Oktay EROL
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yazarlar
  4. Seçim sonucunu “özgül ağırlıkları” saymak…

Seçim sonucunu “özgül ağırlıkları” saymak…

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Parti içerisinde oluşan yapılaşmanın, partinin ilkelerinden daha çok “sistemin” öngördüğü işleve bürünmesi “parti bilinci” başta olmak üzere, “partiye” destek olan tabanın kaygılanmasına/ kaymasına/ uzaklaşmasına da neden olur! Siz istediğinizce güzel şeylerden söz edin, istediğinizce “her şey güzel olacak” deyin, istediğinizce “adalet yürüyüşü” düzenleyin hem “inandırıcılığı” olmayacaktır, “Sistem” parti bilincini güçsüzleştirmek için tüm özgürlükleri kendinde görecektir; ancak yurttaşın birlikte eylem oluşturmasına “hep” engel olacaktır!

Chp’nin ambleminde yer alan “altı ok” ya da “ilkeleri” anımsayın desem; Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik, Laiklik, Devletçilik, Devrimcilik sıralayacaksınız biliyorum! Düşünsenize, bir yandan “cumhuriyetçi” olduğu ileri sürüşecek, bir yandan da “cumhuriyetin” değerlerine/ devrimlerine/ sevinçlerine karşı duruşları yetmezmiş gibi, bir de “dil uzatanlarla” birlikte yola çıkmak istenecek, amaç yoldaşlığı yapacak, halkın örgütlü gücü yadsınacak, biraz daha ileri gidip “affınızı” isteyecek!

***

Chp’yi, diğer partilerden ayıran “saymakla bitmeyen” özellik/ güç/ anlayış vardır! Atatürk, 1923’de kurmuştur. Sosyal Demokrat düşünceyi savunur. Cumhuriyetin kurucu özelliği gereği laiklik, demokrasi, insan hakları konusunda duyarlıdır. Sol seçmenin oy vermeyi yeğlediği bir politika sürdürür. Altı okun ilkelerine bağlıdır. Chp’de “parti bilinci” dendiğinde bunlardan akla gelir!

Demokrasinin gereklerine uymayan, piyasa koşullarını izleyen, yurttaşı salt oy verirken anımsayan, kamu olanaklarından yakınlarını/ bildiklerini/ çocuklarını yararlandıran “istediğince” Chp’nin “halkçı belediyesinden, halkçı üretiminden, halkçı bölüşümünden, halkçı eğitiminden” söz etsin; sizce önemi var mıdır, olduğu yerde süreklilik kazanması olası mıdır? Yeni bir şeyler daha duyuyoruz örneğin, bırakın yurttaşı, parti örgütlerinin bile telefon aramalarına yanıt vermeyecek denli kendilerini “özgül ağırlıklı” sana kimi “kibir” tutkunları belirmeye başlamış! Bu bir kapitalist hastalık; daynazlık!

***

Yurttaşın çok zor koşullarla yaşamını sürdürdüğünü bilmeyen var mı? “İktidar” bile artık “emekli geçinmekte çok zorlanıyor” derken, “muhalefetin” / özellikle de Chp’li seçmenin seçtiklerinin “yaşanan zorluğu” bilememe olanağı… Özellikle yurttaş “dilenci/ el açan/ yalvaran/ şükreden” olmayı istemiyor, hem de “öyle bakan” gözleri/ anlayışı sevmiyor! Partinin sözcülerinin konuşmalarında sıkça “insan” sözcüğü geçer! Chp’nin kuruluşundan bu yana “insanın” gereksinimi, yaşamı, sağlığı, özgürlükleri “hep” sıralanır! Hem yalnız Chp’nin içinden değil, “neyin” içinden “insanı” alırsanız orası boşalır! Ne yerinizin, ne ekonomik gücünüzün, ne sarayınızın, ne yurttaşla aranızdaki duvarınızın… Hiç birinin “değeri/ önemi” kalmaz! Onun için “insana” öncelik vermeden olmaz!

***

Her yapının kendini/ diğerinden ayırıcı özellikleri vardır, bu “özelliğin” kanıksanması “bilinci” ortaya kor! Diğer siyasi yapıları Chp’den ayıran, özellikleri olduğu yadsınamaz! Halkçı, özgürlükçe, demokrat “bilinci” içinde taşımayan yapıların emeğe/ insana bakışı da ayrıdır; karşıtını bekleyemezsiniz! Chp’nin, ulusun varoluş sürecinde ortaya koyduğu eylemler ilkesi “parti bilincini” oluşturur. Siz bunun içinden ne insanı, ne yurt sevgisini, ne ulusal değerleri, ne ulusal sınırlar içinde yer farklı etnik yapıları birbirinden ayırmayıp kucaklamadıkça ödevinizi yapmış sayılmazsınız!

Chp “insan” odak olduğunca, emeği, özgürlükleri, birlikte yaşamayı, paylaşmayı da “ilkesi” sayar. Teorik olarak tüm bunlara “parti bilincinin” içinde yer veren bir siyasi yapıdır! Bugün yerel yönetimlerde gözlemlenenler, başta “insan” odaklı olmaya olduğunca, “parti bilinci” ile de bir arada düşünülemeyen, üstelik gelecek seçimlere değin yurttaşın “kopmasına” neden olacak çabalardır! 1989 seçimleri, ardından gelen seçimde yaşananlar unutulmasın! Bu halk “çok acı” yaşadı, bunu da yaşar, ancak rahat koltuğa alışıp seçimde alınan oyları “özgül ağırlıkları” sayanlar için gelişmeler “çok saha acı” olur! Halk örgüttür, örgütün “kızgınlığına” yönünüzü dönmeniz yeter! 140524

 

 

 

Seçim sonucunu “özgül ağırlıkları” saymak…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
Reklam Engelleyicisi Tespit Edildi

Sitemize katkıda bulunmak için lütfen reklam engelleyicinizi devredışı bırakın.