“İktidarın” sürekli yinelediği “uçuyoruz, büyüyoruz” gibi, buna bezer hiçbir sözünün “doğru olmadığı”, tümünün “oyalama/ yanlışların üstünü örtme” girişimi olduğu “kamuda tasarruf” açıklamalarıyla kanıtlanmış oldu! Ne uçuyoruz, ne büyüyoruz, ne de dışsatımda “tarihsel” çıkışlar yakalandı; hiçbirinin doğru olmadığı alınan kararla ortaya çıkmış oldu!
Siz bakmayın büyük şirket sahiplerine, “salt eksiklerini” kapatmakla ödevlilendirilen medyasına/ sözcülerine/ köşe kapmışlarına; şimdi hep birden alkış tutuyor, “tasarruf” kararını övmekle bitiremiyorlar, inanın ki yurttaş adına bir yararı olmayacaktır, yine yurttaşın sırtına yeni yükler bindireceklerdir! Son yıllarda yaşadıklarınızı anımsayın!
Akp “iktidarını” tanımayan kaldı mı bilmiyorum; yıllar önce Anap için diyorduk, “papatyalarına” yaşadığı şatafatı anlatıyorduk, “benim memurum işini bilir” tümcesini dillendiriyorduk ama “bir de” milenyum sonrasını gördük, “son” onbeş yılı bilmeyen/ yaşamayan/ duyunca dellenmeyen kalmadı kanımca! Nereye gittiği açıklanmayan 128 milyar dolar/ depremde toplanan paralar/ köprülere-hastanelere yapılan harcamalar/ üç-beş maaş alıp doymayanlar/ açılışlara, toplantılara, buluşmalara uzun araç kuyruklarıyla gitmeler… Bu arada bir kilo et alabilmek, günlük ekmek gereksinmesini sağlayabilmek için geceden sıraya girip “kışın kara soğuğunda/ ayazında/ karanlığında uyku bozgunu beklemeler… Bana “tasarruf” mu dediniz?
***
“Büyüyen, uçan” bir ülkenin yaşadıkları mı olmalı yaşananlar? Bakın, tüm dünyada “gıda fiyatlarında” gerileme yaşanırken, “taşı eksen yeşerten” toprağı olan ülkemizde “gıdaya erişmek” her geçen gün daha da zorlaşıyor! Birçok ailenin mutfağına mevsimsel sebze girmiyor, mevsimsel meyvenin tadına birçok kişi bakamıyor, elmanın/ armudun/ şeftalinin/ kirazın/ incirin tadını birçokları unuttu, birçok anne-baba çocuğunu beslenmeden uzak okula gönderiyor! “Uçmanın/ büyümenin” anlamı buysa eğer, kim istiyorsa, kim bununla övünüyorsa, kim bunu bu yurdun yurttaşına söylüyorsa onun olsun!
Dünyanın hangi ülkesinde bizdeki gibi üreticiye “üretmeme” yönünde “ayar” veriliyordur acaba? Bugünlerde art arda açıklanan “girdi” toplamlarını karşılamayan taban fiyatları, bu arada hasadı başlamasına karşın inatla açıklanmayan buğday fiyatları, üreticinin tüccara boğdurulmaya çalışılması, üreticinin “topraktan” uzaklaşması için her şeyin yapılması… Peki, bu üretici açıklanan “kamuda tasarruf” açıklamasından kaygılanırken, tüccarın neden “destek” verdiği apaçık belli değil mi?
***
Eğer bir ülke “uçuyorsa/ büyüyorsa”, halkı sık boğaz edecek hiçbir karar alınmaz, çünkü asıl amaç halkın gönencidir! Özellikle de bu “acı reçeteli” kararları alanlar bu ülkeyi yirmiiki yıldır yönetenlerse, bu “iktidarın” tükenmişliğinden daha çok “halk” için çalışılmadığının kanıtıdır! Yaptıklarına bakın; duble yollar, köprüler, tüneller, hastaneler yapılmış… Ama hiçbir “halkın malı” değil! Halk, kullanan/ kullanmayan herkes bedel ödeyerek ya geçiyor ya da varlığını biliyor! Buraların ne kaça yapıldıkları belli, ne de geçmeyenin/ bilmeyenin/ görmeyenin neden ödeme yaptığı… Açıklanan “kamuda tasarruf” konusunda “iktidarla” aynı yolda yürüyenlerin ceplerine akıyor! Kimin cebinden; halkın!
“Kamuda tasarruf” yapılacak konuları tek tek anlatmama gerek yok! Zaten “açıklamayla” birlikte gözleri fırıl fırıl dönenlerin “kimler” olduğunu herkes gördü! Ya üreticiye kazandırmayan dışalım/ dışsatım yapan firmalar sevindi, ya devletin her işini yapmak gibi ayrıcalığı olanlar, ya da koltukları “iktidarla” sıkı sıkıya bağlı olanlar… Onların zaten “enflasyon” diye bir sıkıntısı ya da “geçim kaygısı” diye bir sorunları yok! Çocukları bu yurdun yurttaşının yaşadıklarından uzak! Ülke ne denli yoksullaşırsa, yoksul sayısı ne denli artarsa o denli büyüyorlar! Ülkedeki sayıları üç/ beş bunların… Asıl ülkenin büyük çoğunluğunun yaşadıkları, ya da “tasarruf paketiyle” yaşamları biraz daha tutu altına alınacak olanların durumu!
Chp’nin, 31 Mart Yerel Seçimlerinin ardından neden “kibirden” uzak durması gerektiğinin en açık kanıtı! Daha çok söze gerek var mı? 160524