Advert Advert
Oktay EROL
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yazarlar
  4. Aynı gemide, ayrı sorunlarla boğuşmak…

Aynı gemide, ayrı sorunlarla boğuşmak…

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Sokakta yaşananlar insanın içini ürpertmeye yetiyor! Emekli, dar gelirli, asgari ücretli “açlıkla”
sınanmıyor yalnız, sokakta ne yaşayacağını bilmemekten de tedirgin! Biraz sonra, sokağın köşesini
dönerken neyle karşılaşılacağı bilinmiyor! Gördünüz mutlaka; kocaman caddede, yoldan evine giden
bir genç kızın önünü kesen iki “saldırgan” kaldırımda kollarından tutup yere yatırıyor! Görenlerden
“duyarsız” olup salt izlemeyi yeğleyen olduğu gibi, “duyarlılık” gösterip “saldırganlara” karşı koyanlar
da var toplumda; toplum o “karşı koyanların” duyarlılığıyla ayakta…
***
Neden böyleyiz, bu gençler “dünyalarının” nasıl bir yer olduğunu sanıyor? Birini yere yatırarak, birinin
kafasını kesip vücudunu yüksekten aşağı atarak, birinin vücudunu parçalara ayırarak, birinin ayağını
kopararak/ torbaya koyarak/ dere yatağına gömerek süren bir yaşam akıllarında nasıl yer ediniyor?
“Kimse kötü değildir, koşullar kötü olmaya zorlar” diyor ya bir düşünür; o “koşulları” oluşturanlar ne,
ya da kim? On sekiz/ yirmi yaşındaki gencin odaklandığı yer ya okul olmalı, ya da yaşamını kazanacağı
yaptığı iş! Peki bunlar kimler? Öğrenci mi, bir yerde çalışıyor mu? Yıllardır, bugün yaşananlara benzer
onlarca olay yaşanmıştır! “İktidar” bu konuda nasıl “iyileştirici” bir karar almıştır merak ediyorum!
***
Bu ülkenin insanlarının çok sorunu var! “İktidarların” ödevi, yaşanan sorunları “en aza” indirmek
olmalı; başka bir amaç da düşünülemez! Öncelikle bu yurdun insanları; bırakın “gelişmiş” ülke
yurttaşlarını, kuzey batıda komşu olduğumuz ülkelerin yurttaşları kadar “güvenceleri” yok!
Emekliye bakın, asgari ücretliye bakın, borsada yatırım yapan küçük anaparadara bakın, öğrenciye
bakın, mahalle bakkalına bakın, ev hanımlarına bakın, gençlere bakın… Son on yılda/ on beş yılda
“nelerin” düzeldiğini sorun! Sorun gerçekten; aylıklarının, alım güçlerinin, zorlanmadan ödeme
yapmanın, çocuk sevindirmenin, arkadaş ağırlamanın, gülebilmenin, sevinebilmenin, doymanın,
paylaşabilmenin, sokakta korkusuzca yürümenin ne denli yakınında olduklarını, yaşadıklarını sorun!
***
Geçtiğimiz günlerde, yanından geçmediği/ görmediği yolları, hastaneleri, tünelleri, köprüleri, gösteriş
uçuşları yapan uçakları söz konusu yaparak göz yaşlarını tutamayan, bunlardan çok etkilendiğini
söyleyen, görünüşte hiç de “doyarak bir yaşam” sürdürdüğü gözlemlenmeyen bir paylaşım gönlerce
sosyal medyada konuşulmuştu; alkış tutan da vardı, tepki gösteren de!
Yollar, hastaneler, köprüler, tüneller “insanlar” için gerekli olan şeyler; insanın yaşamını sürdürdüğü
bir yerde bunların olmaması düşünülemez! Ancak, “tüm” bunlardan önce “insan doyabiliyor mu,
yaşayabiliyor mu” sorularının “en yalın” biçimde yanıt bulması gerek!
İstediğince yeni yollar, yeni tüneller, yeni hastaneler yap; içini doldurmadıkça, dört duvar arası
olmaktan öteye gidemez hiçbir şey! Gerçekten, şu an sağlık sisteminin “iyi işlediğini” söyleyen biri var
mı? Hastanelere bakın, okullara bakın, sokaklara bakın, kalabalığın içinde gezen insanların yüzlerine
bakın; gerçekten ne görüyorsunuz? Tüm bu yaşananların sorumlusu ne/ kim?
***
Şimdi tüm bunlar bir yana bırakıldı, sanki ülkenin sorunları çözüldü, herkes “aynı geminin içinde/ aynı
sorunlarla boğuşuyor” gibi İsrail’in bölgede yaşattıkları günün her saatinde halkın karşısına getiriliyor!

Bu kez olsun, herkesin “aynı gemide” olduğunu göstererek “duyarlılığınızı halka gösterseniz olmaz
mı? 051024

Aynı gemide, ayrı sorunlarla boğuşmak…
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin