CHP’sinin ‘ilkeler’ temelinde örgütlenmesi, ‘şahıslara’ değil ilkelere bağlı siyaset yapması, parti içerisinde demokrasiyi sağladıktan sonra, “Demokratik Parlamenter Sistem Kampanyası” açması gerekir.. Önceki Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş’tan başka demokratik parlamenter sistemi dillendiren belediye reisi ve parti yöneticisi var mı??
2017 referandum öncesi bölge ve ülkede gelinen süreçler; özellikle 7 Haziran 2015 ve 1 Kasım 2015 genel seçim sonuçları ile 15 Temmuz 2016 FETÖ darbe teşebbüsü, O HAL yasası çerçevesinde KHK uygulamaları herkes tarafından görülmüş ve yaşanmıştır..
Referandum ile hedeflenen eksenin 27 Mayıs Devrim Anayasası ile getirilen demokratik hakların tırpanlanması, 17 kez 117 maddesi değiştirilen 1982 Cunta Anayasası ve 18 madde değişikliği ile toplam 77 madde de yapılan O HAL değişiklikleri sonucu demokratik parlamenter rejimin çoğulculuk esası ortadan kaldırılmıştır.. Bugün 117 maddesi değiştirilen anayasa iktidar ve ortağı tarafından yetersiz görülmekte, yeni anayasa yapılması önerilmektedir..
2017 referandum sonucu itibariyle 24 Ocak 1980 kararları ile 12 Eylül cunta hareketinin çizdiği Türk İslam Sentezi ve BOP sürecinde, siyasal ve ekonomik temelde bir değişikliği ileriye taşıyamamış, fakat siyasal işleyişi geleneksel parlamenter gidişin dışında bir eksene oturtmuştur. Bu eksenin, bugünkü anayasa ve yasaların hiçe sayıldığı, anayasal kurumların işlevsizleştirildiği, içte ve dışta ağır sorunlarla baş başa kalan ülkenin bütün sorunlarının daha da ağırlaştığı bir sürece dönüşmesinin önüne geçilememiştir..
1. CHP “demokratik parlamenter sistemin yeniden inşa sürecinde” milletvekili olmak dışında bir özelliği olmayan, partideki konumu ve uygulamalarından dolayı toplum tarafından sevilmeyen kişiler alan çalışmalarından geri çekilmelidir. Kampanya sürecinde halkı anlayan konuşmacılar görevlendirilmeli; söylediği anlaşılmayan, siyasi tarih bilinci zayıf, parti tarihinden bir haber, başkanın arkadaşları, önceki ve şimdiki oligarşinin neferleri olarak bilinen kişiler halkın karşısına çıkarılmamalıdır!
2. İç ve dış sorunlarımız nedeniyle, kampanyanın daha önceki başarısız kampanyalarda düdük çalmak, ıslık çalmak gibi “festival, şenlik, bayram” havasına dönüştürülmemeli, ağır başlı, seçmenin duygularına değil aklına ve sorgulamasına hitap eden bir kampanya olarak yürütülmelidir!
Yerel seçimlerde ağırlıklı olarak emekliler ve işsizlerden alınan %37.77 oylar aldatıcıdır! Bugün bütün araştırmalarda parti oyları %30’a gerilemiştir! Gerilemeden başta genel başkanın davranışları ve konuşmaları olmak üzere, kendi arkadaşlarından / meslektaşlarından ve İstanbul belediye reisinin adamlarından oluşturulan yetersiz myk üyeleri sorumludur!
3. AKP iktidarının 22 yıllık icraatının “fikir ve beden” emek sahiplerini yoksullaştırdığı, sosyal uçurumu alabildiğine açıldığı, pahalılık ve işsizliğin yaşamı dayanılmaz kıldığı, yurttaşların ancak ömür boyu borçlanarak; yiyecek, giyecek, barınacak gibi en yaşamsal gereksinmelerini karşılayamadığı sosyal konular kampanyanın ana ekseni olmalıdır!
ERKEN SEÇİM İSTİYORUZ! YETER SÖZ MİLLETİNDİR!
1. TBMM milletin gücü ve sesidir! Milletin gücü bir tek kişiye devredilemez! Bir “Tek Adam” hem Cumhurbaşkanı; hem hükümet, hem kanun olamaz!
2. 620 yıllık İmparatorluk Dönemimizde; 228 Sadrazam (Başbakan) 292 Hükümet kurmuştur. Cumhuriyet Dönemimizde; 27 Başbakan 65 Hükümet kurmuştur. 95 yıllık Başbakanlık ortadan kaldırılmıştır!
3. Cumhuriyetin verdiği makam ve yetki; (Atatürk, İnönü, Bayar, Menderes, Demirel, Ecevit, Özal, Mesut Yılmaz) ve diğer Başbakan ve Cumhurbaşkanlarına yetti de… Sayın Devlet Bahçeli’nin desteği ile ayakta duran Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a niçin yetmemektedir !! Recep Tayyip Erdoğan en uzun süre sadrazamlık görevini 1364-1387 yılları arasında toplam 22 yıl süreyle yapan Çandarlı Kara Halil Hayrettin Paşa‘dan daha uzun süre görev yapmıştır.