“Havana Purosunun Hepsi Küba’dır, Ama Her Küba Pürosu Havana Değildir ” Ahmet Muhip Dıranas’ın Sözleriyle
Puro sözcüğü Türkçe’ye İspanyolcadan geçmiştir. Bu dile de Latince “pürus” (katıksız, saf, temiz) sözcüğünden girmiştir. Burada “saf” tütünden yapılan anlamında kullanılmıştır.
Türkçe’de puro sözcüğüne ilk kez 1955 yılında basılan TDK sözlüğünde rastlanmaktadır. 1600’lü yıllara gelindiğinde puro, İspanya’ya ulaşarak zenginlik simgesi haline gelmiştir.
İtalyanca’da ise “Puro tabacco di Havana” diye söylenen güzel kokulu, saatlerce oyalama özelliğine sahip tütün mamulüdür. Diğer Avrupa ülkelerinde yaygınlaşması ise yaklaşık iki yüzyılı bulmuştur.
Puro, kurutulmuş, fermente edilmiş ve demlenmiş muhtelif türden bir demet yaprak tütünün, içine herhangi bir katkı maddesi ilave edilmeksizin, silindir şeklinde sarılmasından oluşur.
Puroyu sarmak oldukça zor ve zahmetli bir iştir. Zor yanar, çekilir ve biter. Puro tütünü Amerika Birleşik Devletleri, Brezilya, Dominik Cumhuriyeti, Endonezya, Kamerun, Küba, Meksika, Nikaragua gibi ülkelerde oldukça yüksek miktarlarda üretilmektedir.
İçeni, futbol başkanı gibi hissettirir. Puro, kadına benzetilmektedir. Doğru bir şekilde aralıklarla “ilgi gösterilmezse” söner ve senden de gider. Alfred Hitchcock’un fotoğrafında, bir kuş ile şişmanın dudağı arasında köprü işlevi gören nesnedir.
Konyak, viski, şarap, brandy ve kahveyle güzel giden bir yaşam şekillendiricisidir. Güzel bir yemeğin ardından da iyi gider. Sadece tütün değildir, dostluğu da hatırlatır ve hobidir.
İçilen yerde de muhabbet vardır. Hava atma aracı değildir. Kendine vakit ayırmayı da hatırlatır. Günde bir ya da iki tane içilebilen bir keyif aracıdır. Ateş, puronun her noktasına eşit şekilde dağıldıktan sonra yavaşça çekilir.
İçeri çekilmeden duman ağızda tutularak hatta dille dolaştırılır. Çekişler arasında yaklaşık 1 dakikanın geçmesi tavsiye edilmektedir. Puronun bitme süresi minimum yarım saat veya kırk dakikadır.
İçişi ve ağızda bıraktığı tadı oldukça lezizdir. Sigara gibi içilmemesi gerekmektedir. Nargileye de benzer; içmesi vakit ve emek ister. Sıcak içimliktir. Puro yakarken dikkat edilmesi gereken en önemli husus, kibrit veya puro çakmağıyla yakılmalıdır.
Puro, medyamızdaki yerini ise RTÜK’ün kanallara verdiği para cezasıyla bulur. Fıkralarda ise, Kadın kocasını Temel’le yakalamış. Birden kadının kocası girmiş odaya. Temel hemen dolaba saklanmış. Adam Temel’in purosunu görmüş: “Bu puro neyin nesi ha. Söyle çabuk.” Temel dolaptan fırlamış: “Hakiki Küba purosudur. Sen ne deyisun hemşerim?”
Puronun arkasında büyük bir kültür, birikim ve zahmet vardır. Güç, başarı, tutku, heyecan ve statünün simgesidir. Ona yüklenen anlam ise pahalı ve değerlidir. Che Guevara ile de özdeşleşmiştir.
