İnsan yaptıklarından ibarettir” – Jean Paul Sartre
İnsana, kendimize duyduğumuz saygının gereğidir yüzleşmek. Bireysel ya da toplumsal hatalarla yüz yüze gelmektir. Hatanın üzerinde düşünmektir. Özeleştiri ve değişim zincirinin de ilk halkasıdır. Kendi kendine hesap sorma eylemidir. Korkulara da meydan okumaktır. Olayların farkına vararak iyice anlayabilmektir.
İnsanın dönüp kendine bakabilmesidir. Geçmişe dönüp onu sorgulama ve tekrar gözden geçirmektir. Geleceği ön görüp “nereye gidiyoruz?” diye durup düşünebilmektir. Kişinin, siyasal gücün, ideolojik topluluğun ya da bütün bir toplumun kendine ayna tutmasıdır.
O ayna da gördüğü suretten korkmadan, aynayı da karartmadan kendisi olarak hata payıyla cesaretle karşı karşıya durabilmektir. Sonrasında atılacak adım da hata veya suç payını kabul ederek özür dileyebilmektir. İnsanın kendisini yaşadıklarını tüm yönleriyle tarafsız bir şekilde ele alabilmesidir.
Yüzleşmek, yurttaşlar ve halklar arasında güvenin inşa edilmesi icin gereklidir. İnkarla güven inşa edilemez.Önemli olanda vatandaşların ve ulusların birbirlerine olan güvenin kurulmasıdır. Yüzleşmek, üstlenmekten ötedir. Mağdur olanlara sizce adaletin anlamı nedir diye? sorabilmektir.
Nasıl bir toplumda yaşamak istediğimiz ve nasıl bir ortak gelecek kurmak isteğini de içinde barındırır. Çağdaş, demokratik değerlerle birarada olabilmek icin geçmişle yüzleşmek gereklidir. Bunun yapılması için de geçmişin tüm yönleriyle açığa çıkartılması ve barış icinde bir arada yaşanması içinde gereklidir.
Yüzleşmek, gurur kırıcı bir mesele gibi algılanabilmektedir . Oysa ki, vicdanların diliyle gerçekleşen bir süreçtir. Üzücü olayların tekrar etmesine de engel olmaktır. Hatırlamak ve onlardan bugünümüz ve yarınlar icin ders çıkarabilmektir. Yıldönümleri de sadece kutlamak değildir.
Takkeyi de önüne koyup düşünmek icindir. Sorunların halının altına süpürmekten de vazgeçmektir. Zihniyet değişikliğini de beraberinde getirmektedir. Hafızamıza kazınan resmi tarih yalanlarını geçmişimizden temizlemek icin de yüzleşmek gereklidir. İnsanlara zülmü çağrıştıracak isim ve kavramlar da okul kitaplarından, mekanlardan da kaldırılmalıdır.
Hatırlanmalıdır ki, yüzleşme toplumsal bir kültür olarak geliştiği oranda bireysel kazanım olarak kişiye de yansıyacaktır. Özgür KARAKAYA