AKP Genel Başkanı R. Tayyip Erdoğan’ın seçimde rakip olmasını istediği tek aday olan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu “parti başkanından cumhurbaşkanı olmaz” sözüne rağmen, dar çevresinin etkisi ve egosuyla aday olmuş ve rahat kazanılacak bir seçimi kaybettirmişti! Kılıçdaroğlu kazanmış olsa “Tek Adam” rejimini değiştirebilir miydi? Çünkü partide “Tek Adam” olarak davranıyordu!
Kurtuluşun ve Kuruluşun partisi CHP’nin başına nasıl getirilmişti? Kaset Komplosu sonrası Baykal ile görüşmüş, Önder Sav’la görüşme öncesinde, basın mensupları sorduğunda “hayır aday değilim” demişti. Hatta aday gösterildiğine inanamamış, katı merkeziyetçi bir siyasi figür olan Önder Sav’a göbekten bağlı kurultay delegeleri marifetiyle genel başkanlığa getirilmişti.
Seçimi kaybettikten sonra MYK’nın ve kendisinin açıklamalarına ve davranışlarına bakalım:
Kılıçdaroğlu’nun danıştığı 80 kişinin görevine son verildiği parti yetkilileri tarafından açıklanmıştır! Hepsi sağcı olan bu kişilere ne danışmıştır? Söz konusu 80 zatın önceki siyasi partileri veya örgütleri nedir?
CHP’de mevcut yönetim; umutsuz partililere ve seçmenlere şirin görünmek için bazı büyükşehirlerin belediye başkan adaylarını açıklamıştır! Aday belirleme yetkisi kongre sonrası oluşacak olan PM’ye aittir!
Son kurultay 25 Temmuz 2020 tarihinde yapılmıştır. 25 Temmuz 2023 tarihi itibariyle genel başkan ve PM (parti meclisi) üyelerinin görevi sona ermiştir. SPK ve tüzüğe göre süre 3 yıldır.
CHP’de mevcut yönetim; hukuka göre 45 gün içinde olağanüstü kurultay yapması gerekirken, olağan kurultay sürecini başlatmıştır. Başarısız izlenimi vermemek ve istifa etmemek için kurnaz davranılmış ve ipe un serilmiştir…
Kılıçdaroğlu’nun tabanı heyecanlandıracak açıklama yapacağı ifade edilmiş, şu ana kadar böyle bir açıklama yapılmamıştır! Heyecanlandıracak bir fikri varsa 13 yıldır neden yapmamıştır? 19.uncu olağanüstü kurultayda tüzüğü antidemokratik hale getiren kendi yönetimidir! Ona dahi uyulmamıştır!
Kılıçdaroğlu “Geçmişinde para pul ilişkisi olmayan, sicili temiz birini getirin, genel başkanlığı bırakırım. Çekilirim” diye açıklama yapmıştır. Bu açıklama PM ve MYK üyelerine, milletvekillerine, belediye başkanlarına, yerel meclis üyeleri ve partililere yapılan bir hakarettir!
PM üyelerinin %90’nını kurultayda anahtar listeye kendisi yazmıştır! Bütün büyükşehirlerin, bütün illerin, bütün büyük ilçelerin belediye başkanlarını, iki dudağının arasından çıkan bir sözle MYK toplantısında önermiş, sonra PM’de usulen oylatmıştır!
8 MYK üyesine 81 ili paylaştırmış, aday sayısının 600’e indirilmesi sonrası, milletvekillerini iki dudağının arasından çıkan bir sözle MYK toplantısında önermiş, sonra PM’de usulen oylatmıştır! Geçmişleri temiz değilse neden kurultayda anahtar listeye, yerel ve genel seçimlerde seçim listelerine yazılmıştır? CHP listesinden kamusal alana seçilmemiş olan partililer, milletvekili ve belediye başkanı hatta yerel meclislere seçilen üyelerden daha temizdir!
