Açlık ordusu yürüyor.
yürüyor ekmeğe doymak için
ete doymak için
kitaba doymak için
hürriyete doymak için.
Nazım Hikmet
İnsanlık tarih boyunca yiyecek için gerek doğa ile gerekse kendi arasında da mücadeleler vermiştir.
Açlık tok olmama durumu ve insanın midesinin kazınma duygusudur. Besin alma ihtiyacını hatırlatan histir.
İnsan psikolojisini de olumsuz yönde etkilemektedir. Kişinin de saldırganlaşmasına yol açmaktadır.
Açlığın ve ölümün nedeniyse beslenememekten yiyecek bulamamaktan kaynaklıdır.
Bolluk arttıkça da yani daha fazla gıda maddesi üretildikçe de açlık çeken insanların sayısı artmaktadır.
Dünyadaki bütün açlığın sorumlusu emperyalizmin ekonomi,siyasi,askeri politikalarından kaynaklanmaktadır.
Kapitalizmin devamını sağlayabilmesi için de ürettiği bir tür korku yöntemidir. İnsanlar açlıktan korkutuldukları için çalışır ve tüketir. Kapitalizmin döngüsü de devam etmektedir.
En temel insan haklarınden biri olan yeterli ve dengeli beslenme hakkı da kâra dayalı ekonomik sistemde hiçe sayılmaktadır.
Gelir dağılımındaki eşitsizlikte açlığı ve sosyal olumsuzlukları beraberinde getirmektedir. Endüstriyel tarım ve gıdanın küresel ticareti de açlığın temel sebepleri arasındadır.
Ekilebilir arazilerin bütünü yine emperyalist tekellerin tasarrufları nedeniyle değerlendirilememektedir.
Barış ve huzur içinde bir dünyanın ön koşulu açlık sorununu adaletli paylaşım sistemi içersinde çözmekten geçmektedir. Montaigne nin dediği gibi “ Kralda dilenci de aynı iştahla acıkır”
Özgür Karakaya
ozgur694@hotmail.com