firavunlarının, atını senatör yapan bazı Roma Imparatorlarının kendilerini kabul ettirdikleri gibi: “Bir TANRI gibidir!” kabul ediliyor olmaya mı başlanmış?
Seçmenlerinin: “O neredeyse bir Tanrı gibi.
Bizi sadece o kurtarabilir” diye düşündüklerini ve düşüncelerini dışa vurduklarını, LN ikinci sayfadan büyük bir haber olarak verdi.
Kim, kimi neyden ve kimden kurtaracak?
Yeni Kıta ve yeni Dünya’nın, Dünya’yı kavrayamamış zavallı insanları!!!
Tanrı’yı kavrayamamış Trump’un “bazı” seçmenleri, cehaletin temsilcileri, bundan böyle dünyayı yöneten yandaşlar mı olacaklar?
Dünyayı artık bu ve bu gibi adamlar mı yönetecek?
Bir de bu kervana, dünyanın en zengini olduğu söylenen, eski göçmen, eski yoksul, büyük medya patronu Elon MUSK’da katıldı.
Elon Musk, Avrupa’daki katılımcı Batı Demokrasisine çomak sokmak için elinden geleni yapıyor. Irkçı grup ve siyasi partileri maddi destekler vererek destekliyor ve yabancı – göçmen düşmanlığını da doğrudan desteklemiş oluyor.
Bu çete ne istiyor?
Dünya’yı nereye taşımak istiyorlar?
Avrupa’dan 15 bin km uzakta olduklarından, Avrupa’da çıkaracakları bir yangın kendilerine dokunamayacağını düşünüp ve Avrupa’dan başlayıp, Dünya’yı ateşe mi sürmek istiyorlar?
Üzülen ile üzülen, ağlayan ile ağlayan bir milletin, halkın kuşağından olan bizler, yoksul ama komşuluğu, dayanışmayı yaşayarak, öğrenerek büyüdük.
Bolu Kartalkaya’da 79 canımızı yanarak yitirdik.
Ben 2 gündür müzik dinleyemiyorum.
Remzi Uysal
Lübeck, 23.01.2025
Kalemine sağlık, kadim dostum.
İyi ki varsınız.
Ve seviliyorsunuz.
Neumünster’den selam ve sevgilerimle.
Refik
[2003-2018 Neumünster Meclis üyesi]
Remzi Bey merhaba. Yazdıklarınızın tamamına katılıyorum. Emperyalizmin son aşamasında burjuvazinin geldiği alçak seviye bu. Demokrasi diye yutturdukları sistem feodal egemenlik unsuru din ve cehaletle işbirliği halinde. Akıl alır gibi değil. İktidara en seçme zenginleri taşıyan baldırı çıplak kesim çok kısa bir zamanda boyunun ölçüsünü alacaktır. Ekonomik sefalet, savaş, yoksulluk bunların sayesinde hepimizi bekliyor. Mevcut kanunlara göre bisiklet sürmek için bile ehliyet gerekirken, ülke yönetiminde oy kullanma hakkı için bir şey gerekmiyor. Cehalete övgü düzenidir bu. Zaten kapitalizmin esası yasal hırsızlıktır. E bunu gizlemek için cehalete her zaman ihtiyaç duyar bu düzen. Bizler ne yapmalıyız? Mücadele, mücadele ve tekrar mücadele. Başka yolu yok. Seferihisar’ dan selamlar. Bekleriz ailecek.