Oktay EROL
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. “Kalabalık” denilince hastane koridorları…

“Kalabalık” denilince hastane koridorları…

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İnsanın çok sayıda olduğu yerlere “kalabalık” deniyor! İnsanın öngörülenden “çok sayıda” olması kimi zaman şaşırtsa da, kimi zaman “hiç” üzerinde durulma gereği duyulmuyor; at gözlüğüyle görülen yetinmeye yetiyor! Özellikle “iktidara” yakın olanların, “iktidarın” büyüme söylemine karşı olanlara yolda gördükleri araçları, koca kentte üç/ beş noktada yer bulmakta zorlanılan kafeleri örnek gösterdiklerine tanık olmayan yoktur!

Caddelerde fink atan son model araçlar, tıka/ basa dolu dinlence yerleri “iktidarın” işleri iyi götürdüğüne örnek gösteriliyor! İnsanların işleri iyi olmasa, iyi kazanmasalar, enflasyon altında ezilmiş olsalar, asgari ücret/ emekli aylığı harcamalara yetmiyor olsa, dargelirlinin “açız/ doymuyoruz” çığlıklarının tutar yanı olsa ne bu kalabalıklar olur kafelerde ne de yollarda bu denli çok araç gezer! Bu bakışı için “böyle bir durum yok” diyebilen var mı?

***

Başka bir “kalabalık” daha var; can acılarının çekildiği, uzun aylar sonrasına “gün” alınabildiği, gelen günde dudak arasından çıkacak “bir tümcelik” söz öbeğiyle yaşamlarını sürdürmek zorunda olanlar… Kalp hastasına, kanser hücrelerinin organlarını egemenliği altına alan hastaya “gününde” iyileştirme girişimlerinin olmaması, aylar sonrasına verilen günler ne anlam taşır? “Hastane koridorlarını” diyorum! Ne zaman gitsem ne zaman birinden sorsam “aynı kalabalık”! Bir/ iki gidişte çözülmeyen sorunlar, her yola çıkışta/ varışta/ beklerken uzayan kuyruklar…

***

Milenyumla birlikte sağlıkta “iyileştirilmenin” değil, “özelleştirmenin” önünü iyice açılınca makas aralıkları daha iyi açıldı! Gücü olan özel hastanelerin “özel bakımlarında” hastalıklarına çare ararken, “açız/ doymuyoruz/ geçinemiyoruz” diyen toplumun büyük çoğunluğu devlet hastanelerinin koridorlarında “iyileşmek” için sıra bekliyor! Devlet hastanesinde kimini günlerce, kimini aylarca bekledikleri filmler, testler özel hastanelerde “gününde” gerçekleşmiş olsa bile fiyatların yanına yaklaşmak o denli kolay olmuyor!

Geçtiğimiz günlerde medyada gündem olan bir konu vardı! bir kalp hastası ile, ameliyat masasında “stent” pazarlığı yapılıyordu! Otuzbin diyorlardı, yirminbin diyorlardı, onbine dek düştükleri oluyordu! Onbin lirayı vermeden “stent” takılmayacak, hasta masada bırakılacak, ettikleri “Hipokrat andı” tanınmayacaktı! Antta “Hizmeti en yüksek düzeyde sunabilmek için kendi sağlığımı, esenliğimi ve mesleki yetkinliğimi korumaya dikkat edeceğime ant içerim” denilmesinin hiç önemi yoktu!

Özel hastanelerin “kazanma hırsını” Hipokrat duysa/ görse yolundan geri dönerdi büyük olasılıkla! İnsanın varlık/ yokluk olgusu olan “sağlık” en temel hakkı olduğu gibi, yönetenlerden isteme hakkı da olmalı! Ağzında diş kalmamış dargelirlinin rahatça yemesini sağlayacak diş için, sağlıksız beslenmeden dolayı dolaşım sistemi hasar görmüş bir hastanın iyileşmesi için, çağımızın hastalığı kanser taraması için bir özel hastanede ne kadar harcama yapılmak zorunda olduğunu düşünün, bir de yurttaşın içinde bulunduğu çıkmazları… Gücü olan yaşayacak, gücü olmayanlar yaşamdan alacaklı olacak!

***

Bana kalırsa sokaklarda fink atan üç/beş varsıl çocuğunun araçlarını değil, oturduğu masada arkadaşlarıyla bir “asgari ücret” kadar harcayan kafe müşterilerini değil, hastane koridorunu dolduranların verdiği yaşam savaşını gündemde tutmaya çalışın!

Toplumda sağlık sorunlarına gereken önemi veremeyenlere iyi bakın; emekçidirler, fabrikaların başında olanlardır, toprağı işleyen/ suyu kullananlardır, ekonomiyi ayakta tutanlardır! Sokaktaki sıfır araçları, kafelerdeki kalabalığı örnek göstermek sorunu çözmeyecek, çünkü kazancı geçimine yetmeyen büyük bir çoğunluk var; doymuyor, yaşayamıyor, kendine harcama yapamıyor! Ancak hastane koridorlarını devlet/ özel demeden herkesin ulaşabileceği duruma ulaştırmak toplumsal yaşama katkı sağlayacaktır; sosyal devlet olmanın ilkesi de budur! 180225

“Kalabalık” denilince hastane koridorları…
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin