Advert
Oktay EROL
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yazarlar
  4. Yeni Yıl / Asgari Ücret

Yeni Yıl / Asgari Ücret

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

“Asgari” denilince, “en aşağı, en düşük, en az, en azından” gibi ifadeler gelir akla! Yanına bir de “ücret” eklediğinizde, çalışana emeğinin karşılığı olarak verilecek “en düşük ücret” düşünülür. Bu, işe yeni girmiş, deneyimi olmayan, ustalarından öğrenecekleri olanlar için “ödenecek ücret” olarak anlaşılır. Bu süreç üç ay, altı ay veya bir yıl olabilir, ama beş yıl ya da on yıl olamaz. Aksi takdirde, çalışanların büyük bir kısmının “asgari ücretli” olmasına yol açarsınız. Bu, ekonomik dengeyi bozarak; ustayla toyun, bilenle bilmeyenin arasındaki çizgiyi yok eder. Üretimde, eğitimde, sağlıkta “liyakat” ortadan kalkar ve dengeler altüst olur. Toyların kurduğu bir coğrafyada “doymuyoruz” diyenlerin çığlığını duyarsınız!

TÜRK-İŞ Konfederasyonu, çalışanların geçim koşullarını ve temel gereksinimlerini belirlemek amacıyla yaptığı araştırmada, dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması tutarını (açlık sınırı) 20.562 TL, bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyetini ise 26.712 TL olarak belirledi. Asgari Ücret Komisyonu’nun 4. toplantısında, TÜRK-İŞ’in katılmama kararı aldığı oturum sonrası Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan, emekçilerin yaşadığı zorluklara karşın yüzde 30 zam yapıldığını belirterek, net asgari ücretin 22.104 TL olduğunu duyurdu.

Açıklanan asgari ücret 22.000 TL; dört kişilik bir ailenin yalnızca gıda harcamalarının toplamı ise aylık sınır olarak 20.000 TL’nin biraz üzerinde! Çalışanların, geçen yılın asgari ücreti olan 17.000 TL ile şubat ayının ortasına kadar dişlerini sıkacaklarını, ayrıca çalışanların yarısının asgari ücret ya da altında aylık aldığını düşünün. İki gün önce, bu açlığa ve doyumsuzluğa sürükleyenler, yurttaşı “iyi dilek tsunamisine” tutturanlar sanki kendileri değilmiş gibi; yaşananlar ne olacak?

İnsanlar aynı sabaha uyandıklarını, suyun/güneşin/şekerin/biberin tadını aynı aldıklarını sanıyorlar ama gün geçtikçe kuşkularım büyüyor. Elinde kitap olanı gördüğümüzde, merakla soranlara “okuyun, daha çok okuyun” diyoruz ya; yanlış mı yapıyoruz? Okumuş, profesör sıfatını almış, televizyon ekranlarında boy gösteren biri, konuşmalarıyla gündem yaratabiliyor. Ama hepsi bu kadar değil ki…

Asgari ücretin açıklanmasının ardından, iktidara yakın vekillerden, “her şeyi bilen” konuşmacılardan “tatlımsı, üzmeyen, sorgulamayan” tepkiler gelirken, bir profesörün açıklamaları uzun uzun düşündürdü: “Başka bir yerde mi yaşıyor, yemiyor mu, içmiyor mu?” Sözde asgari ücretli “yüz metrekare evim olsun, şu yemeği yiyeyim, bunu yapayım” diyormuş, duyan var mı? Ayrıca etle kuru fasulyenin protein değeri aynıymış, “mütevaziliği” öğrenmesi gerekiyormuş asgari ücretlinin. En son da “fakir hayat en sağlıklı hayat” demiş! Çok söz var ama, çevrenizde bu sonucu alacağınızı öngördüğünüz birine “okumasını” önermeyin!

Kaç gün oldu asgari ücret açıklanalı? O günden bu yana market raflarındaki ürün fiyatlarının ne denli arttığını görmüş olmalısınız. Bu daha şimdilik! Bundan sonra, yıl boyunca her fırsatta artışlara tanık olacaksınız! Bakanlıktan yapılan açıklamada “gözlerini açtırmayacağız” denildi ya; “fahiş fiyatı önüne geçeceğiz” deneli kaç ay oldu düşünsenize… Bir yıl önceki akaryakıt ile döviz fiyatları örnek verildi! İrdeleyin ama; geçen yıl ocak ayında ne kadardı, şimdi ne kadar? Geçen yıldan bugüne kadar yağa, çaya, deterjana ne kadar zam geldi, sorgulayın bunu! Asgari ücretle yılın başında neler alabiliyordunuz, şimdi neler? Aklınız kimseden yana olmasın; kararı siz verin!

Yeni Yıl / Asgari Ücret
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin