“Üzerimden nasıl bir yük kalktı, nasıl büyük bir rahatlık hissettim anlatamam”. Ahmet Ümit
Rahatlamanın, ilk adımı da kendini anlamaktır. Kişi üzerinde baskı yaratan unsurun da kalkmasıdır. Daha uygun bir duruma geçiş yapmadır.
Sıkıntının üstesinden de gelmektir. Günlük koşuşturmalardan ,arınmaya, kendine zaman ayırmaya, bedenleri ve zihinleri dinlendirmeyi de içine alır.
İyi bir durum da olmadır. Var olduğu sanılan yüklerden de kurtulmadır. Problemlerin de çözülmesidir. Huzura ermeği de getirir. Hissedilen hafifliği de söyletir. Ferahlamayı da anımsatır. İçindekinin de dışa vurumudur.
Gerginlikten ve üzüntüden kurtulma durumudur. Biriken tüm yorgunluğun da kalkmasıdır. Vücudun gevşemesi, sakinleşmesidir. Sıkmamayı, zorlamamayı, kontrolü bırakmayı da hatırlatandır.
Zihni rahatlatmak ise, düşüncelerin arka planda kalması anlamına gelir. Hareket gerçekleştikten sonra vereceğiniz tepkiyi de kapsar.
Olumlu bir ortamın oluşmasına da katkı sağlar. Stresle başa çıkmayı iyi hissetmeye de yardımcı olmaktadır. Rahatlamak sağlığı da zihinsel, fiziksel ve fizyolojik olarak etkiler. Ayrıca ruh halini de olumlu yönde etki eder.
Yaşanılan hızlı tempolu ve telaşlı yaşam tarzı mola ve rahatlama ihtiyacını da getirmektedir. 15 Ağustos’da “ Dünya Rahatlama Günü” olarak da kabul edilmiştir.
Akıllara da yüreği rahatlamak deyimini de getirir anlamı ise: Üzüntü ve kaygının azalması, kalmamasıdır. Acılara ve sorunlara da soğukkanlı yaklaşmayı da getirir. Mutlu ve sağlıklı yaşamın da anahtarıdır.
Özgür Karakaya
…